Şehid Hacı Nuri Tangüneş
Doğruhaber / Haber Merkezi
ŞEHİD HACI NURİ TANGÜNEŞ
Altmış yaşlarında mübarek bir zat, Amed sokaklarında bir esnaf. Esnaf dedik ya kazancı bol olsun dersiniz onu tanısanız. Öyle de oldu. Dükkânını besmeleyle açar, duayla kapatırdı. Kur`an`ın dükkânın tek kokusuydu. Dükkânın süsü ise her daim gülen nur yüzüydü. Altmış yaşlarında ama gençler ona imrenirdi. Garibanlar onun mekânında nefes alırdı, soluklanırdı. Onu tanıyanlar kendilerini sahipsiz ve kimsesiz hissetmezdi. Onun tanıması gerekmezdi, selam veren herkes ona tanıdık olurdu. Kardeş bilirdi. Hele gençlere ilgisi bambaşkaydı. Mümin gençleri görünce gönlü kıpır kıpır olurdu. Onların mücadelesine ve fedakârlıklarına hayranlığını gizlemezdi. , “Maşallah bizim gençler esaret zincirlerini koparmış aslanlar gibidir. Ben size kurban olayım. Ben size kurban olmasam niçin yaşıyorum” diyordu.
Bir gül bu kadar güzel kokacak ve zalimler bundan rahatsız olmayacaklar, mümkün mü?
O günlerde bir moda var gündemde. Canı sıkılan kepenk kapattırıyor, hem de sudan bahanelerle. Tabi bu zilleti kabul etmeyen bir topluluk da var. İşte Xale Hacı Nuri de bu kervana katılıyor. Yaşına başına bakmadan zalimin dümenine isyan ediyor. Esaret zincirlerini koparan gençler onun kalbine de gençlik ateşini düşürüyorlar. Ve o da en ön safta!
Ve günlerden 4 Ağustos, yıllardan 1993… öğle ezanı okunmak üzere. Xale Hacı Nuri dükkânın tezgâhında Kur`an`ını açmış okuyor. Bu esnaf zarar eder mi? Bu dükkân iflas eder mi? Bu ruh yaşlanır mı? Bu şahsiyet yok olur mu? Olmadı da!
Zalimlerin yüzü karadır, onların her eylemi çirkin ve habistir. Onlardan bir güzellik sudur etmez. Bu yüzden yaşlı birini hem de dükkânında, Kur`an okurken bombayla öldürmek onlar için sıradan bir durumdur, utanmazlar.
Önce patlayan bir bomba, sonrası kanlı bir Mushaf ve kâr etmenin zirvesinde bir esnaf.
“Kâbe`nin Rabbine Ant Olsun ki Kurtuldun!”
Sürgün çiçekleri tek tek vuslata eriyor. Maşuk uzatmıyor dünya sürgünlerini, tek tek alıyor onları katına. Bize de ağıt yakmak düşüyor firaklarının ardından…
Dava dağlarının bozkırlarında
Açar çiçek çiçek çiçektir şehid
Şehadetin taşlı toz yollarında
Açar çiçek çiçek çiçektir şehid
O her zaman kavga meydanlarında
Yanmayan İbrahim Nemrutlarında
Yaz bahar demedi kış aylarında
Açar çiçek çiçek çiçektir şehid
Hüseynin susuz kaldığı çölde
Zeynebin feryatlar ettiği yerde
Allah`a arzuhal edilen dilde
Açar çiçek çiçek çiçektir şehid.