• DOLAR 34.669
  • EURO 36.341
  • ALTIN 2941.907
  • ...
Şehid Selami Yurdan
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

SADIK YILDIZ / DOĞRUHABER

1966 yılında Patnos`ta dünyaya geldi. 22 Ağustos 1992 de Bosna`da şehit oldu…

26 yaşında yağız bir delikanlı, “Nemali ko da nas spasi? (Bizi kurtaran yok mu?)” diye feryat eden mazlum bir halkın yardımına gitti.

Rabbimizin, “Size ne oluyor ki Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize katından bir yardım eden yolla` diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisâ: 75) buyruğuna kulağını kapamamıştı.

Selami Yurdan ve arkadaşları, Bosna Hersek`e gitmek için önce Bulgaristan-Romanya-Macaristan güzergâhını denediler. Başarılı olamayınca, Makedonya üzerinden, Arnavutluk`a gittiler. Buradan, önce gemiyle, Hırvatistan`ın Split şehrine geçtiler. Ardından karayolu ile Bosna Hersek`e girmeyi başardılar. 

On altı günlük bir yolculuğun ardından, Zenitsa ve Travnik`teki Müslüman Kuvvetler`e (Muslimanske Snage) katıldılar. Saraybosna yakınlarındaki Visoko`da bir harekât yapılacağını öğrenen Selami Yurdan`ı zapt etmek mümkün değildi. Şehadete susayan Selami Yurdan, sürekli “orda direniş var, oraya gidelim” diyordu. 

Dediğini yaptı ve o bölgeye gitti. Önlerinde Boşnaklar olmak üzere, 50-55 kişi ile sabah saat 07:00 sularında, İliyaş üzerine operasyona başladılar. Selami Yurdan ve arkadaşı Ufuk, çarpışma başladığında ayrılıp, Sırpların arasına daldılar. Bu esnada Selami Yurdan devamlı olarak “Biz buraya şehit olmaya geldik” diyerek, “İnna Lillahi ve İnna ileyhi raciun” ayetini tekrarlıyordu.

Yaprakların üzerinden kayarak geri çekilirlerken, arkadaşları, Selami Yurdan`ın tekbirlerini duydular. Yoğun Sırp ateşinden nasibini alarak, vurulmuştu. Vurulduktan sonra, arka arkaya beş kere tekbir getirmişti. İki arkadaşı daha kol ve bacaklarından yaralanmıştı ama şehadet sadece ona nasip oldu. Bosna Savaşı`nın ilk Türkiyeli şehidi sıfatına erişti.

Cephe arkadaşı Ufuk, Selami Yurdan şehit olduktan sonra yaşananları şu şekilde anlatıyor: “Birçok arkadaş vardık. Fakat tek vasiyet eden oydu. Silahlı olarak fotoğrafının çekilmesini istemiyordu. Daha önce gömüleceği yeri göstererek “Beni buraya gömün” demişti. “Beyazıt`ta benim için, cenaze namazı kılın” diyordu. Selami`yi, vasiyeti üzerine Travnik şehrinde bulunan, Osmanlı`dan kalma Hacı Ali Baba Camii mezarlığına defnettik. Defin bittikten sonra, yağmur yağmaya başladı. 84 günden beri yağmayan yağmur, akşama, hava kararana kadar devam etmişti. Bir daha da yağmadı.”

Vasiyetinde talep ettiği gibi, 28 Ağustos 1992 günü cuma namazından sonra, Beyazıt Meydanı`nda gıyabi cenaze namazı kılındı. Babası Fermani Amca, o gün namaza iştirak edenlere şöyle seslenmişti: “Selami`nin düğününe hoş geldiniz. Bu gıyabi cenaze namazını, oğlum Selami`nin düğün merasimi olarak kabul ediyorum.”

Allah şehadetlerini kabul buyursun!

Bu haberler de ilginizi çekebilir