• DOLAR 34.471
  • EURO 36.354
  • ALTIN 2932.226
  • ...
Eğitim politikaları  SORGULANMALI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENES DURMAZ / DOĞRUHABER

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde eğitimdeki başarı seviyesinin düşüklüğünü konuştuğumuz eğitimciler, bölge için çözüm reçetesini sundu. Eğitimci Hamdullah Yıldız, kişinin yetiştiği, büyüdüğü yerde öğretmenlik yapmasının doğuracağı olumsuzluklara dikkat çekerken, Küçükçekmece Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Yusuf Sabaz da bölgeye gidecek öğretmenlerin güvenliklerinin sağlanmasının yanında pozitif bir ayrımcılık da tanınması gerektiğinin altını çizdi. Eğitimciler aynı zamanda hükümet tarafından yapılacak bazı uygulamalarla bölgenin eğitimdeki başarı seviyesinde ciddi bir artışın olacağı kanaatini taşıyor.   

KİŞİ YETİŞTİĞİ YERDE ÖĞRETMENLİK YAPMAMALI

Kişinin yetiştiği yerde öğretmenlik yapmasının, öğrenciye ulaşmasında ve iletişim kurmasında bazı sıkıntılar doğurabileceğine dikkat çeken Eğitimci Hamdullah Yıldız, “Eğer ki öğretmen küçüklüğünden beri fakir bir ailede yetişmişse bu öğretmenin, muhtar ve ağanın çocuğuna söz geçirmesi biraz zor olur. Yani yetiştiği yere yakın bir köyde, bir ilçede veya ilde de olabilir… Yani yetiştiği yerde görev yaptığı zaman sıkıntı olabilir. Bunun yanında bu öğretmenler yetiştiği yerde mesleklerini icra ederken aynı zamanda farklı işlerle de meşgul olabiliyor. Kiminin tarlası var, hayvanları var ve bu kişilerin gerçek manada öğretmenlik mesleğini icra etmesi mümkün değil” dedi.

ÇÖZÜM; ROTASYON

Çözüm olarak yapılabilecek en iyi hamlelerden birinin ‘rotasyon` olduğunu ifade eden Yıldız, “Rotasyonda da şu vardır. Sekiz yıl bir okulda müdürlük yapan kişi müdürlükten azledilecektir. Daha sonra bunun beş yıl olması gündeme geldi. Bu sistemin öğretmenler üzerinde de uygulanması gerekir. Bir öğretmen bir okulda beş yıldan fazla kalmamalıdır. Çünkü beş yıldan fazla kaldığı zaman heyecanını kaybediyor. Dolayısıyla bir öğretmenin kendini yenileyebilmesi için mutlak suretle mekân değiştirmesi gerekir. İkinci olarak da ideolojik yaklaşımlar konusu üzerinde durulabilir. İdeolojik yaklaşımlarda kişiler eğitimden ziyade ideolojisine hizmet edecek kobay eleman yetiştirme noktasına yoğunlaşıyor ve bu da belli bir süreden sonra eğitimin amacından sapmasına neden oluyor. PKK veya FETÖ olsun bu ideolojilere sahip öğretmenlerin çocuğa sağlıklı bir eğitim vermesinden söz edilemez. FETÖ mensubu öğretmenler zeki öğrencileri keşfedip kendi hizmetleri için kullanırken, PKK`lı öğretmenler de dağdaki sözde efsanevi kahramanlıkları(!) anlatarak çocukların bilinçaltına başka bir şey yerleştiriyor. Bu iki ideolojiye sahip öğretmenin öğrenciye vereceği eğitim de sıkıntılı olur” şeklinde konuştu.

BÖLGEDE CİDDİ SAYIDA PKK`LI ÖĞRETMEN MEVCUT

Küçükçekmece Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Yusuf Sabaz, “PKK`nın üst düzey sorumlularından Duran Kalkan, yaptığı bir açıklamada öğretmenler için, ‘Bunlar düzenin, faşist sistemin ücret karşılığında kölelerini yetiştiriyor` diyor. Eğer böyle bir ideolojik emir gelir ise ve bu ideolojik örgüt mensubiyeti açısından değerlendirme yapılırsa elbette bir takım sıkıntılar meydana gelir. Bölgede ciddi oranda öğretmen açığa alındı. Bu kadar öğretmenin bir yerden gelen emir ile hareket edip bu işi sabote etme gibi bir durumları olur ise o bölgede boykotlar, öğrencilerin okula gelmemesi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Yine bu emirlerin öğretmenler tarafından söylendiği, desteklendiği hatta boykot zamanı okula gelen öğrencilerin, örgüte ihbar edildiğine dair söylentiler var. Demek ki bunlar aynı noktadan bir takım emirlerle bir işlem yapabiliyor. Bu tarz bir bölgedeki gençlerin, çocukların eğitim ve öğretimden uzak kalmasını istemek zaten PKK`nın daha önceki söylemlerinden birisiydi. Yani insanlar cahil kalsın, okullara gitmesinler… Bu yöntem de PKK`nın kendi dağ kadrosu için daha fazla bir imkân kaynağı oluşturmak için izlediği bir yöntemdi. Yine bölgede ciddi sayıda PKK`lı öğretmen olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü belirli bir noktadan emir verildiği zaman, ciddi bir öğretmen kadrosunun buna uyduğunu görüyoruz.” dedi.

BÖLGEYE KALİTELİ EĞİTİMCİLER GÖNDERİLMELİ!

Hükümetin şu anda sözleşmeli öğretmen alımı yoluyla öğretmen açığını kapatmak istediğini ve bunun da mantıklı çözüm olmayacağını ifade eden Sabaz, “Doğu ve Güneydoğu`da görev yapacak öğretmenlere bir avantaj, pozitif bir ayrımcılık oluşturmak gerekiyor. Şuan en büyük problem şu ki Doğu ve Güneydoğu illerine giden öğretmenler bir veya iki yıl içerisinde kaçıyor. Genelde hükümetin politikaları bu şekildeydi; herhangi bir konuda problemli, sıkıntılı ve görevden uzaklaştırmak istedikleri birini Doğu`ya ve Güneydoğu`ya sürüyorlardı. Buranın halkı ise devlet olarak tanıdığı insanları genelde üçkâğıtçı, hırsız veya sürgün yemiş insanlar olarak gördüler. Başarılı, yetenekli, kişileri göndermediler. Yani en zor ameliyatlara en iyi doktorlar gönderilmesi gerekiyorken bunu yapmadılar. Bu tarz bölgelerde en iyi eğitimcilerin en iyi şartlarla gönderilmesi gerekiyordu. Ama bunun yerine sözleşmeli öğretmenleri, gelmekten başka hiçbir çaresi olmayan, devlete çalışayım da ne olursa olsun diyenleri alıyorlar. Böyle olunca da sıkıntılar ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

OKUL VE MEDRESE ARASINDA DENKLİK SAĞLANMALI

Eğitim seviyesinde başarının sağlanmasında medreselerin rolüne de değinen Sabaz, son olarak şunları söyledi; “Medreselere ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite seviyesinde denkliklerin sağlanması, ciddi bir eş güdüm sağlanması, eğitim seviyesinde bir başarı, bir avantaj oluşturacaktır. Doğudaki halk inançlıdır. Şu anda zehirlenmiş bir halktır. Bunun panzehiri de inancıdır. Ve buna da düşkündür çünkü genlerinde vardır. Dolayısıyla medrese usulü ama Osmanlı dönemindeki ya da Selâhaddin medreselerindeki gibi, yanında pozitif bilimleri de alabileceği tarzda bir medrese denkliği sağlayacak şekilde bir eğitim sistemine akademik olarak kafa yorulması gerekiyor.”

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir