İçten: Yeniden yargılanmanın yolu açılsın
AK Parti Diyarbakır eski milletvekili Cuma İçten sosyal medyada başlattığı #YenidenYargılanmaYoluAçılsın kampanyasıyla ilgili İLKHA'ya konuştu. İçten, FETÖ mağdurlarının yeniden yargılanması gerektiğini vurguladı.
Sosyal medyada başlattığı #YenidenYargılanmaYoluAçılsın kampanyasıyla ilgili İLKHA’ya açıklamalarda değerlendirmelerde bulunan AK Parti Diyarbakır eski milletvekili Cuma İçten, FETÖ mağdurlarına yeniden yargılanma yolu açılması gerektiğini belirtti.
İçten, “15 Temmuz darbe kalkışmasıyla birlikte ülkemiz bir gerçekle yüzleşti. FETÖ teröristleri tarafından, kumpas sonucu içeride yatan 10 binlerce vatandaşımız var. Bunların içerisinde İslami cemaatler, sivil toplum kuruluşları başkanları, işadamları ve kanaat önderleri var. Onların verdiği kararların doğru bir karar, doğru bir yargı olmayacağına inandığımız için sosyal medya üzerinden ve siz değerli basın mensuplarının da desteğiyle bir kampanya başlattık. Amacımız yeniden yargılanma yolunun açılması. Yeniden yargılanma yolu açılsın diye bir ‘Hashtag’ başlattık. Amacımız mağdur ve gerçekten yeniden yargılandığı zaman belki bazılarının serbest kalacağı, bazılarının da ceza indirimi alabileceği davaların, yeniden gündeme taşınması ve insanların da mağduriyetinin giderilmesi ne yönelik bir kampanya.” diye konuştu.
Siyasilerin ve sivil toplum kuruluşlarının yeniden yargılama konusunu gündeme taşımaları gerektiğini belirten İçten, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu hep konuşmamız, yazmamız, çizmemiz gerekiyor. Maalesef söz konusu FETÖ olduğu zaman bir kısım medya, Balyoz ve Ergenekon üzerinde duruyor. En son mağdurlarından ve en az mağdurlarından biridir Balyoz ve Ergenekon olayları. Çünkü bu Balyoz’dan ve Ergenekon’dan yararlananların geçmişte neler yaptıklarını en iyi bilen bizim bölge halkıdır ve biziz. 1982 darbesinden sonra özellikle hem Özal döneminde hem 90’lı yıllarda hem 28 Şubat’ta hem AK Parti iktidara geldikten sonraki, kendine karşı yapılan birçok girişimlerde ciddi anlamda mağdurlar oluştu. 28 Şubat mağdurlarımız var. Şu an cezaevinde binlerce Müslüman insanımız var.”
“10 yıl içerisinde yüzlerce mağduriyete şahit oldum”
Türkiye ve dünyanın birçok yerindeki İslami cemaatlere mensup insanlarla görüştüğünü söyleyen İçten, “Arandığı için yurtdışına gitmiş, Avrupa’da yaşayan bazı insanların hikayelerini dinledik. Birçoğunun kumpas sonucu olduğuna kanaat getirdim. Ama nihayetinde buna karar verecek olan, terörist olmayan yargı organlarıdır. Peşin yargıda bulunmayacak farklı bir örgütün adamı olmayacak ve gerçekten dürüstçe yargılayabilecek insanlara ihtiyacımız var. Dostlarımız, arkadaşlarımız, oturduğumuz, kalktığımız sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve girdiğimiz ortamlarda yaklaşık 10 yıl içerisinde bu tür olaylardan yüzlercesine şahit oldum. Yüzlerce aile dramlarına, yetim kalmış çocuklara, babası içeride olan, aileleri dağılmış olan insanlarla oturduk konuştuk. Hepsinin bir bir hikayesine şahit olduk, gördük ki gerçekten yeniden yargılanma olmalı. Bu kanaat kesin ve net. Kimin suçlu olup, olmadığına adil, eşit yargı organları karar verecek.” dedi.
“15 Temmuz’da sokaklarda kimler vardı?”
İçten, “Türkiye’deki mağdurlar sadece belli bir siyasi partinin, belli bir cemaatin, cemiyetin mensupları değil, iş dünyasından da farklı ideolojilere sahip olan insanlardan da cemaatlerden de şu an FETÖ’nün kumpasından dolayı içeride olan 10 binlerce insanımız var. AK Parti iktidarı bu gerçeği görmek zorundadır ve görecektir. Çünkü kamuoyu bunu istiyor. 15 Temmuz’da reel bir durum oluştu. Bunu AK Parti iktidarı çok net gördü. Sayın Cumhurbaşkanımız bunları ifade ettiği için söylüyorum. 15 Temmuz’da sokaklarda kimler vardı? Diyarbakır’da sokaklarda elinde bayrak tutan HDP’nin üst yöneticileri yoktu. 15 Temmuz’da Doğu’da, Güneydoğu’da, Batı’da HÜDA PAR, AK Parti, CHP, MHP, Hak-Par, vardı sokaklarda. Bunların hepsi aynı ortak aidiyetler üzerinden bir araya geldiler. Bu çok anlamlı, dolayısıyla elbette ki MHP’nin içerisinde olan CHP’nin içerisinde olan Hak-Par, HÜDA PAR ve AK Parti’nin içerisinde olan, hatta farklı siyasi görüşe sahip insanların da FETÖ’den dolayı mağduriyetleri olmuştur. Şimdi bu mağduriyeti kaldırmak da hepsine düşmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Beni tarafsız birisi tarafından tekrar yargıla”
HÜDA PAR’ın 15 Temmuz ve sonrasındaki duruşuyla ilgili de konuşan İçten, şunları söyledi: “Eğer burada HÜDA PAR’ın veya farklı siyasi partilerin insani talepleri varsa, araştırılması ve adalet anlamında siyaset kurumunun buna gözünü, kulağını kapatması beklenilemez. Bununla ilgili bir çalışma olabileceğine inanıyorum. Sizler aracılığıyla da kamuoyunun da bunu diri tutması gerekiyor. Bunu lütfen diri tutalım. Çünkü bunu dile getirenler ‘Bizi özgür bıraksınlar. Bizi hemen serbest bıraksınlar.’ diye bir talepleri yok. Bunu dile getirenler diyor ki; ‘Beni yargılayan terörist çıktı, teröristin hükmüyle sen benim özgürlüğümü nasıl kısıtlayabilirsin. Beni tarafsız birisi tarafından tekrar yargıla.’ İnsani bir hak bu. Bir hak olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“Yeniden yargılama yolu açılsın istiyoruz, bu da bir haktır”
İçten, “Ergenekon davalarında 26 ay boyunca Genelkurmay Başkanı içeride kalmıştır. Sonra bu adamı serbest bırakmışlar ve demişler ki özür dileriz. Yani siz kelli felli gücü olan insanlara ayrı, mazlum vatandaşa, halka ayrı davranırsanız bu kabul edilir bir şey değil. Vatandaş 15 Temmuz’da darbe kalkışmasını engelledi. O kelli felliler, o böyle çok statüsü olan, yetkisi olan insanlar sokaklarda değildi. Millet vardı sokaklarda. Şimdi millet bir şey daha istiyor. Bunun HÜDA PAR’la, MHP, CHP, AK Parti ile bir ilgisi yok. Herkesin ortak kanaatidir. Yeniden yargılama yolu açılsın istiyoruz, bu da bir haktır.” ifadelerini kullandı.
“Ben siyasetin, milletin taleplerine duyarsız kalacağına inanmıyorum”
FETÖ mağduru Yusufîler ve aileleri için “O ailelerin hepsi bizlerin aileleri” ifadelerini kullanan İçten, “Bunlar beraber yaşadığımız, aynı mahalleleri, aynı sokakları paylaştığımız insanlar. Bu süre zarfında bir sürü sıkıntılar yaşadılar. Ama emin olsunlar ki onların dışında bu FETÖ’nün kumpasından dolayı sıkıntı yaşayan, 10 binlerce farklı ideolojilere sahip aileler de var. Ortak özellikleri mağduriyetleridir. Bunları hem kendi mağduriyetlerini ortaya koyarak, hem onlar gibi düşünmeyen, yaşamayan FETÖ mağduru olan insanların mağduriyetlerini de sahiplenerek, sonuç elde edemeyiz. Bütün bu ortak aidiyete, hepimiz beraber sahiplenip bunu kamuoyunda diri tutarsak, ben siyaset kurumunun milletin taleplerine duyarsız kalacağına inanmıyorum.” dedi. (Mehmet Tahir Özsoy - İLKHA)