• DOLAR 32.474
  • EURO 34.899
  • ALTIN 2419.736
  • ...
`FETÖ çocuklarımızın hayatını çaldı`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi, HÜDA PAR Kayseri İl Başkanlığını ziyaret ederek karşı karşıya kaldıkları hukuksuzlukları, yaşadıkları mağduriyeti HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mehmet Sami Göktaş ile paylaştılar.

Babası Ali Rıza Yönden`in 2000 yılında tutuklandığını ve o günden buyana 16 yıldır haksız bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirten Mehdi Yönden, babasının kumpas kurbanı olduğunu söyledi.

Mehdi Yönden, “Babam müebbet hapis cezasıyla yargılandı. Babama ve bize haksızlık edildi, kumpas kuruldu. Babama kumpas kuranlar bugün yargılanıyorlar. Yıllardır kurulmuş bir kumpasın ve ortada olmayan bir suçun bedelini çekiyoruz. Babamız için yeniden adil bir şekilde yargılama istiyoruz.” dedi.

“Ağabeyimin tek suçu Müslüman olmasıydı”

Ali Rıza Yönden`in kız kardeşi Rabia Eroğlu, abisinin İslami şahsiyetiyle tanınan biri olduğunu, bu yüzden kendisine komplo kurulduğunu belirterek, “Birçok işkence gördü ve adil olmayan bir yargılamayla müebbet hapse mahkûm edildi. Abimin hiçbir suçu yoktur, tek suç olarak Müslüman olması görüldü. Biran önce bu haksızlığın son bulması için hakkımızı yani adil yargılanmasını istiyoruz.” dedi.

“FETÖ çocuklarımın hayatını da çaldı”

Üç çocuk annesi iken böylesi bir zulüm karşısında bir başına kaldığını ve büyük bir zulme uğradıklarını belirten Sebahat Yönden ise daha önce yaşadıkları bu zulümleri, kendilerine kurulan kumpasları, uğradıkları gayr-i hukuki muameleleri defalarca dile getirmelerine rağmen yetkililerin bu konuda herhangi bir adım atmadığını söyledi.

Yönden, “15 Temmuz sürecinden sonra bazı şeyler o kadar netleşti ki… Bundan iki - üç yıl önce yaşadığımız bu mağduriyetleri dile getirdiğimizde hiç kimse bize kulak vermiyor, söylediklerimize ihtimal dahi vermiyordu. Hatta bu gerçekleri anlattığımız için daha fazla mağdur ediliyorduk. Eşim bundan yaklaşık 17 yıl öncesinde bir arkadaşının evinde arkadaşıyla beraber otururken baskın yapılıyor ve baskın esnasında hiç anons edilmeden dur ihtarı dahi verilmeden üzerlerine ateş açılıyor. Daha ne olup bittiği hakkında hiçbir bilgileri olmadan yanındaki üç arkadaşı şehit oluyor, kendisi ise yaralı bir şekilde FETÖ`nün polisleri tarafından gözaltına alınarak yaralı olmasına rağmen günlerce çok ağır işkencelerden geçiriliyor. Kurulan kumpaslar sonucu yine FETÖ`cü savcı ve hâkimler tarafından tutuklanıyor.” şeklinde konuştu.

“Dosyayı bize okutmadan zorla imzalattılar”

Eşinin gözaltına alınmasından sonra polislerin evlerine de baskın yaptığını ve kendilerinin de gözaltına alındığını belirten Yönden, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu olaydan hemen sonra eşimden de haber alamadığım için eşimin ailesine gidip durumu anlattım. Akabinde ise beraber adana emniyetine gittik. Ben, kaynanam ve görümcem Ali Rızadan haber alamadığımızı dile getirdik. Onlarsa bize, ‘bu haberi size kim getirdi` diyerek sorumuza soruyla cevap verdiler. Beni sorguya aldılar ve önüme kalın bir dosya bıraktılar. Bana, ‘imzalarsan eşinle görüşebilirsin` dediler. Ben de okumadan hiçbir şekilde hiçbir şeyi imzalamayacağımı söyleyince beni tehdit ettiler ve bağırıp çağırmaya başladılar. Hayatımızı altüst edecek olan bu dosyayı bize okutmadan zorla imzalattılar. İmzaladıktan sonra beni Ali Rıza`nın bulunduğu hücreye götürdüklerinde onun yaralı bir şekilde yerde yattığını gördüm. Öyle işkencelere maruz kalmıştı ki onu tanımak mümkün değildi.”

Bu sürecin kendileri için çok zor geçtiğini, çocuklarını büyük sıkıntılar içerisinde büyüttüğünü belirten Sabahat Yönden, “Çocuklarım yollarda, görüşlere gide gele büyüdü. Birçok arkadaşlarımızın eşleri ve çocukları bu yollarda hastalandı ve hatta vefat edenler bile oldu. Yapılan bu zulümler, işkenceler yetmiyormuş gibi bir de insanların bize bakışları çok değişti. Atılan iftiralar üzerinden medya bizleri öyle bir tanıtmıştı ki kimsenin yanında konuşamaz hale gelmiştik. Bu dönem içerisinde çocuklarımızın hayalleri vardı. Çocuklarım belirli bir yaşa kadar hep babalarını ve ellerindeki bavulların resmini çizerlerdi. O çocukların ellerinden bu hayaller alındı, çalındı. Aslında bu söylentilerimiz şikâyet olsun diye değil… Bizler kötü bir şey yapmadık ve anlımızın aklığını göstermek için bunları konuşuyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Beraat değil ADALET istiyoruz!”

Bunları konuşmalarının bir diğer sebebinin ise mağduriyetlerinin her kes tarafından görülmesi ve yaşadıkları, maruz kaldıkları zulmün artık görülmesi olduğunu belirten Sebahat Hanım, müebbet cezaya çarptırılmış olan Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarının kumpasa uğradıkları bahanesiyle yeniden yargılanmalarının önünün açıldığı gibi 28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûmlar için de yeniden yargılanmalarının önünün açılmasını ve adil bir şekilde yargılanmalarını istediklerini söyledi.

“Mağdur ailenin çağrısına yanıt olmak, yardım etmek istiyoruz”

HÜDA PAR Kayseri İl Başkanlığını ziyaret etmeleri sebebiyle Yönden ailesine teşekkürlerini ileten HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mehmet Sami Göktaş, 28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûmların yaşadıkları haksızlıkların sık sık medyada gündem geldiğini belirterek, “Bu olup bitenleri birinci ağızdan dinlemek için 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında bulunan şer odakların mağdur ettiği; kumpasa uğramış ve mağdur edilmiş Hizbullah hükümlüsü Yusufî Ali Rıza Yönden`in ailesi bizi ziyaret ederek mağduriyetlerini anlattı.  Bu olup bitenleri kendi ağızlarından dinlemek için tüm Türkiye`de olduğu gibi Kayseri`de de HÜDA PAR olarak bu adaletsiz yargılamaları sonlandırmak ve mağdur ailelerin çağrılarına yanıt olmak, yapılan bu zulme karşı ailelere yardımcı olmak için kumpasa uğramış ailelerimizle konuştuk.” dedi.

“HÜDA PAR olarak bu işin peşini bırakmayacağız”

HÜDA PAR olarak bu işin peşini bırakmayacaklarını ve seslerini duyurabildikleri her makama ulaşarak işlenen bu zulmü duyurmaya çalışacaklarını belirten Göktaş, “Allah`ın izniyle bu mesele çözülecek. Bizim buna inancınız tam. Bilindiği gibi bu davaya bakan ve bu davayı onaylayan hâkim ve savcılar FETÖ operasyonlarıyla açığa alınmıştır. FETÖ`cü hâkim ve savcıların verdiği bu ceza ne kadar hukuksuz bir ceza olduğu ortadadır.” şeklinde konuştu. (İLKHA)










 

Bu haberler de ilginizi çekebilir