İçinde bulunduğumuz çağ ve toplumda, modernlik adı altında yaşanan ahlaki dejenerasyon, tesettürsüzlük çok büyük boyutlara ulaştı.

Gerek medyanın, gerekse islam düşmanlarının topluma aşıladıkları bu görüş, gün geçtikçe daha da artmakta.

Sıcaklığın arttığı yaz aylarında bu durum adeta ayyuka çıkıyor.

İnsanı insan yapan vasıfları giderek bozan bu çarpık ahlak sisteminin, bugün ne denli büyük boyutlara ulaştığını görmek hiç de zor olmasa gerek.

Bir asırdır müslüman kadınının tesettürüne açılan savaş tüm boyutlarıyla devam ediyor.

Bu ahlak dışı savaş devam ederken müslüman toplum tesettür noktasında büyük darbe aldı.

Tesettürün yerini cahili çıplaklık alınca fuhuş ve ahlaksızlık da arttı.

Her türlü sapıklığını aleni bir şekilde yaşanmasıyla aile kurumu büyük zarar gördü.

Buna bağlı olarak ailevi sorunlar oluştu arından da toplumsal cinayetler yaşandı.

Toplumu içten çökerten bu dejenerasyon tesettürsüzlük, kadınlarımızın toplum içindeki saygınlığını da oldukça azalttı, itibarsızlaştırdı.

Oysa Cenab-ı Allah, kadını adeta bir inci gibi yarattı ve ona iffetini koruma ibadetini verdi.

Bu, müslümanım diyen her kadının üzerinde büyük bir sorumluluktur. Allah korkusuna sahip her müslüman, bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmekle mükelleftir.
Gerek Kuran-ı Kerim'de, gerekse peygamber efendimizin hadis-i şeriflerinde, kadının nasıl giyinmesi ve nasıl iffetli olması gerektiği açıkça tarif edilmiştir; "Ey peygamber, eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle; onların tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir." Ahzab Sûresinin 59. Ayetinde de belirtildiği gibi, müslüman bir kadının çevresindeki kötülüklerden korunması, rahatça hareket edebilmesi, herşeyden önemlisi özgür ve iffetli olması ancak ve ancak Kuran'ın tarif ettiği anlamda kılık ve kıyafetine dikkat etmesi ile gerçekleşebilir.

Ayrıca tesettür kadının onurunu ve saygınlığını arttırır, güvenliğini sağlar. Müslümanlar arasında da huzura vesile olur.

Tesettürsüzlük ve açık saçıklık ise emniyeti bozar, o na mukabil hürmet ve muhabbeti de kırar.

İnsanoğlunun az bir müddet kalacağı şu dünya hayatında, küfrün belki nefse hoş gelen ancak, insanı boş bir aldanıştan başka birşeye sürüklemeyen bu süslü ortamında Cenab-ı Allah'ın rızası için iffetli ve onurlu yaşamı seçmek en güzel olanıdır.

Gençlik ve güzellik geçici ama ahiret sonsuzdur. Eğer insan "Bu dünya hayatında ne yaparsam yanıma kardır " gibi basit ve çirkin bir inanç içinde ise nefsi ona hep kötüyü emreder ve bedbaht bir yaşam sürer. Ancak küfür sisteminin tüm aldatıcı telkinlerine rağmen, küfre karşı Cenab-ı Allah'ın rızasını tercih etmesi onu onurlu, şerefli ve mutlu kılar.
Tesettürün yalnız kadına özel bir ibadet olması ona ayrı bir önem kazandırıyor. Kadın şefkat ve sevgi yönünden çok üstün, Cenab-ı Allah'ın rahman ve rahim sıfatının yoğun şekilde üstünde tecelli ettiği bir varlıktır. Ona böyle özel bir korunma sağlanması Cenab-ı Allah'ın bir rahmetidir.

Son olarak, çağın bütün yezidi hastalıklarına karşı zeynebi bir tavır takınan Allah`ın bütün emir ve yasaklarına başta tesettür olmak üzere riayet eden, “Tesettür müslüman kadının kalesidir” şiarıyla haraket eden müslüman hamınların sayısı da her geçen gün artıyor.

rehber tv/analiz