Musul ve Rakka`da Türkiye`nin rolü
Ankara, Rakka ve Musul`da ABD öncülüğünde başlayacak operasyonlar sırasında PKK`nın bölgede yerleşme çabalarına engel olmaya çalışıyor. Bu sebeple Erdoğan`dan bölgede var olduğumuzu göstermek zorundayız` açıklaması gelmişti. Rakka operasyonuna destek şartı da YPG`nin operasyonda yer almaması. Ekim ortasında planlanan operasyonlar yaklaşırken Türkiye`nin rolüyle ilgili görüşmeler sürüyor. Görüşmelere katılan kaynaklar, Al Jazeera`ye detayları anlattı.
Ekim ayı sonuna doğru başlaması planlanan Musul operasyonu için ABD temas trafiğini hızlandırdı. ABD Savunma Bakanı Carter 600 ABD askerinin daha Irak`a gönderileceğini açıkladı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi lideri Barzani de Perşembe Bağdat`ta operasyonun detaylarını merkezi hükümetin lideri İbadi ile görüştü. Başta McGurk olmak üzere ABD`li diplomat, asker ve istihbarat yetkilileri de Avrupa ve Körfez ülkelerinde operasyonla ilgili temaslarını sürdürüyor.
Musul operasyonuyla birlikte Türkiye sınırının ve Menbic`in IŞİD`den temizlenmesinin ardından Rakka`ya yönelik operasyon da yine gündemde.
Suriye için Ankara`da bu hafta yoğun bir diplomasi trafiği yaşandı. Önce ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Antony Blinken ve Obama`nın IŞİD`le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk Ankara`ya geldi. ABD ve Türkiye`nin Rakka ve Musul operasyonlarında yapacağı işbirliği konuşuldu. Al Jazeera`ye konuşan üst düzey bir dışişleri yetkilisi, operasyonların detaylarının netleşmediğini söyledi. Siyasi şartın ABD`nin YPG ile işbirliği yapmaması olduğunu belirten yetkili, YPG`nin dâhil olmadığı bir operasyonda Türkiye`nin vereceği muhtemel desteğin askerler tarafından görüşüleceğini söyledi.
Ardından Perşembe günü Savunma Bakanı Fikri Işık Kilis`e giderek sınır karakollarında incelemelerde bulundu.
ABD heyeti Ankara`dayken, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Washington ile Ankara arasındaki en büyük anlaşmazlıklardan biri olan YPG sorunuyla ilgili olumlu ilk işareti verdi. YPG`nin önemli bir kısmının Fırat`ın doğusuna çekildiğini söyledi.
Ardından İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, yurt dışı ziyaretinden İran`a dönerken Ankara`ya birkaç saatlik resmi olmayan bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyarette Başbakan Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile görüşerek işbirliği ile ilgili bilgi aldı. Cuma günü de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdülaziz El Suud, Suriye konusunu görüşmek üzere Ankara`da.
ABD YPG`yi operasyonda istiyor
Ağustos`ta ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Menbic`in kontrolünü ele geçirdi. Türkiye sınırında IŞİD`in elinde kalan bölge de, Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu tarafından temizlendi.
SDG`nin asıl gücünü, PKK`nın Suriye kolu YPG oluşturduğu için Türkiye, bu unsurların Menbic`de kalmasına itiraz ediyor. Washington, YPG birliklerinin Fırat`ın doğusuna çekilmeye başladığını, Rakka operasyonu için hazırlandığını duyurdu. Ancak Ankara, Rakka operasyonunda YPG`nin kullanılmasına kesinlikle karşı.
Son olarak Blinken ve McGurk`ün ziyareti öncesinde Savunma Bakanı Carter ve Genelkurmay Başkanı Dunford da 22 Eylül`deki Senato oturumunda Rakka operasyonu için SDG`ye destek verileceğini ifade etti.
Birkaç hafta önce başlayan Musul kent merkezi çevresindeki Irak ordusu ve Peşmerge`nin yürüttüğü operasyon da ilerliyor.
Suriye ve Irak`ta PKK`ya engel olma hedefi
Bu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YPG ile işbirliği yapılmaması şartıyla Rakka konusunda ABD ile işbirliği yapılabileceğini, YPG ile yapılacak bir Rakka operasyonuna kesinlikle karşı olduklarını, Musul konusunun da bununla bağlantılı olduğunu açıkladı. PKK ve YPG`nin yerleştiği alanlar için “Biz artık bölgede var olduğumuzu göstermek durumundayız” dedi.
Eylül ayı başında G-20 zirvesi için gittiği Çin dönüşü sırasında bir soru üzerine şunları söyledi:
"Obama, özellikle Rakka konusunda beraber bir şeyler yapmak istiyor. Bizim açımızdan bir sıkıntı olmayacağını belirttik. ‘Askerlerimiz bir araya gelsinler, ne gerekiyorsa bu yapılır` dedik. Burada ABD`nin tavrı belirleyici olacak. Ancak, biz artık bölgede var olduğumuzu göstermek durumundayız. Eğer geri adım atarsak, oralara DAEŞ, PKK, PYD gibi örgütler yerleşir.
Benzer riskler Irak için de söz konusu. Orada PKK kendine yer edinmeye çalışıyor. Musul, Musul`un kuzeyinde Telafer, Telafer`de Türkmenler var. Yarın orada ne olacağı belli değil. Türkmenleri orada tamamen bitirmeye kalkabilirler. Bir taraftan Başika kampımız da orada. Aynı şekilde Barzani`nin bizlerle olan münasebeti, ‘Dayanışma içinde olalım, bizi orada yalnız bırakmayın` gibi yaklaşımları var. Dolayısıyla oraların güvenliği ile ilgili olarak da her şeyi gözden geçirmemiz gerekiyor.”
Peki Erdoğan`ın, Türkiye`nin rol oynayabileceğini söylediği Rakka ve Musul operasyonları nasıl ilerleyecek?
Hedef IŞİD`in Musul`dan Rakka`ya çekilmesini sağlamak
Musul çevresinde birkaç hafta önce başlayan operasyonlarda kuzey ve kuzeydoğu bölgesinde Peşmerge bazı köylerle kasabaların kontrolünü IŞİD`in elinden alarak ilerliyor.
Şehrin güneydoğusundan ise Irak ordusu ilerliyor. Hedef, Ekim ayında Musul`un merkezine büyük operasyonu başlatmak.
Hem Ankara hem Washington`la Musul operasyonu için yapılan görüşmelere katılan Iraklı bir diplomatın Al Jazeera`ye verdiği bilgiye göre operasyonun stratejisi, IŞİD mensuplarını kuzey ve doğudan sıkıştırarak Deyr Ez Zor ve örgütün fiili başkenti olan Rakka`ya kaçışlarını sağlamak. Rakka`ya çekilirken kullanacakları yolun kuzeyi ise YPG kontrolünde. IŞİD mensuplarının Rakka`da sıkıştırılmasının ardından da Rakka operasyonunu başlatmak.
Musul`un kontrolü için görümeler sürüyor
Ancak Musul operasyonunun başlaması için Peşmerge ve Irak ordusunun işbirliği yapması, yani bir süredir krize yol açan bazı anlaşmazlıkları çözmesi gerekiyor. IŞİD`den temizlendikten sonra şehrin kontrolü kimin eline geçecek, yani şehir merkezine hangi güçler girecek, Washington-Bağdat ve Erbil arasında bu sorunun yanıtı için görüşmeler sürüyor.
Washington ve Bağdat, Peşmerge`nin şehir merkezine girmesini istemiyor. Ankara da aynı görüşte. Ankara ve Washington, Şii milislerin de şehre girmesine itiraz ediyor, Musul`da oluşturulan merkezi yönetime bağlı güvenlik birimlerinin öncü birlikler olmasını istiyor.
Iraklı diplomat, ABD Başkanı Obama`nın IŞİD`le mücadele özel temsilcisi Brett McGurk`ün Erbil ve Bağdat ziyaretlerinde bu iki konu üzerine uzlaşma sağlandığını, Musul merkezine Bağdat`ın komutası altındaki yerel güçlerin gireceğini söyledi.
Ancak bunun için Bağdat`a bağlı güçlerin Peşmerge kontrolündeki bölgeden geçmesi gerekiyor. Erbil, bu geçişe vereceği iznin karşılığında bugüne kadar ele geçirdiği yerlerden çekilmemekte kararlı. Bunun için Ankara`nın da desteğini arıyor.
PKK konusunda Erbil ve Bağdat`tan destek
Bölgeye Şii milislerin girmesine ve IŞİD`e yönelik operasyonlarda PKK`nın desteklenmesine itiraz eden Ankara, bu amaçla da bağlantılı olarak Irak merkezi hükümetiyle arasında krize yol açan Başika kampında hem Peşmerge`ye hem de yerel Arap savaşçılara eğitim veriyor.
Irak`ın Ankara Büyükelçisi Hisham Ali Akbar İbrahim El Alawi Al Jazeera`ye, Bağdat yönetimiyle Ankara`nın Başika için anlaşma yapmaya yakın olduğunu söylemişti. PKK ile ilgili olarak da “PKK veya başka silahlı grupların toprağımızda olması ne bize ne komşularımıza fayda getirir. Bunu desteklemediğimizi açıkça söylüyoruz. Ama geçmişte olan şey bizim kontrolümüz dışında gelişti. İki ülke bu sorunun çözümü için birlikte çalışmalı” ifadelerini kullanmıştı.
Ankara, Başika`da kalarak operasyon sırasında Sincar ve Telafer bölgesinde yerleşmiş olan PKK unsurlarının da çekildiğinden emin olmak istiyor.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de, Eylül ayı başında Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Musul operasyonunda PKK`nın rol almaması için gerekli her adımın atıldığını söyledi:
“Musul'a yapılacak olan operasyonda PKK'nın rol alarak meşruiyet kazanma çabası içinde olduğunu biliyoruz. Dolaylı bir şekilde terör örgütünün meşruiyet kazanması ya da legalleşmesi anlamına gelecek bir adım atılmasına biz elbette sıcak bakmıyoruz. Böyle bir durumun olmayacağını ümit ediyoruz. Olmaması gerektiğini düşünüyoruz çok kuvvetli bir iradeyle. Olmayacağını düşünüyoruz, olmaması için de gereken her adımı atıyoruz."
Görüşmeler sürerken YPG, Rakka operasyonu için hazırlıklara başladı
Musul operasyonu planlandığı gibi Ekim ortasında başlarsa, ardından Rakka operasyonu gelecek. Rakka operasyonu için de hazırlıklar başladı. Şehrin kuzeyindeki ABD destekli YPG birlikleri, güneye doğru birkaç köyü Mayıs ayından bu yana yavaş adımlarla ele geçirdi. IŞİD`in bölgeye yerleştirdiği patlayıcılar temizlenmeye başladı.
ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri de Rakka merkezi, şehrin kuzeyindeki Ayn İsa çevresini ve doğusundaki Shadadi`yi Mart ayından bu yana yoğun şekilde bombalıyor.
Ayn İsa, Rakka`nın yaklaşık 30 kilometre kuzeyinde kadar YPG`nin kontrolünde. YPG kaynaklarının verdiği bilgiye göre Rakka operasyonunun bu bölgeden başlaması planlanıyor.
Washington`dan gelen açıklamalar, Rakka`ya girecek kara gücünün SDG`den oluşacağına işaret ediyor. Ankara SDG içindeki Arap unsurlar ve ÖSO`nun şehre girmesini istiyor çünkü şehir nüfusunun neredeyse tamamı Araplardan oluşuyor. Ankara`nın kaygısı, sınıra yakın bölgede yeni bir etnik çatışma çıkması. Üst düzey dışişleri yetkilisinin verdiği bilgiye göre ABD, Arap unsurların işbirliği yapması önerisine itiraz etmiyor. Yetkili, “ancak sahada, fiiliyatta ne yapıldığını görmek gerekir, biz YPG ile ilgili kaygılarımızı iletmeye devam ediyoruz” diyor.
8 Eylül`de İngiltere`de Carter`la görüşen Savunma Bakanı Fikri Işık da Reuters`a “Türkiye yalnızca YPG güçlerine dayanma yerine operasyonların merkezinde bölgenin yerli halkının bulunması gerektiği konusunda ısrarlı. Türkiye YPG güçlerinin DAEŞ operasyonlarını bahane ederek toprak genişletme ve güç kazanmasına izin vermeyecek" diye konuşmuştu.
Burada Türkiye`nin oynayacağı rol için Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın açıklamasına göre “ABD`nin tavrı belirleyici olacak.”
Al Jazeera