`Bu zulüme sessiz kalanların da sonunun zillet olacağını hatırlatırız`
Adıyaman Demokrasi Parkında bir araya gelen 28 Şubat ve FETÖ mağdurlarının aileleri, düzenlemiş oldukları basın açıklaması ile kumpaslar sonucu mahkûm edilen yakınları için adil bir yargılanma talebini yenilediler.
İslami kimliklerinden dolayı çeşitli komplo ve kumpaslarla cezaevine konulan mahkûmların ailelerinin oluşturduğu “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi” zindanda yatan yakınları ile yaptıkları görüşmenin ardından Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.
Emniyet Müdürlüğünün Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi önünde izin vermemesi üzerine basın açıklaması, Demokrasi Parkında yapıldı.
Basın açıklamasını, 24 yıldır kardeşi cezaevinde bulunan Fatma Göv okudu. Mahkûmlara adalet için toplandıklarını belirten ve kendilerinin zalimlerin gadrine uğramış mazlumlar olduğunu dile getiren Göv, şöyle konuştu:
“Bizler burada, 28 Şubat ve FETÖ mağduru Müslüman tutsaklara adalet için toplanmış bulunmaktayız. Bizler eşleri, çocukları ve kardeşleri yıllardır cezaevinde olanlarız. Bizler yaşadığımız acı ve kederi hep yüreğimize gömdük. Gözyaşlarımızı hep içimize akıttık. Çocuklarımızı uyutmak için ninniler söylediğimizde, hikâyeler okuduğumuzda, gözlerinin babalarını aradığını gördük.
Bizler şu beton duvarlar içerisinde kalan Yusufi mahkûmların eşleri, kızları ve çocuklarıyız. Bizler, babaları ‘` Rabbim Allah`tır`` dediği için zindanlara hapsedilmiş çocukların anneleri, eşleri tutsak edilmiş, kolları kırık kadınlarız. Zalimlerin gadrine uğramış masumlar, genç yaşta saçları ağarmış mahzunlarız.”
Hz. Ömer gibi adil yöneticileri gözleyenleriz
Kimseden af dilemediklerini ve Hz Ömer gibi adil yöneticiler istediklerini dile getiren Göv konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizler ‘kendi nefsiniz için düşündüğünüzü kardeşleriniz için düşünmezseniz tam iman etmiş olmazsınız` diyen ve âlemlere Rahmet olarak gönderilmiş Resul-i Ekrem`in ümmetiyiz. Bizler, Fırat`ın kenarında kaybolacak koyunun hesabını vermekten korkan Emir`ül Mü ‘minin Hz. Ömer gibi adil yöneticileri gözleyenleriz. Bizler, her sabah okula giderken tutunup dayanmak için babalarının ellerini arayan çocukların arkasında gözyaşı dökenleriz. Hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulan eşlerimize, kardeşlerimize ve bizlere yapılan bu zulümler artık son bulmalı.
Buradan bizleri duymak ve görmek istemeyenlere sesleniyoruz; ne bizler ne de eş ve babalarımız sizlerden merhamet ve af dilenmiyoruz. Sadece adil olmanızı ve çeşitli kumpas ve desiselerle zindanlara konulan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru Yusufilerin yeniden yargılanmalarının yolunun açılmasını ve adaletle hükmeden mahkemelerin kurulmasını talep ediyoruz.”
“Sırça köşklerde beddua edenlerin değil, mazlumların ahına Dergâhı İlahi`de icabet edildiğine şahitlik ediyoruz”
Zulme sesiz kalanların da zulmü yapanların akıbetine uğrayacağını kaydeden Göv, son olarak şöyle konuştu:
“Eş ve babalarımız içeride hukuksuz bir şekilde cezalandırılırken ayrıca uzak cezaevlerine sürgün edilmeleri sadece onları değil, bizlere ve hasta olan yakınlarına da bir cezalandırmadır. Hükümet bu yanlıştan da bir an önce vaz geçmelidir. Sinsice tuzak kurup masumları hapseden zalimlerin akıbetini ve yaptıklarının kendilerine kar kalmadığını hepimiz görüyoruz. Sırça köşklerde beddua edenlerin değil, mazlumların ahına Dergâhı İlahi`de icabet edildiğine şahitlik ediyoruz.
Burada vicdan sahibi yöneticilere sesleniyoruz. Zulmü icra edenler nasıl zillete duçar olduysa bu zulümlere sessiz kalanların da sonunun zillet olacağını hatırlatırız.” (Ferit Gölgül, Mehmet Demir – İLKHA)