15 Temmuz`da İslamî Direniş Hareketi (Hamas)`in, 8 Ekim`de yapılacak belediye seçimlerine iştirak edeceğini duyurması Fetih hareketi kadar Siyonist işgal rejimi için de sürpriz oldu.

Fetih hareketi ve liderleri bu seçimden korkuyorlar. Çünkü bütün tecrübe, analiz ve gözlemler onların aslında seçimlerin derdinde olmadığını gösteriyor. O, halk tabanının zayıf olduğunu, kendisini zafere taşımayacağını ve sahiplenmeyeceğini çok iyi biliyor. Mahmud Abbas, seçim kararını alırken aslında taraftarlarının, bazı Arap devletleriyle işgal rejiminin bulunduğu makama getirmek istediği Muhammed Dahlan`ın taraftarlarına üstün gelmesini amaçlıyordu. Bunun yanında, Hamas`ın 2012 yılında olduğu gibi şimdi de yapılacak seçimlere katılmayacağını hesaplıyordu.

İşgal rejimi de korkuyor. Onun korkusu da Hamas`ın seçimleri kazanması. Çünkü bu seçimleri kazanması, Hamas`a başkanlık ve parlamento seçimlerini kazanma yolunu da açacaktır. Böyle bir durumda ise işgal rejimi kendisinin oluşturduğu, gözettiği, himaye ettiği, kökleşmesini istediği ve kendisine bağlı adamları yerleştirdiği siyasi sistemin değişmesinden korkuyor. İşgal rejimi oluşturduğu bu sistem sayesinde Batı Yaka`yı Gazze`den kopardı, Gazze`yi kuşattı ve Hamas`ı saldırı ve savaşlarla yok etmeye çalıştı. Fetih hareketi ile Filistin Yönetim de siyasi bir karşılık almadan düşmanla işbirliğini sürdürdü.

Dolayısıyla düşman siyasi olmayan ve sadece hizmete dayalı bu seçimlerden ciddi manada korkuyor. Korkusu Mahmud Abbas`tan sonraki dönemde hayata geçirmek istediği plan ve projelerle ilgili.

Filistin Yönetimi ile Fetih hareketinin seçim hazırlıklarına bakıldığında bunların daha şimdiden seçim sonuçlarına hile karıştırma planları veya son günlerde seçimi iptal ettirme çabası içinde oldukları görülecektir.

Mahmud Abbas, hareket içinde kendisine rakip liste oluşturabilecek şahısları arenadan uzaklaştırmak istiyor. Onun milletvekili Necat Ebubekir ve diğer bazı Fetih ileri gelenlerini hiçbir mantık ve zamanlama gözetmeksizin dışlaması bunu gösteriyor. Bunun yanında kendisine bağlı güvenlik güçleri Fetih`in ileri gelenlerine karşı tutuklamalar başlattı. Bunu gören Fetih`in Tulkerem Genel Sekreteri Mueyyid Şaban “güvenlik güçlerinde bir dayanakları ve gerekçeleri olmadan hareketin ileri gelen şahsiyetlerine karşı çılgınca bir kampanya var” demekten kendini alamamıştır.

Mahmud Abbas Hamas`ın önünü kesmek için de bir dizi girişimlerde bulundu. Filistin`de en az 11 beldede Hıristiyan adayların seçilmesi için talimat verirken, kendisine bağlı güçler de hareketin önde gelen önemli 70 ismini gözaltına aldı.

Doğrusu seçimler, demokratik çabalar, kamuoyuna saygı ve yönetimde el değiştirme bizde dilsiz, sağır ve kör kavram iken, Fetih hareketiyle Filistin Yönetimi`nde ise felçli, yatalak, kötürüm, sakat kavramlardır.

Son olarak;

Mahmud Abbas`ın süreç içerisinde Hamas liderlerinden birçoğunu tutuklama yoluna gidip, Fetih ile de ihtilaf ve bölünmeyi artırıp sonunda seçimleri tamamıyla iptal etme veya erteleme yoluna gitmesi bekleniyor… Bunu yaparken de faturayı Hamas`a kesecek ve seçimlerin iptaline Hamas`ın neden olduğunu dillendirecektir. Sonunda sadece kendisiyle kendisine uyan hareketinin sorumlu olacağı ulusal siyasi krizin daha da kronikleşmesine neden olacaktır.

Adnan Selim Ebu Helil - Filistin Haber/Çeviri Makale