Suriye`nin Halep kentinde rejim ve Rus uçaklarının saldırıları sonucunda her gün aralarında çocuklarında bulunduğu sivil insanların hayatını kaybettiğini belirten İHH Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Emin Arslan, Halep`te her geçen gün insanlık dramının daha da arttığına dikkat çekti.

Halep`e yönelik yapılan yoğun bombardımanlarla ilgili İLKHA`ya açıklamalarda bulunan İHH Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Emin Arslan, İHH ile Suriye İslam Konseyi`nin Halep`te sivillere yönelik devam eden katliamları nedeniyle "Halep`e Yol Açın" sloganıyla bir yardım kampanyası başlattıklarını söyledi.

Uluslararası toplumun Halep'teki saldırıları görmezden geldiğini ve hâlâ dünyanın ve egemen güçlerin Suriye`de ‘üç maymunu` oynadıklarını belirten Arslan, "Maalesef yaklaşık 6 yıldan bu yana dünyanın kör ve sağır olduğu ve hemen yanı başımızda bizim akraba ve kardeşlerimizin olduğu bir coğrafyada ‘bağırsak sesimiz duyulur` dediğimiz bir noktada bir zulüm ve vahşet söz konusudur. Bu kadar çoluk-çocuk, kadın ve sivil ölümüne hâlâ dünyanın ve egemen güçlerin sessiz, sağır kalması, görmemezlikten gelmesi ve üç maymunu oynamaları bize ağır geliyor." dedi.

Halep`e yapılan bombardımanlar ve katliamlarda daha çok sivil insanların öldüğünü söyleyen Arslan, "Daha çok çocuklar ve bebekler katlediliyor. Bu vesileyle İslam aleminin de son zamanlarda bu tür vahşetlere sessiz kalması daha ağır oldu. Eskiden sesimiz biraz daha gür çıkıyordu. En azından inisiyatif kullanarak protesto gösterileri yapıyorduk. Maalesef ağır ve acı olan İslam ülkelerinin buna sessiz kalmasıdır. Şu anda Halep`te gerçekten de de yaşam mücadelesi kelimesi çok basit kalıyor. Yani insani olarak yaşamanın çok zor olduğu bir noktadayız. İnsanlar bombanın ne zaman düşeceğini, kurşunların ne zaman geleceğini bilemiyor." ifadelerini kullandı.

"Rusya: ‘Şu ana kadar yaptığımız en büyük tatbikat` demişti"

Emparyal güçlerin ne kadar yeni üretilmiş silahları varsa hepsini Suriye`de kullandığına dikkat çeken Arslan, "Özellikle bu anlamda da kullanılan silahlara baktığımızda ne kadar yeni üretilmiş silah varsa hepsini orada kullanıyorlar. Dünyanın bütün egemen güçleri yeni ürettikleri silahları böyle direk canlı tatbikat olarak burada kullanıyorlar. Hatta Rusya`nın da şöyle bir açıklaması olmuştu. Suriye ile ilgili yaptıkları operasyon ile ilgili ‘Şu ana kadar yaptığımız en büyük tatbikat` demişti. Ama bunlar İslam aleminin maalesef sessiz kalması ve görmemezlikten gelmesi ağır bir meseledir. Rabbim inşallah bu zulmün bir an önce bitmesi için bir fırsat verir." şeklinde konuştu.

Halep`te yaşanan insanlık dramının had safhada olduğunu ve şu anda da ciddi anlamda gıda ile ilaç ihtiyacının olduğunu ifade eden Arslan, İHH ile Suriye İslam Konseyi`nin Halep`teki sivillere yönelik devam eden katliamları nedeniyle "Halep`e Yol Açın" sloganıyla bir yardım kampanyası başlattıklarını ve bu anlamda herkesin bu kampanyaya destek vermesi gerektiğini söyledi.

"Ciddi anlamda gıda ve ilaç ihtiyaç var"

Arslan, "Bizim son zamanlarda giden arkadaşlarımızdan ve irtibat halinde olduğumuz ekiplerden aldığımız bilgi şudur. Şu anda çok ciddi anlamda gıda ve ilaç noktasında bir ihtiyaç vardır. Bu noktada İHH olarak ‘Halep`e yol açın` diye bir yardım kampanyası başlattık. Duyarlı tüm vatandaşlarımızın ve kardeşlerimizin bu kampanyaya ve Suriye meselesine daha duyarlı ve daha ilgili olmalarını temenni ediyoruz. Çünkü bu bir kardeşlik görevidir. Bunun hem insani hem de İslami yönü var. Biz özellikle İslam kardeşliği bağının söz konusu olduğu bu coğrafyaya biz bir an önce gerekli yardımın yapılmasını temenni ediyoruz." diye konuştu.

"Suriye İslam ümmetinin bir parçası"

Suriye`nin İslam ümmetinin bir parçası olduğunu vurgulayan Arslan, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği`nin "Halep`teki trajediyi bitirmek ve Suriye krizine çözüm bulmak için acil müdahale" çağrısını anlamlı bulduklarını, Alimlerin de bu konuda İslam alemini bilinçlendirmeye ve yönlendirmeye çalıştıklarını söyledi.

ABD ve Rusya`nın Suriye konusundaki kendi aralarındaki ihtilaflarının da oyunun bir parçası olarak niteleyen Arslan, "Bunlar normalde masa üstünde farklı masa altında farklı. Ama tek amaçları vardır. Kendilerinin egemen olması ve geride kim kalmış, kim ölmüş ve bunların hiçbiri asla umurlarında olmaz. Bunların amacı kendi gemilerini yürütmektir. Çocuk, kadın ve yaşlı ölmüş asla umurlarında değil. 6 yıllık bir zaman dilimi ve son yüzyıla baktığımızda bunu zaten net bir şekilde görmüş oluruz. Birinci dünya harbinde 10 milyon insan, ikinci dünya harbinde 10 milyon insan ve akabinde Vietnam, Filistin`deki zulümler ve bu tarafa doğru geldiğimizde rahat bir 10 milyon insan söz konusu. Bu son yüzyılda batı ve emperyal güçler kendi egemenliklerini sürdürebilmek için 30 milyonun üzerinde insanı katletmiştir." ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)