`Hemşehri derneklerimizde memleket havası alıyoruz`
Doğu ve Güneydoğu`dan İstanbul`a göç eden insanların kurduğu ve `hemşehri dernekleri` olarak bilinen dernekler, vatandaşlara kendi kültürlerini yaşatma olanağı verirken şehir hayatına adapte olmak için de uygun ortamı sağlıyor.
Türkiye`de Doğu`dan Batı`ya küçük yerleşim birimlerinden, metropollere doğru gerçekleşen göçler, hem göç edilen yerler hem de göç eden kitleler açısından önemli sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunların başında, şehirlerin sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel ortamına yeterli düzeyde uyum sağlayamama geliyor. Bu uyumsuzluk kimi zaman göç edenler üzerinde yabancılaşma, yalnızlaşma, suça itilme gibi psikolojik ve sosyal sorunlara yol açmakta ve göç edenleri memleketleri ile yeni kent yaşamı arasında bocalamasına sebep olmakta.
Doğu ve Güneydoğu`dan İstanbul`a göç eden insanların kurduğu ve ‘hemşehri dernekleri` olarak bilinen dernekler, vatandaşlara kendi kültürlerini yaşatma olanağı verirken şehir hayatına adapte olmak için de uygun ortamı sağlıyor.
Hemşehri dernekleri; göç sonrası yaşanan iş bulma, barınma, kente uyum sağlama ve kentte tutunma gibi unsurların sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi noktasında da aracı bir kurum olarak karşımıza çıkıyor.
Memleket kültürü ile kent kültürü arasındaki gerilimi azaltan, bireylerin kendi öz kültürlerini yaşatmakla birlikte kent kültürüne adapte olmalarını sağlayan bir geçiş alanı haline gelen hemşehri derneklerinin bir çok kuruluş amacı bulunuyor. Bu amaçlar genel olarak; kente ayak uydurmak için uygun ortamların oluşmasını sağlamak, dernek çatısı altında toplamak, gelinen yöreye ait kültürel değerleri korumak ve yaşatmak, maddi durumları iyi olmayanlara yardımda bulunmak, hemşehrilerin kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bir ortam oluşturmak şeklinde sıralanabiliyor.
Türkiye`de hızlı ve düzensiz nitelikte gerçekleşen göçler, göç edilen şehirde çeşitli sorunlarla karşılaşan bireyler, kendileriyle hemşehrilik bağları olan kişilerle dayanışma içerisine girmesi sonucunda ‘hemşehri dernekleri` ortaya çıkmaktadır.
Mardin Midyat Derizbineliler Derneği
Mardin Midyat Derizbineliler Derneği de bu anlamda önemli bir görev üstleniyor. Esenler, Atışalanı`nda bulunan derneğin kurucu üyelerinden Ata Saylık ile göç eden insanların büyükşehirlere uyum sağlama konusundaki sorunlarını ve derneğin faaliyetlerini konuştuk.
Derneklerini iki senelik bir geçmişinin olduğunu söyleyen Saylık, dini sohbet, taziye gibi faaliyetlerde bulunduklarını ifade etti. Saylık, “İyi günde, kötü günde derneğimiz haftanın yedi günü açık. Burada memleketten gelen hemşehrilerimize misafirperverlik yapıyoruz.” dedi.
Büyükşehirlerde yardımlaşma ve dayanışma anlamında derneklerin önemli bir rolü olduğunu belirten Saylık; “Bazen şehir dışından gelen hemşehrimiz olur ya da burada ikamet eden hemşehrilerimiz olur. Hasta ziyaretlerimiz olur. Dernek adına maddi manevi desteğimiz oluyor. Resmi olarak 180 üyemiz, 300 hanemiz var, tamamı Derizbine beldesinden. Dernek için en uygun semt, mahalle olarak burayı seçtik. Hemşehrilerimize yakın olan mahalleyi seçtik. Üye aidatımız 20 lira. Öğrenci bursumuz var. Geçen sene bazı öğrencilere burs verdik, inşallah daha da arttıracağız. Düğünlerde bütün hemşehriler düğün davetine icabet eder. Bu güzel bir dayanışma ortaya çıkıyor. Cenazelerde de yine buranın belediyesi dernek adına gidildiği zaman gereken yardımları esirgemiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Derneğe geldiğimiz zaman köydeki, memleketteki havayı anımsatıyor”
“İstanbul`da yalnızlık çeken çoktur, ama biz derneğe geldiğimiz zaman hakikaten köydeki, memleketteki havayı anımsatıyor.” diyen Saylık; “Sadece Esenler Atışalanı`nda 300`e yakın hanemiz var. Burada güzel bir ortamımız var. Bunun devamı bizim elimizde. Memleketin güzel örf ve adetini buraya taşırsak, gelecek nesillere, çocuklarımızı buraya alıştırırsak, örf adetlerimizi çocuklarımıza aşılarsak herhangi bir sıkıntı yaşanmaz. Biz buradaki çocuklarımıza sahip çıkmazsak, başka insanlar çocuklarımızı bizden alacak ve Allah korusun kötü yollara düşürecek çocuklarımızı. O yüzden, her veli mesuldür. Burayı memleketin bir köy odası gibi kullanmamız lazım. Burayı, boş bırakmamak lazım. Eksiklikleri tespit edip, yardımda bulunmak lazım.” diye belirtti.
“Bir taziye olsa, yüz kişiyi hangi insan ağırlayabilir?”
Dernek olmanın birçok faydasını gördüklerini söyleyen Saylık, “Karadeniz`den, İç Anadolu`dan gelen batıdaki arkadaşlara, kardeşlerimize bakıyoruz 10-15 üyeli dernekler var. Biz geç kaldık. Bu derneğin 10 sene evvel açılması lazımdı. Bir taziye olduğu zaman yüz kişiyi hangi insan ağırlayabilir. Öyle bir ortam yok. Bir de hizmet edebilecek müsait yerlerimiz yok. Evler dar, müsait değil. Ama burası hem taziye için, hem iftar için, hem mevlit ve sohbetler için gayet müsait.” şeklinde konuştu.
Her yıl Esenler Belediyesi`nin dernek etkinliklerine katıldıklarını belirten Saylık, “Bahar mevsiminde biz dernek olarak belediyenin tahsis ettiği yerlere gidiyoruz. Memleketin güzel örf, âdetini oraya taşıyoruz. Aile programlarımız oluyor. Dini programlar oluyor, sohbetler, memleketi andıracak geleneksel şeyleri orada insanlara aktarıyoruz.” diye konuştu. (Mehmet Tahir Özsoy- İLKHA)