Tatile mi Girdik?
Yıllar önce okuduğum ve şu an adını hatırlamadığım bir kitapta, bir şirketin personel alımı için yaptığı mülakat anlatılıyordu.
Şirket mülakat sırasında “Hasta olsam da rapor almam, yorulsam da tatil yapmam!” diyenleri işe almamış, onların bu durumunu “eksiklik” olarak değerlendirmiş.
Tatil, ara vermektir. Öğrenmede ara vermek yoktur. Ama ders görmekte ara vardır. Hatta ara gereklidir. Dershanelerde bunun gittikçe azaltılması da sanıldığının aksine ne öğretmenlerin ne de öğrencilerin yararınadır. Dershanelerin son yıllardaki başarısızlığında bu yanlış tekniklerin çok etkisi vardır.
Sakın, dershanelerinizi derse devam etme konusunda zorlamayın, TATİLİ ÖĞRENDİKLERİNİZİ DEĞERLENDİRMEK, ÖZÜMSEMEK VE SONRAKİ DÖNEME DAHA DİNÇ OLARAK BAŞLAMAK İÇİN FIRSAT OLARAK GÖRÜN.
Tatil “boş durmak” değildir, insanlığımıza ara veremeyiz. Biraz kaba kaçacak ama şöyle bir on beş günlük de olsa nesne olamayız, gençlerin ifadesiyle “ot” olamayız.
Boş durmak sanılanın aksine insanı dinlendirmez; bunaltır, geri bırakır.
Batı’da emlak geliriyle, faiz parasıyla geçinen büyük bir kesim vardır. Bunlar için çalışmak sadece bir “hobidir.” Tatil felsefesi, adeta bunların boş dururken bunalmaması için uydurulmuştur.
Kimse günde 12 saat uyuyan birinin, günde 12 saat kitap okuyan birinden daha iyi dinlendiğini veya daha dinç olduğunu iddia edemez.
“Dinlenmek” kişisel bir durumdur. Siz, kitap okuyarak veya arkadaşlarınızla birlikte hayırlı hizmetlerde bulunarak da dinlenebilirsiniz.
Çalışmaya alışanlar için, BOŞ DURMAK SIKICI VE YORUCUDUR. Tatilinizi dolu dolu geçirmeye bakın.
Derskoliklere sıkı bir önerimiz var:
5-6 GÜN MUTLAKA DERSLERE ARA VERİN. Bu konuda duygularınız, alışkanlıklarınız sizi ne kadar zorlarsa zorlasın, defterin-kitabın kapağını açmamayı bilin. Kendinize tanıdığınız süre bitince şöyle bir oturun ve bir değerlendirme yapın:
BU 5-6 GÜNDE ÖĞRENDİKLERİNİZİN BELKİ BİR AYDA ÖĞRENDİKLERİNİZDEN DAHA ÇOK OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ.
Siz, kendinizi ders çalışmamaya zorladıkça eski öğrendikleriniz aklınıza gelecek ve siz, yeni şeyleri alıp hafızaya tıkıştırmaktansa eski öğrendiklerinizi irdeleyecek, böylece daha önce ağzına çok ürün verilmiş bir öğütme makinesinin kimi taneleri öğütmeden atması gibi bir durumdan kurtulacak, hafızanıza aldığınızı özümseme imkânı bulacaksınız.
Ders çalışmayanlara gelince,
SAKIN BİR HAFTA BİLE ARA VERMEYİN. KENDİNİZE TANIDIĞINIZ SÜRE 3-4 GÜNÜ GEÇMESİN.
Çalışmaya isteksizken bir de ara verirseniz, bildiklerinizi de unutur ve dersten soğursunuz. Sizin için de tatilde ders görün, dershaneye gidin, demiyoruz. Oturun, kendinizle baş başa kalın ve öğrendiklerinizi pekiştirmeye bakın. Tatil sırasında öğrendikleriniz, daha sonraki öğrenmeleriniz için sağlam bir temele dönüşmelidir.
Neticede;
1. Dersin tatili var, öğrenmenin tatili yok. 2. Okullar, tatil olabilir; insanlığımız tatil olmaz. 3. Öğrenmeye, okumaya devam edeceğiz. 4. Öğrenerek ve yaşayarak dinlenmenin yolunu bulacağız. 5. Derskoliklerimiz bir süre ara vermeli, çalışmakta isteksiz olanlarımız içinse ara yoktur.
Allah (cc) yardımcınız olsun…