Mehmet Emin Özmen / Doğruhaber

Lütfen öyle yere bakma anne

Göklere bak

Üçüncü katlara mesela

Hatta daha yücelere

Çünkü göklerde sefa var anne

Yerde cefa

   * * * * * 

Yerde kan, barut ve binlerce ah

Yerde araba lastikleri ve zift

Kapkara katmerli bir sabah

Acılar da böyle kat kat ve çift

Göklerde sefa var anne

Yerde cefa

   * * * * * 

Sen ki Hatice Anne

Hacer duruşlu

Hem Rabbim kabul etmemişti

O mübarek kurban İsmail`i

Ama senin Sure isimli kurbanın göklerde

Dedim ya anne

Göklerde sefa var

Yerde cefa

   * * * * *

Biliyorum her Kurban Bayramı değil

Özellikle iki bin on dördün kurbanı

Birinci, ikinci, üçüncü gün değil

Özellikle dördüncü gündü ay yüzlüyü götüren

Ama her bayram düşüyor ellerim yana

Sen yere baktıkça kapaklanırım yere

Ama gel yine de sen göklere bak

Sure isimlini göklerde ara

Hem bilirsin yerde cefa var

Göklerde sefa

   * * * * * 

Bilmen lazım Sure isimlin yerlerde değil

Yerde kan var anne

Araba lastikleri

Katmerli bir asfalt ve zift

Kapkara karanlıklar, acılar çift

Hacer sıfatlı anne

Sure isimlin, ayet muştusu

Güzeller yerde aranmaz ki

Göklerde, belki üçüncü katlarda

Hatta ve hatta daha yücelerde

   * * * * * 

İşte yine geldi bir Kurban Bayramı

Biliyorum Sure isimlin seviyordu bugünleri

Ben de gezeceğim diyar diyar ve mezar mezar

Dilimde ayetler, dilimde Yasin`ler

Hem sen emin ol, buralardadır Habib-i Neccar

Onlar Allah`ın seçilmiş kulları, mukaddes davetçiler

Gelin onlara tabi olun diyordu nidalar

Heyhat ki dirilmişti Ad`lar, Semud`lar

Kulaklarda pamuk var, kulaklarda tıkaçlar

Hissetmeyen kalpler

Görmeyen gözler

Duymayan kulaklar

Ben yine yollardayım, gezerim diyar diyar

Dilimde ayetler, dilimde Yasin`ler

Hem sen yere bakma

Yerde duracak değil Yasin`ler

Sen göklere bak

Mesela üçüncü katlara

Hatta ve hatta daha yücelere

Çünkü göklerde sefa var

Yerde cefa

   * * * * * 

Oy havar..!

İsmail`in babası

Kör bir bıçak mıydı elinde olan

Ama Allah kabul etmemişti kurbanlık İsmail`i

Bizim Sure isimlimiz ise göklerde

Oy havar..!

Hüseyin`in dedesi

Hüseyin Kerbala`da mı kaldı?

O da mı kaldı yerlerde?

Oysa onlar göklerdedir

Göklerde sefa var

Yerde cefa

   * * * * *

Oy Sure isimlim..!

Yetişecek fakirler vardı

Belki de Kobani`den gelen

Kimsesizler, çaresizler

Kendi ellerinle yazdığın gibi

“Merhamet, acımak, bağışlamak,

Şefkat göstermek, iyilikte bulunmaktı”

Ama sen yerlerde olamazdın Sure isimlim

Yerlerde kan var

Barut kokuyor her yan

Yerlerde araba lastikleri, kapkara bir zift

Acılar da böyle kat kat ve çift

   * * * * *

Sure isimlim

Hüseyin`in dedesinin misafiri

Biliyor musun yaşamıyordu O`nun oğulları

Hiç on altı yaşında bir oğlu olmamıştı mesela

Sure isimlim

Mübarek dedeye çok gördüler Hüseyin`i

Şöyle bir torun tadı bırakmadılar damakta

Atlar çiğnemişti mübarek torunu, aynı araba lastikleri gibi

Bilmem yerlerde mi aramıştılar O`nu?

Hem sizler yerlerde olamazsınız ki

Seçilmişler alçakta olmaz

Yücelerdir onların mekânları

Biliyorsunuz değil mi, yerlerde kan var

Yerlerde cefa

Göklerde ise hoş bir sefa

   * * * * *

Farkındayım ihmal ettim Hasan ve Hüseyin`i

Onlar da torunlardan birer torundular

Ey Hüseyin`in dedesi

Sana oğul olamadılar belki

Torun tadında kurbanlıklarımız var

Bir Hasan vardı ki gözleri yücelerde, bir de Hüseyin

Kerbela kumlarına bulanmıştı can Hüseyin

Amed toprakları uzak mıydı o diyarlara?

At nalları, araba lastiklerinden farklı mıydı can torunlara?

Araplar Kerbala`da kum kokluyordular

Torun Hüseyin`i tanımak için

Bizler benlerinden tanıdık kurbanlarımızı

   * * * * *

Ve de sen Öztekin Abi

Sen değil miydin bu ismi koyan?

Mukaddes isimli Hüseyin

Müsemma olmuşlardı Hüseyin ile Can Hüseyin

Ha  Hüseyin ha bu Hüseyin

Ya sen Xalê Mıhame, Mehtap Anne

Bir o Hasan vardı bir de bu Hasan

Torunlar torunu, güzel mi güzel

Muhakkak misafirdir Hasan`ınız ilk Hasan`a

Nail oldular kutlu bir dedenin şefaatine

Zaman ve mekan boştur boş

Dedeye misafirlik hoştur hoş

Kızılca kıyametin Hasan ve Hüseyin`i yerlerde olur mu hiç?

Bakmayın bana öyle

Ayaklarına postal olduklarım

Siz göklere bakın

Üçüncü katlara mesela

Hatta daha yücelere

Göklerde sefa var

Yerde cefa

   * * * * *

Biliyorum geldi yine bir Kurban Bayramı

Geldi geçti dördüncü günü de hani

Yine de başınız dik olsun

Mesela üçüncü katlarda

Çünkü Onlar yerlerde olamazlar

Sure isimli, torunlar torunu

Ey Ad, ey Semud ve İrem halkı

Alın yakın beni fırınlarda

Lime lime edin Amed`lerde

Tepsi tepsi gezdirin etimi

Ama yine de bakmasın yerlere Sure isimlinin annesi

Seçilmişler yerlerde olamaz

Yerlerde barut var, kan kokuyor her yan

Kapkara katmerli asfalt ve zift

Acılar da böyle, kat kat ve çift

Göklerde sefa var

Yerde cefa

   * * * * * 

Bir de unuttuğum Güneş vardı göklerde

Güneş de Güneş hani

Şehadetin yakıştığı

Hani “Ma zorla midir?” dedirten

Şehadetin yakıştığı Mus`ab gibi

Mute`de kolları kopan Cafer gibi

Sana da yakışmıştı Güneş`im

Bu nedenle göklerdeydin

Seni de mi yerde aramıştı gözler?

Ama yerde olmazdı ki Güneşler

Al yanına diğer Güneş`leri Güneş`im

Sure isimliyi, torun Hasan ve Hüseyin`i

Kıyametler mi kopuyor?

Alt üst olmuş alemler

Göklerde dört Güneş var

Onlar yerlerde olmazlar ki

Göklerde sefa var

Yerde cefa

   * * * * *

Ben ki Yasin`im, Sure isimli

Ben ki Hasan ve Hüseyin

Ve de göklerdeki Güneş

Kesin etlerimi lime lime

Doldurun tepsilere gezdirin

Uzak diyarlara götürün

Hem onlar bakmasınlar yere

Göklerde sefa var

Yerde cefa

2016-Kurban Bayramı