Üniversiteli Olmanın Farkında Olmak
Bir kesim insan vardır okul okur ya da üniversite sınavlarına hazırlanır ve zamanının çoğunu buna ayırır.
Bir kesim insan vardır is hayatına atılmıştır ya da aile kurmuştur ve zamanının çoğunu işine veya ailesini geçindirmeye ayırır. Ama bunlardan “farklı” bir kesim insan vardır: Üniversiteliler!
Zamanını değerlendirme konusunda üniversiteliler diğer insanlardan farklıdır. Çünkü diğer insanlar zamanının çoğunu okuluna, işine ve ailesine harcarken üniversitelilerin zamanının çoğu iyi değerlendirilmeye müsaittir. İşte bu açıdan ‘üniversiteli olmanın farkı’nda olmak gerekir.
Üniversite okuyan değerli Müslüman kardeşlerim!
Üniversiteli olarak elimizde gerçekten çok büyük bir fırsat vardır kendimizi davamızda geliştirme konusunda.
Üniversiteli kardeşlerim bilir üniversite ortamını. Hizbullah’ından komünistine sosyalistinden ateistine faşistinden emperyalistine… Tabiri caizse her telden insan vardır ve o insanlar savundukları düşünce(dava) için kendilerini geliştirirler ve çalışırlar. Bunlara Müslüman gençler dahil midir? Bir kısmı dahildir. Ne yazık ki bazı Müslüman kardeşlerimiz üniversiteye girdiğinde davasını unutur, Müslüman kardeşiyle zaman geçireceğine kendisine zarar verecek insanların peşinden gider. Ama biz böyle olmayacağız ve kardeşlerimizi kimseye kaptırmayacağız. Tabi Allah’ın izniyle.
Ey üniversiteli Müslüman gençler!
Üniversiteye girerken kimliğimizi(benliğimizi, davamızı) dışarıda bırakmayalım. Çünkü kimliğimiz(davamız) olmadan biz birer hiçiz.
Kardeşlerim!
Kendimizi durmadan geliştirelim, davamızı savunalım. Üniversite dönemi buna en müsait dönemdir.
Varsın bizi kınasınlar, varsın bizi dışlasınlar, varsın bize “yobaz” , “gerici” desinler. Biz yine yolumuz devam edelim. Bunlar bizim yolumuzdaki taş , diken vb. şeylerdir. Bu tür şeyler Mümin ve Mümine gençleri yıldırmaz, yıldıramaz , yıldırmamalı. Biz üniversiteli olduğumuzun farkında olmalıyız. En önemlisi Müslüman olduğumuzu asla unutmamalıyız.
Biz ayağımız taşa takıldı diye, ayağımıza diken battı diye yolumuzdan(davamızdan) dönecek kadar aciz değiliz. Biz kınayıcıların kınamasından, zalimlerin zulmünden korkmayız. Çünkü biz İslam’ın değer verdiği “MÜSLÜMAN GENÇLER”iz. Biz genç davetçileriz. Zamanımızı boşa harcamayız. Kendimizi geliştiririz, ilim öğreniriz ve insanları uyarırız. Hz. Resulullah (s.a.v.) bir Hadis-i Şerif’inde şöyle buyurmaktadır: “ İlim öğrenmek her Müslüman erkek ve kadının üzerine farzdır.”
Diyarbakır, Muş, Ağrı, Antalya, Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Trabzon… Neresi olursa olsun. Biz Müslümanlar için fark etmez. Akıllı ve düzenli bir şekilde işimizi yaparız. Bizim işimiz davamızı anlatmaktır.
İşte bu yüzden ‘Üniversiteli olmak farklı’dır!
İbrahim Metin Kuzu / Antalya - Yaş: 20
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.