Başbakan Yıldırım BBC`ye konuştu
BBC`ye konuk olan Başbakan Yıldırım, Türkiye`nin dış politikası, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, vize muafiyeti anlaşması, başkanlık sistemi tartışmaları ve terörle mücadele ile ilgili soruları cevapladı.
Mahmut Özsoy / Doğruhaber
Başbakan Binali Yıldırım, "Suriye'de muhakkak bir şeyler değişmeli ama her şeyden önce Esed değişmeli. Esed değişmeden Türkiye'de bir şey değişmez. Bu işlerin bu hale gelmesinin ana sebebi Esed'dir." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, BBC World'de yayınlanan "Hardtalk" programına konuk oldu. Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin dış politikası, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, vize muafiyeti anlaşması, başkanlık sistemi tartışmaları ve terörle mücadele operasyonlarıyla ilgili soruları cevapladı.
Küresel ölçekte terörle mücadele konusunda Türkiye'nin politikalarında değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine Türkiye'nin 40 yıldan fazla bir süredir terörle mücadele eden bir ülke olduğunu belirten Yıldırım, " Terör grupları arasında sınıflandırma yapmak çok yanlıştır. Bu küresel bir tehdittir. Bütün insanlığın güvenliği, geleceği için, bütün ülkelerin beraber hareket etmesi lazım." diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'de, halkın bağımsızlık mücadelesi vermek için oluşturduğu gruplara destek verdiğini vurgulayan Yıldırım, "Onun dışındaki gruplara, ne DAEŞ'e ne PYD'ye ne de Esed'in güçlerine Türkiye asla destek vermez" ifadesini kullandı.
Yıldırım, Türkiye'nin herhangi bir örgüte kesinlikle sempati göstermediğinin altını çizdi. "Geçmişte de göstermedik, gelecek de asla göstermeyiz" ifadesini kullanan Yıldırım, terörün ne kadar can yakıcı bir şey olduğunu 50 yıldır teröre karşı mücadele veren Türkiye'den daha iyi bilen bir ülke olmadığını söyledi.
Suriye politikası
'Esed'ın da DEAŞ'ın de gitmesi lazım'
Başbakan Binali Yıldırım, İsrail ve Rusya'yla ilişkileri düzelttiklerini, sırada başka ülkelerin olduğunu; dostları artırmaya devam edip, düşmanlıkları azaltacaklarını söyledi.
Yıldırım, Türkiye'nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yaklaşımının değişip değişmeyeceğine ilişkiyi soruya ise "Bir kere Suriye'de bir şeylerin değişmesinin zamanı çoktan geldi geçti" diye cevap verdi ve ekledi:
"500 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Masum, hiçbir günahı olmayan insanlar öldü gitti. 9 milyondan fazla insan yurtlarını terk etti, 3 milyonu Türkiye'de bizim misafirimiz. Biz onlara kollarımızı açtık, evimize kabul ettik."
Yıldırım, "Muhakkak Suriye'de bir şey değişmeli ama herşeyden önce Esed değişmeli. Esed değişmeden Türkiye'de bir şey değişmez. Bu işlerin bu hale gelmesinin ana sebebi Esed'dir"
Türkiye'nin Suriye politikasında değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine Yıldırım, şunları söyledi:
"Bir yandan Esed var bir yanda DEAŞ var. Yani 'Esed'i mi tercih edelim, DEAŞ'ı mi?' diye soruyorsanız, ikisini de tercih edemeyiz. İkisinin de gitmesi lazım.
"Diyelim ki DEAŞ'ı defettik, DEAŞ gitti. Esed orada olduğu müddetçe sorun çözülmeyecek. Başka bir terör grubu ön plana çıkacak. Dolayısıyla DEAŞ'ı yaratan Esed rejiminin tutumudur, Suriye'de ortaya koyduğu yönetim şeklidir, kendi vatandaşlarını bile bile ölüme göndermesidir."
Suriyelilere vatandaşlık konusu
Başbakan Yıldırım, Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi tartışmalarıyla ilgili de şunları söyledi:
Türkiye'de 3 milyon mülteci olduğunu hatırlatan Yıldırım, bu kişilere önce barınma sağlandığını, sonra geçici çalışma izni verildiğini, onlara sağlık ve eğitim hizmeti de verildiğini söyledi ve ekledi:
"Bir adım sonra, şartlar oluştuğunda vatandaşlık da vereceğiz. Ama bu, bugünden yarına olmaz ve tabii bunun belirli standartları var...
Tabii ki eğer teröre bulaşmışsa, kanunsuz işleri varsa, bunlara asla vatandaşlık söz konusu değil..."
Şu anda vatandaşımız değiller ama vatandaşımız gibi muamele görüyorlar. Her türlü haktan yararlanıyorlar...Sadece nüfus kağıtları yok."
Terörle mücadele
Yıldırım, Türkiye'nin güneydoğusundaki operasyonlarla ilgili bir soruya yanıtında ise PKK'ya atfen, "Terör örgütünün Kürtler gibi bir sorunu yok, Kürtlerin terör örgütü gibi bir sorunu var" dedi.
Kendilerinin bu sorunu ortadan kaldırmaya çalıştığını vurgulayan Yıldırım, "PKK terör örgütü Kürtleri de düşünmüyor, Türkleri de düşünmüyor. Onlar önüne kim gelirse öldürüyorlar. Dolayısıyla bizim görevimimiz, bu eli kanlı terör örgütünü aramızdan çıkarmak..." diye konuştu.
Başkanlık tartışmaları
Başbakan Binali Yıldırım, başkanlık sistemi tartışmaları ile ilgili olarak ise "yönetimde istikrar, temsilde adalet" ilkelerinin Türkiye'nin hayrına olduğunu söyledi.
"Başkanlık sistemi olunca koalisyonlar olmayacak, sürekli güçlü bir yönetim olacak ve Türkiye zaman kaybetmeden refah için, kalkınma için daha fazla çalışacak" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclis daha güçlü olacak. Milletvekilleri Meclis'te icabında bütçeyi onaylayacaklar, başkanı denetleyecekler. Yani Başbakanın olması şart değil."
Asıl yanlışın başkanlık sistemi tartışmasını kişilere indirgemek olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Tayyip Erdoğan da gelip geçici, Binali Yıldırım da gelip geçici. Bizim gelecek nesilleri düşünerek reform yapmamız lazım..." dedi.
Yıldırım, başkanlık sisteminin Türkiye'de otoriter bir yönetime neden olacağından kaygı duyup duymadığına dair sorusunu cevaplarken ise farklı ülkeleri örnek gösterdi:
Başbakan Yıldırım, "Olur mu öyle şey. Amerika'da diktatörlük mü var? Fransa da diktatörlük mü var? Buralarda başkanlık sistemi var. " cevabını verdi.
Yıldırım, "Biz istiyoruz ki bu sistemde Türkiye'nin koalisyona gitme ihtimali var. Bu ihtimal olunca bu sefer istikrar bozuluyor ve birçok iş kötüye gidiyor." dedi.