• DOLAR 34.675
  • EURO 36.691
  • ALTIN 2927.81
  • ...
Çatışmaların zarar verdiği yerlerin imarı için 10 katrilyon harcanacak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Başbakan Binali Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi” programını açıklamak üzere Diyarbakır’a geldi.

Havayoluyla Diyarbakır’a gelen Başbakan Yıldırım’a Başbakan Yardımcıları Nurettin Canikli ve Veysi Kaynak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile çok sayıda milletvekili de eşlik etti.

Başbakan Yıldırım, Cahit Sıtkı Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi” tanıtım programında konuştu.

Yıldırım, çatışmaların büyük hasar meydana getirdiği 7 merkezin imarı için 10 katrilyon para harcanacağını söyleyerek, 23 ilde 67 bin konut yapılacağını belirtti.

Yeni bir başlangıç için Diyarbakır’da olduklarını dile getiren Yıldırım, yeni eserleri imar edeceklerini söyledi.

“2005 yılında Cumhurbaşkanımız burada tarihi bir konuşma yapmıştı. Ve yeni bir sayfa açmıştı. O sayfayı lekelemek için şer odakları ellerinden geleni yaptılar.” diyen Yıldırım, “Ama bizim memlekete sevdamız bitmedi. Sahabeler şehri Diyarbakır’a aşkımızı hiç kimse gölgeleyemedi, gölgeleyemez. Ne şehirlerde yol kesen, kuyu kazan, tuzak kuran, yollara mayın döşeyen alçak PKK terör örgütü ne de devletimize ve milletimize pusu kuran FETÖ terör örgütü ne barış dini İslam’ın temiz adını kanla lekelemek isteyen DEAŞ terör örgütü memleket sevdamızı, adalet duygumuzu asla gölgeleyemez. Demokrasiden, hukuk evresinden vazgeçmedik, asla vazgeçmeyeceğiz. Barışı zehirleyen, kardeşkanı dökmek isteyenler bizi memleket sevdamızdan vazgeçiremez. Sonsuza kadar birbirimizi, vatandaşlarımızın hukukunu korumaya devam edeceğiz. Sonsuza kadar kardeşliğimize sahip çıkacağız. Her türlü ayrımcılık, ırkçılık asla ülkenin gündeminde olmayacak. Biz 79 milyon vatandaşımızla biriz, beraberiz, birlikte Türkiye’yiz. Bu bütünlüğe zarar vermek isteyenler hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır.” dedi.

“Diyarbakır’ın, Ankara ve İstanbul’un yanında olduğunu o gece bütün cihana gösterdiniz”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yüzünü güldürmek istediklerini vurgulayan Yıldırım, “Kardeşliğimizi perçinlemek, göz göze gelmek, kucaklaşmak için buradayız. Türkiye’nin eşit vatandaşları olarak ülkemizin kaynaklarını adaletle, hakkaniyetle paylaşmak için buradayız. Yeniden şaha kalkmak için buradayız, bir ve beraberiz. Yakın zamana kadar devletle vatandaşlarımız arasında kendini gizleyen bir şebeke var. Hem devlete hem millete pusu kuran karanlık bir el var. 15 Temmuz gecesi bu karanlık el sizlerin eliyle sizin dirayetinizle kırıldı. Diyarbakır tercihini Türkiye’nin geleceğine yaptı. Teröre değil, kardeşliğe selam durdu. 15 Temmuz’u yeni bir kurtuluş savaşı, yeni bir istikbal mücadelesi olarak görüyoruz. O gün he birlikte omuz omuza olduk. O gün sizler Türkiye’nin onurunu, şerefini alçak FETÖ örgütüne çiğnetmediniz. O gün Türkiye’ye, bayrağa, devlete, demokrasiye sahip çıktınız. 15 Temmuz’da Türkiye’nin, ay yıldızlı bayrağın, vatanın bütünlüğünden yana çok güçlü bir irade ortaya koydunuz. Diyarbakır’ın, Ankara’nın yanında olduğunu, İstanbul’un yanında olduğunu o gece bütün cihana gösterdiniz.” ifadelerini kullandı.

“Kan dökenler, can alanlar, cinayet işleyenler, pusu kuranlar, çözüme karşıdır”

Diyarbakır’ın 15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminde sadece FETÖ’ye karşı değil aynı zamanda PKK’nin çukur siyasetine de karşı durduğunu söyleyen Yıldırım, “15 Temmuz’da siz, beynini Pensilvanya’daki terör elebaşına teslim edenlere, beynini Kandil’deki terör baronlarına teslim edenlere karşı durdunuz. Demokrasi nöbetlerinde FETÖ terör örgütünü lanetlediğiniz gibi bölücü terör örgütlerini de lanetlediniz. Sizleri gönülden kutluyorum. Ülkemizin doğusuyla batısıyla o gece iftihar ettik. Vatandaşlarımızın desteğiyle bütün terör örgütlerini yok edeceğiz. Bu ülkeyi bölmek isteyenler asla çözümün bir parçası değildir, olamazlar. Çözüm milletin ta kendisidir. Çözüm vatandaştır, sizsiniz. Bayrağına milletine sahip çıkanlar çözümün sahibidir. Kan dökenler, can alanlar, cinayet işleyenler, pusu kuranlar, çözüme karşıdır. PKK’nın eline silah verenler de DEAŞ’ın eline silah verenler aynı odaklardır. Propaganda cihazlarınız işletenlerde aynıdır.” diye konuştu.

“Ne zaman PKK uzantısı PYD ülkemize zarar vermeyecek hale gelirse o zaman tekrar geri döneriz”

Fırat Kalkanı harekâtının Türkiye'nin güvenliği için olduğu kadar Suriye'nin güvenliği ve toprak bütünlüğü için de önemli olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“ ‘Türkiye'nin orada ne işi var?’ diyorlar. Türkiye'nin orada işi var. Çünkü Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometre hududu var. Asıl, binlerce kilometreden, uzaktan gelenlerin Suriye'de ne işi var? Bize bu soruyu soranlar önce dönsün kendi durumlarına baksınlar. Fırat Kalkanı ile oradayız. Çünkü sınırlarımızı korumak, vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamak, Suriye'nin toprak bütünlüğüne sahip çıkmak için oradayız. Ne zaman DAEŞ terör örgütü, PKK uzantısı YPG, PYD terör örgütü ülkemize zarar vermeyecek hale gelirse o zaman tekrar geri döneriz. Aksi halde ülkemizin güvenliğini korumak, vatandaşımızın can ve mal emniyetini sağlamak bizim en önemli işlerimizden bir tanesidir. Bunun için gereken her türlü çalışmayı yapacağız. Uluslararası terör tacirlerine hizmet edecek bir projeye, Suriye'nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla geçit verilmeyecek. Herkes bilsin ki komşumuz, kardeşimiz Suriye'deki Araplarla, Kürtlerle, Türkmenlerle, Süryanilerle, Şiilerle, Sünnilerle kardeşiz, hiçbir sorunumuz yok. Bizim Suriye'de verdiğimiz mücadele terörle, terörizmle ve teröristlerle olan mücadeledir. Ne zaman PKK uzantısı PYD ülkemize zarar vermeyecek hale gelirse o zaman tekrar geri döneriz. Aksi halde ülkemizin güvenliğini korumak, vatandaşımızın mal ve can güvenliğini korumak bizim en önemli işlerimizden bir tanesidir. Bunun için gereken çalışmaları yapacağız. Uluslararası terör tacirlerine hizmet edecek bir projeye Suriye’nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla izin verilmeyecektir. Bizim Suriye’de verdiğimiz mücadele terörle, terörizmle ve teröristlerle olan bir mücadeledir. Terör arkasında duranlar buradaki mücadelemizi gölgelemek için Suriye’deki Kürtlere karşı mücadele verildiği yalanını acımasızca yayıyor. Hangi ülkeden olursa olsun Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok.”

“Devletin imkânlarını terör örgütlerine tahvil edenler mutlaka karşılığını görecekler”

“Terörle mücadele devam ederken herkesi davet ettiğimiz zemin hukuk zeminidir.” diyen Yıldırım, “Vatandaşa belediye hizmet vermek üzere seçilen herkes hukuka uymak zorundadır. Halkın iradesini, devletin imkânlarını terör örgütlerine tahvil edenler mutlaka karşılığını görecekler. Burada hukuka uygun görev yapan, terör örgütleriyle işbirliğine girmeyen belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, yerel yöneticilerin endişe etmesine hiç gerek yoktur. Onlarla ilgili hiçbir işlem yapılmayacaktır. Ama bütün imkânlar bulunduğu şehre altyapı hizmeti yaptı, üst yapı hizmeti yaptım diye gönderilen paraları terör örgütüne aktaranlar bu yaptıklarının hesabını verecek.” dedi.

“Almanya’dan konuşacağına gel Tanışık Köyü ve Dürümlü köyünden konuş”

Konuşmasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a da tepki gösteren Yıldırım, “HDP başkanı Almanya’dan sesleniyor; ‘PKK’yı terör örgütü olarak tanımıyoruz.’ Almanya’dan konuşacağına gel Tanışık köyü ve Dürümlü köyünden konuş. Katlettiğiniz masum Diyarbakır evladının yanında konuş. Gel Oya Eronat’ın fidan gibi evladını katlettiğiniz bu topraklarda konuş. Diri diri yaktığını Diyarbakır’daki 5 vatandaşımızın akrabalarının yanında konuşun. Uzaktan konuşmayın. PKK terör örgütü değil öyle mi? Kim bu mehmetçikleri şehit ediyor, kim bu vatandaşları katlediyor. Değerli vatandaşlarım aklınızı başınıza alın. Büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bu tehlike ülkenin birliğinin beraberliğinin bozulması ve Türkiye’nin bölünme faaliyetleridir. Operasyonlar Türkiye’nin her karış toprağında 79 milyon vatan evladının gece gündür yaz kış gideceği seyahat edebileceği güvenlik şartları oluşuncaya kadar devam edecektir. Çözüm-mözüm yok. Çözüm milletle, terör örgütüyle çözüm olmaz.” şeklinde konuştu.

“Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizi yatırımlarla cazibe merkezi haline getirecek dev adımları atıyoruz”

Kapsamlı yatırım desteği başlattıklarına yineleyen Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Bölgemizde yaşayan bütün vatandaşlarımıza, 23 ilimize yatırım yapmak isteyen iş adamlarımıza, esnafımıza, çiftçimize, gençlerimize ve kadınlarımıza önemli haberlerimiz var. Başlattığımız bu program içerisinde teşvikler var, destekler var, hibe yatırımları var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizi yatırımlarla cazibe merkezi haline getirecek dev adımları atıyoruz. Öncelikle terörden zarar gören 7 merkez için 10 milyarlık toplam tutar olan yatırım yapıyoruz. Sadece Diyarbakır Sur için 1 milyar 900 milyarlık yatırım yapıyoruz. Şırnak merkez, İdil, Yüksekova, Nusaybin, Cizre ve Silopi için 7 buçuk milyar yatırımı gerçekleştiriyoruz. Bu arada hendek ve çukur siyasetinde vatandaşı devletine karşı isyana ve direnişe çağıran kanlı PKK terör örgütünün bu çağrısında kulak vermeyip devletinin milletini yanında yer alan bütün vatandaşlarımızı gönülden kutluyorum. Şundan emin olun ki yapacağımız her iş planlara ve projelere uygun olarak yapılacak. Bunun aksini söyleyenler doğruyu söylenmiyorlar. Yapılan hizmetleri engellemek istiyorlar. Özellikle Sur için toplu konut tarzı çok katlı binalar yapılmayacak. Sur’un tarihi dokusunu gözümüz gibi koruyacağız. Çünkü Sur, Diyarbakır’ın en güzel tarihi mirasıdır. Ama o Sur’un 6 mahallesini tar umar ettiler. Kim etti bu alçak terör örgütü. Türkiye Cumhuriyeti büyüktür, yıkılanı yeniden yapar ama giden hayatlar geri gelmiyor.” dedi.

“Sur’u tarihi dokuya sadık kalarak yeniden inşa ediyoruz”

2017 yılı sonundan Sur’da evi ya da işyeri zarar görenlerin mağduriyetlerinin giderileceğini söyleyen Yıldırım, “Bir ay sonra Cizre’de aynı şekilde 2 bin 500 konutun inşaat yükselecek. 2 ay içerisinde Yüksekova’da bin 500 konut başlamış olacak. Ticaretin kalbi Gazi ve Melik Ahmet caddelerindeki bütün dükkânlar ahşap-taş mimariyle yenilenecek. Sur içinde yıkılan yerlerden başlayarak bütün evleri tarihi dokusuna uygun olarak yeniden yapacağız. Hz. Süleyman Camisi'nin etrafını yenileyeceğiz. Dünyaca ünlü hattat Hamidi adına bir sanat müzesi yapacağız. Celal Güzelses adına bir müzik evi yapacağız. Bu 7 merkeze gençlik ve kadın merkezleri yapacağız. Terörden zarar gören şehirlerimiz ilçelerimizi tamamen yeniliyoruz. Sur, Şırnak il merkezi, Silopi, İdil, Cizre, Hakkari Yüksekova'yı, Mardin Nusaybin'i, yollarla, alt yapıyla, hastanelerle, okullarla, parklarla, ibadethanelerle ve sosyal tesislerle tekrar ayağa kaldıracağız. Özellikle Diyarbakır Sur’u diğer yerde olduğu gibi tarihi dokuya sadık kalarak yeniden inşa ediyoruz. Sur ilçesinde 7 bin, Şırnak'ta 10 bin 126, Hakkari'de, Yüksekova'da 10 bin 750, Mardin Nusaybin'de 8 bin yeni konut yapıyoruz. Toplam 36 bin yeni konut yapacağız, vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Ancak evlerinden barklarından olan vatandaşlarımız, konutları bitinceye kadar kirada olacaklar, kiralarını da biz ödeyeceğiz. Böylece mağdur olmanın önüne geçmiş olacağız. Bu şehirlerimizin, ilçelerimizin imarı için Diyarbakır'a ilk etapta 1,9 milyar lira yaklaşık 2 katrilyon, Şırnak'a 3,5 milyar lira, Hakkari'ye 2,5 milyar lira, Mardin'e 1,8 milyar lira kaynak ayırdık. Bu illerimizden imarı için yeniden alt yapısıyla üst yapısıyla yenilenmesi için toplam 10 katrilyon lira para harcayacağız.” dedi.

Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “Eşya kayıplarına karşıda 255 milyon ödeme yaşmışız. Diyarbakır’da 33 bin, Malatya’da 25 bin, Batman’da 15 bin kapasiteli 3 tane stadyum yapıyoruz. Bu tesisler için toplam harcanan bütçe 214 milyon lira. 23 ilde yapacağımız toplam konut sayısı 67 bin olacak. Bu illerimiz Ardahan, Ağrı, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Şanlıurfa, Van. 305 milyon lira harcamayla 15 tane yeni hastane yapıyoruz. Bu hastanelerin toplam yatak kapasitesi bin 640 olacak. 11 ilimizde 51 yeni karakol yapılacak. Bu güvenlik yatırımlarımız ve diğerleri için 690 milyon bir bütçe ön görüyoruz. Hatay Yayladağı, Kutlubahça, Altınözü, Kahramanmaraş konteyner kent projelerini tamamlıyoruz. Bu projelere de 102 milyon harcama yapıyoruz. Terörden zarar gören halkımıza her türlü sosyal desteği veriyoruz, vermeye de devam ediyoruz. Terörden etkilenen vatandaşlarımızın yol gıda eğitim ve barınma ihtiyaçlarını karşılayacağız. Onun için 2016-2017 yıllarında kullanılmak üzere 202 milyon liralık bütçe ayırdık. Terörden etkilenen bölgelerimizde korunmaya muhtaç çocuklara 6 bin aileye verdiğimiz yardım kapsamını, 10 bine çıkarıyoruz. 13 tane yeni sosyal hizmet merkezi, 17 yeni aile destek merkezi yaptık. Aile sosyal politika personelimizin sayısını artırıyoruz. Amacımızın vatandaşlarımıza çok rahat kaliteli yeterli hizmeti götürmek. Bu nedenle 500 yeni aile destek görevlisi ataması yapacağız. Bu illerimizde kadınlarımıza yönelik 187 adet meslek edindirme ve girişimcilik merkezi açıyoruz. Bu merkezler için toplan 125 milyon liralık yatırım yapıyoruz. Sosyal yardımda 390 milyon liralık bir bütçe ayırıyoruz.”

“Üretilen mal ve hizmetlerin tanıtımını bizzat biz yapacağız”

Bölgeye yatırım yapmak isteyenlere bir yıl ödemesiz 4 yıl vadeli ve sabit anapara ödemesi kredi verileceğini söyleyen Yıldırım, şunları söyledi:

“Teminat desteğini kredi garanti fonundan karşılayacağız. Yeter ki yatırımcı gelsin, bu illerimize yatırım yapsın. Buradaki insanlarımızın yüzünü güldürsün, bölge de zenginleşsin. Bu destekler 2027 yılına kadar devam edecek. Bir yıl ödemesiz 4 yıl vadeli ve sabit anapara ödemesi şeklinde olacak. Üretim tesislerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya nakletmek isteyenlere de taşıma desteği veriyoruz. Bütün bu civarda üretilen mal ve hizmetlerin tanıtımını bizzat biz yapacağız. Bu amaçla bu merkezlerin her birine bir tane büyük fuar merkezi inşa ediyoruz. Bir başka müjdemiz, devletin ihtiyaç duyduğu her türlü alımı da buradaki fabrikalardan yapacağız. Yani 'ürettiğimiz ürünleri nasıl satacağız' diye bir derdimiz olmayacak. Fabrika yapmak bir şey değil, makineleri koymak da bir şey değil. Ürettiniz, işin devamının olması lazım. Allah'a şükür Türkiye, dünyaya 4 milyar dolar yardım yapıyor. Yaptığımız bu hibeleri, yardımları işte buradaki fabrikalarımızda üretilen mallarla yapacağız. Böylece üretimin pazarlanması diye bir dert olmayacak. Üretimini Doğu ve Güneydoğu'da yapan bütün yatırımcılarımıza kamunun alım garantisini vereceğiz. Mesela, polisimizin kıyafet ihtiyacı var, askerimizin kıyafet ihtiyacı var, AFAD'ın, Kızılay'ın, Sosyal Güvenlik Kurumlarının ilaç medikal ürün gibi ihtiyaçları var. Bu ürünleri bu bölgelerde üretenlere diyoruz ki 'sen bunları yap devlet olarak alıcısı biziz kardeşim'. Satma derdin olmayacak, eskiden fabrika kuruluyor, içine makineler de kuruluyor pazarlama sorunu olduğu için iki ay çalışıyor sonradan kapanıyor. Bunu da ortadan kaldırıyoruz. Bütün bu yatırımların, desteklerin yıllık maliyeti 1 milyar 300 milyon, toplam yatırım destek tutarı ise 16 milyar lira.”

Birlik beraberlik vurgusu yapan Yıldırım, gençlere de şu çağrıda bulundu:

“Gençler, bu terör örgütü size ne vadediyor; dağı ölümü vadediyor. Siz daha ömrünüzün baharındasınız. Biz ise yaşamayı ve geleceği vadediyoruz. Onun için bu çıkmaz sokaktan medet ummayalım. Bu karanlık yoldan dönelim. Size güzel bir haber vereyim; 2015 yılına göre dağa çıkardığı genç sayısından 10 kat azalma oldu. 2015 verilerine göre 4 binden 400’e düşmüş durumda. Bunu sıfıra indireceğiz. Şimdi onun telaşını yaşıyorlar. Birbirleriyle kavga ediyorlar. Daha çok kavga edeceksiniz. Bu milletin çocuklarını size zehirletmeyeceğiz. Onlar Türkiye’nin geleceği. Onun için terör örgütlerinin bu gençlerimizi ömrünü baharında yok etmesine asla izin vermeyeceğiz. Onun için bu çıkmaz sokaktan medet ummayalım. Bu karanlık yoldan dönelim." (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz, Hamza Adiyaman, Mehmet Bozdaş – İLKHA)





















Bu haberler de ilginizi çekebilir