Kemalizm Batılı bir ideolojidir
Hüseyin Kaya / Doğruhaber
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Erdoğan`ın siyasi olarak kendi çizgilerine geldiğini ve bunun da Batı`yı rahatsız ettiğini iddia ediyor.
Şunları diyor Perinçek:
“Türkiye, Atlantik ülkelerine sırt çevirirken yeni dostlar arayışına girmiştir. Kısacası Atlantik sisteminin hâkim güçleri Türkiye`nin yönelişi karşısındaki tavırlarını kesin ve keskin bir dille açıklıyorlar. New York Times, biraz daha umutlu olmak istiyor. Alman sermayesinin büyük gazetesi ise, Tayyip Erdoğan`a öfkesini çok daha ağır ifadelerle açığa vuruyor. Tayyip Erdoğan`a Kemalist Devrimi yıkma görevi vermişlerdi, oysa Tayyip Erdoğan Kemalizme teslim oldu. Dizginleri ellerinden kaçırmışlardır. Bu saptama, Batı açısından stratejik yenilginin itirafıdır.”
Tayyip Erdoğan`ın nereye ve kime teslim olduğu iddiası bir yana ben Perinçek`in Kemalizm algısına itiraz ediyorum.
Perinçek`in iddiasına gör Kemalizm “Batı karşıtı” ve doğuya yakın bir ideolojidir.
Doğrusu bu iddiaya delillerini getirseydi daha iyi olurdu; ama maalesef öyle bir şey yok.
Kemalizmin Atatürk dönemi ile sınırlı olmadığını belirtelim önce. Atatürk`ten sonra İnönü döneminde ve Askeri darbe dönemlerinde ete kemiğe bürünerek halka ciddi kâbuslar yaşattığını unutmayalım.
Kemalizmin Atatürk dönemine bakarsanız önünüze batıcı devrimler, batıcı yaşam tarzı dayatması ve hedef olarak konan “Muasır medeniyetlere ulaşma” çıkar.
Alfabe ve giyimdeki batı taklidi müzik alanına bile sıçradı ve Atatürk`ün talimatı ile devlet radyolarında “Alaturka müzik” (Yerli ve doğulu müzikler) yasaklandı ve caz gibi batı müziklerinin çalınmasına geçildi.
İnönü dönemi Kemalizmine baktığınızda Alman ekolüne ve Hitler faşizmine büyük bir hayranlık ile karşılaşırsınız.
Neticede kan pahasına batıcı yaşam ve değerler halka kabul ettirilmeye çalışıldı.
Kemalist devrimin yaptıkları ve hedefleri tümüyle ortadayken batı neden onu yıkmaya gayret etsin, Perinçek`in bunu da bize anlatması gerekir.
Öte yandan Çin ve Rusya`nın doğuda gösterilmesi ise büyük bir aldatmacadır.
İki ülkenin kuruluş ve yeniden yapılanma felsefesinde Marksizmin yerini kimse inkâr edemez ki, Marksizm neticede batılı bir felsefedir.
Marksist retoriğin gölgesinde bilgi ve hikmetin yurdu olan “Doğu”nun tanımını yapmasın Perinçek.
Komik oluyor.