Tarihte Bugün 14 Temmuz 2018
TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER - 14 Temmuz
620: Miladi takvimle bugün, Peygamber Efendimiz Miraca çıktı.Miraç Kandili, İslam dininde mukaddes gecelerden biridir. Hicri Recep ayının 27. gecesidir. Bu gecede Hz. Muhammed (s.a.v), Mekke´deki Mescid-i Haram´dan, Kudüs´teki Mescid-i Aksa´ya götürülmüş, oradan da gökleri aşarak, Cebrail'in bile giremediği Sidretül Münteha'yı geçerek Allah'ın katına ulaştırılmıştır. Bu olayın bahsi Kur'an'da İsra ve Necm Surelerinde geçer. "Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulu Muhammed (s.a.v)`i Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir." (İsra Suresi 1. Ayet) En büyük mucizelerden biri olan Mirac hadisesi Mekke döneminde Müslümanların boykot edilip işkencelerden geçirildiği o en sıkıntılı yıllarda gerçekleşmiş ve Allah-u Teala tarafından müminler için bir ferahlık ve bir müjde olarak hediye edilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) miraçtan beş vakit namaz ve birçok müjdeyle dönmüş; bundan sonra Müslümanların sıkıntıları giderek azalmaya başlamıştır.
1683: Osmanlı Orduları, Viyana'yı ikinci kez kuşattı. II. Viyana Kuşatması, IV. Mehmet devrinde Osmanlı İmparatorluğu'nun Viyana'yı kuşatması ile gerçekleşti. 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya Arşidüklüğü arasında yapılan savaşların en uzun süreni bu kuşatma ile başladı. Avusturya, yönetimi altındaki Macarlara iyi davranmıyor, onları ağır vergilerle eziyordu. Ayrıca mezhep hürriyeti de tanımıyordu. Macarlar, baskılara daha fazla dayanamayınca Tökeli İmre'nin başkanlığında ayaklandılar. Kendi güçleriyle başarılı olamayacaklarını anladıklarından Osmanlılardan yardım istediler. Osmanlı ordusu 14 Temmuz'da Viyana'yı kuşattı. Artakalan 11.000 askerin, 5.000 sivil ve gönüllünün lideri Graf Ernst Rüdiger von Starhemberg teslim olmayı reddediyordu. Viyanalı'lar şehrin etrafındaki evleri ve duvarları tahrip ettiler, yıkıntıları temizlediler ve boş bir alan bıraktılar. Kara Mustafa Paşa bu problemi kuvvetlerine şehre doğruca giden hendek kazmalarını emrederek çözdü.
Osmanlılar zamanı hesaba almadılar, mamafih zaman onların tarafında değildi. Bu noktadaki gevşeklikleri, savaşın ilanından sonra ordularını kombine edip ilerlememeleri; yardım kuvvetlerinin ulaşmasına izin verdi. Tarihçiler Kara Mustafa Paşa'nın şehri zenginlikleri ve bozulmamış haliyle ele geçirmek istediğini söylerler. Viyana bozgununun sorumluluğunu taşıyan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Belgrad'da idam edildi. Padişah daha sonra düşünüp yapmış olduğu başarılı hizmetlerden dolayı Kara Mustafa Paşa'nın başının kesilmesini geri almak istemiş ve ikinci bir emirle affedilmesini emretmiştir. Fakat ikinci emir ulaşana kadar görev verilen ulaklar paşayı idam etmişlerdi.
Kesilip gömülen başının üzerine seng-i ibret (ibret taşı) konuldu. Osmanlının bu hezimeti Avrupa'da büyük sevinçle karşılandı. Artık Osmanlıların yenilmez olmadıklarını gören Avrupa, karşı hücuma kalkmaya başladı.
1700: Osmanlı Devleti, Çarlık Rusyası ile İstanbul Antlaşması'nı imzaladı.Bu antlaşmanın hükümlerine göre Osmanlı Devleti Azak Kalesi'ni Rusya'ya bıraktı. Rusya'nın Taganrog'da inşa ettiği kaleyi kabullendi. Böylece Rusya Karadeniz'de kendisine sağlam bir yer yapmış oluyordu. Rusya İstanbul'da elçi bulundurabilecekti.
1789: Silahlanan Paris halkının, krallık baskısının simgesi olarak gördükleri Bastille Hapishanesi'ni ele geçirmesiyle Fransız Devrimi başladı.. Fransızlar krallığa karşı ayaklandılar. Halk Paris Bastille Hapishanesi`ndeki siyasi tutukluları serbest bıraktırdı. Cumhuriyetin başlangıcı olan 14 Temmuz Fransızların ulusal bayramı ilan edildi. Bastille Saint-Antoine olarak bilinen Paris'teki hapishane,Fransız Devriminin başladığı nokta olarak bilinir. 18 yüzyıl sonlarında hapishane taşları yerinden sökülerek yıkılmıştır. Bu taşlar daha sonra Concorde Köprüsü yapımında kullanılmıştır. Etkisi günümüze dek süren Fransız Devrimi Rönesans ve Reform hareketlerinin sonucudur. Bu devrimle beraber hıristiyan batı devletleri hıristiyanlığın tahrif edilmesinden yararlanan kilise ve kralların ortaçağ karanlığından kurtuluyordu. Bu kurtuluş ve özgürlüğün rotasını iyi çizemeyen hıristiyan dünyası bu kez de daha büyük bir karanlık olan ateizmin girdabına girecekti. Maddi olarak insanlık tarihinin en zirvesine çıkılmasına karşın tüm dünya bu devrimin etkisiyle maneviyat alanında çökecektir.
1933: Almanya, Nazilere muhalif olan tüm hareketleri yasakladı.
1938: İtalya ırkçılığa dayalı Nazi modelini kabul etti. Böylece Almanya ve İtalya ırkçı Nazi ittifakını kurmuş oluyorlardı.
1942: Atılay isimli Türkiye denizaltısı eğitim dalışı yaptı, bir daha su yüzüne çıkamadı. 37 subay ve er öldü. Denizaltının 2. Dünya Savaşı nedeniyle yerleştirilen bir mayına çarpmış olabileceği, gövdesinde meydana gelen büyük delikten anlaşıldı.
1950: Serbest seçimle iş başına gelen ilk hükümet olan Demokrat Parti iktidarı, Genel Af ilan etti.
1958: Irak'ta General Abdülkerim Kasım yönetimindeki ihtilalci ordu birlikleri, kanlı bir darbeyle yönetimi ele geçirdi. Kral Faysal, Kral Naibi Prens Abdulilah ile eski bir Osmanlı subayı olan Başbakan Nuri Said öldürüldü. Bağdat Paktı Konferansı dolayısıyla Ankara'da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Celal Bayar, İran Şahı Pehlevi ve Pakistan Cumhurbaşkanı Mirza, Irak'taki ihtilali görüştüler.
1960: Eski Konya Valisi Cemil Keleşoğlu, tutuklu bulunduğu Yassıada'da ölü bulundu. Darbeciler intihar ettiğini söyleseler de bu ölüm üzerindeki şaibe ortadan kalkmadı.
1965: TSK'da piramit diye adlandırılan hiyerarşik yapıyı korumak ve güçlendirmek için, 40 general ve Amiral emekliye sevk edildi.
1970: Askerlik süresi iki yıldan 20 aya, yedek subaylık ise 18 aya indirildi.
1971: İstiklal Mahkemeleri`nin meşhur hakimlerinden ve Kemalizm`in sadık bağlılarından Kılıç Ali lakaplı Süleyman Asaf Emrullah öldü. Cumhuriyetin kurulmasında ve laikliğin yerleştirilmesinde aktif görev aldı. İstiklal Mahkemeleri`nde birçok alim ve dindar şahsiyetin idam edilmesi kararında onun da imzası vardır. 1961'de Yeni Türkiye Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Türk futbolcu ve teknik direktör Gündüz Kılıç ile katı laikçi fikirleriyle öne çıkan köşe yazarı Altemur Kılıç'ın babasıdır. Ayrıca, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın seramikçisi Füreya Koral ile evlenmiştir.
1971: Kültür Bakanlığı kuruldu; ilk bakan Talat Halman oldu.
1987: Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kuruldu. Bu girişim ilk başta eyalet sistemine giden ilk adım olarak değerlendirilmişse de tamamen polisiye işlevler için kurulduğu zamanla ortaya çıkacaktı.
1988: ANAP Kongresi'nde, Kartal Demirağ isimli şahıs Başbakan Turgut Özal'a kürsüde konuşma yaparken tabanca ile ateş etti, elinden yaralanan Özal, diğer kurşunun kürsüdeki mikrofona isabet etmesiyle kurtulabildi. Saldırgan Kartal Demirağ'ın, salonda bulunan güvenlik görevlilerince etkisiz hale getirilmesinden sonra, Başbakan Özal'a ilk müdahale salonda bulunan sağlık görevlilerince yapıldı. Soğukkanlılığını koruyan Özal, eli sargılı olarak konuşmasına devam etti. Konuşmasında: "Allah'ın verdiği canı, O'nun izni olmadan kimse alamaz." dedi. Kartal Demirağ'ın, hiçbir örgütle bağlantısı olmadığı ve bu eylemi tek başına yaptığı açıklandı. Başbakan Özal, daha sonra Cezaevi'nde Demirağ ile görüştü ve O'nu affettiğini açıkladı. Bu suikastin arkasındaki sır perdesi geçen zamana rağmen aralanamadı. Özal`ın derin devletin eliyle cinayete kurban gittiğini savunan taraflar, bu suikastin de bu çeteler tarafından tertip edildiğine inanmaktadırlar.
1993: Anayasa Mahkemesi, Halkın Emek Partisi`nin (HEP) faaliyetlerinin “Anayasa ile Siyasi Partiler Yasası`na aykırı” olduğu gerekçesiyle kapatılmasına karar verdi.
1994: ANAP`ın, Başbakan Tansu Çiller hakkında mal varlığını araştırma önergesi Meclis`te reddedildi. Buna karşılık, 1983'den o güne dek Meclis`te yer alan partilerin lider ve yakınlarının mal varlıklarının araştırılmasıyla ilgili önerge kabul edildi.
2004: Organize suç örgütü elebaşı Alaattin Çakıcı, Avusturya'nın Granz kentinde, eski MİT mensubu Faik Meral adına düzenlenmiş pasaportla yakalandı. Alaattin Çakıcı`nın tıpkı Abdullah Çatlı gibi derin devlet tarafından uzun yıllar kullanıldığı söylendi.
2008: Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ve Barbaros Hayrettin Altıntaş'ın serbest bırakılmasına karar verildi.
2008: İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, "Ergenekon Soruşturması"na ilişkin iddianamenin tamamlanarak mahkemeye sunulduğunu bildirdi.
2011: PKK`lılar askerleri Silvan kırsalında pusuya düşürdü. 13 asker hayatını kaybetti. Bu eylemde asker içindeki derin yapının parmağı olduğu iddia edildi. Bu şaibelerle ilgili olduğu ileri sürülen telefon konuşmaları medyaya yansıdı.