Cumhurbaşkanı Erdoğan: DAEŞ Müslümanların bağrına saplanmış bir hançerdir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslüman kanı döken bu terör örgütü Peygamber Efendimizin mübarek naaşının, mescidinin bulunduğu şehre saldıracak kadar ileri gitti. Müslümanların bağrına saplanmış bir hançerdir." dedi.
İSTANBUL (AA): Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfınca düzenlenen "İstanbul Bayramlaşıyor" programındaki konuşmasına, tüm Müslümanların Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek başladı.
Programa Başbakan Binali Yıldırım'ın katılacağını ancak hem İzmir milletvekili olması hem de Başbakan olduktan sonraki ilk dini bayramı kutlama sebebiyle, İzmir'de olmasının daha isabetli olacağı kanaatine vardıklarını aktaran Erdoğan, Yıldırım'ın İzmir'de hemşehrileriyle bayramlaşma töreni gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye'de Atatürk Havalimanı'nda, ardından Irak'ta, dün de Suudi Arabistan'da Cidde ve Medine'de meydana gelen terör saldırılarının herkesin yüreğini derinden yaraladığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Aziz İslam'ın adını kullanarak, istismar ederek, Müslüman kanı döken bu terör örgütü, Peygamber Efendimizin mübarek naaşının, mescidinin bulunduğu şehre saldıracak kadar ileri gitti. DAEŞ denilen bu proje örgüt, Müslümanların bağrına saplanmış bir hançerdir. Her kim ki mezhep taassubuyla veya başka bir saikle bu örgüte destek veriyorsa aynı vebale ortak oluyordur."
"Üstünlük sadece takva iledir"
Irkçılığın dinde yeri olmadığını belirten Erdoğan, "Irkçılık, bizim dinimizde böyle bir anlayış var mı? Yok. Ne Arap'ın Arap olmayana, ne Arap olmayanın Arap olana üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takva iledir. Takva yönünde, Allah'a yakınlık yönünde kim üstünse, üstün odur. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Roman'ıyla, Arnavut'uyla, Boşnak'ıyla velhasıl 79 milyon, hiçbirinin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ölçüsü belli. Ve biz yaratılanı yaradandan ötürü sevdik. Böyle bu yolda yürüdük." dedi.
"7 bini aşkın terörist etkisiz hale getirildi"
Teröre karşı ciddi bir mücadele verildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu anda terörle ciddi bir mücadelenin içerisindeyiz ve ciddi kayıplar verdik ama bizim kayıplarımızın bir vasfı var. Onlar şehit, onlar şehit... Bizim askerimiz, polisimiz, köy korucumuz bunlar şehit. Şu ana kadar 600 civarında şehidimiz var. Rabbimiz ne buyuruyor, 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz.' İşin aslı bu. Peki diğerlerinin durumu ne? Onlar pisi pisine gitti, onların durumu bu. Onların bir karşılığı var mı? Yok. Şu ana kadar 600 civarında bizim şehidimiz var ama 7 bini aşkın da teröristi etkisiz hale getirdik. Peki bu operasyonlar duracak mı? Durmayacak, üzerine üzerine gideceğiz. Durmak yok, yola devam."
"Hamdolsun ensarız"
Konuşmasında Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık verilmesi konusuna da değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şimdi, Suriye'den ülkemize gelen 2 milyon 700 bin muhacir var değil mi? Biz de hamdolsun ensarız. Ne büyük makam bu ya, ne büyük makam. Ama şimdi bakıyorum, bazı siyasiler bunun inceliğini kavrayamamış. 300'de Irak'tan var, 3 milyon. Çıkmış açıklama yapıyor. Diyor ki; 'Vatandaşlık öyle kolay bir iş değil'. Buralara takıp kalacak kadar siyaseti bilmeyen, tarihini bilmeyen, kendi değerlerini bilmeyen kişilerle bu ülkede ne yapabilirsiniz? Evet biz o mağdur, o mazlum kardeşlerimize bu ülkede inşallah hükümetimizin ortak çalışmasıyla vatandaşlığı vereceğiz."
"Biz almayalım da İngiltere'ye mi gitsin"
Sığınmacıların içinde kalifiye insanlar olduğunu kaydeden Erdoğan, "Sığınmacıların içinde çok kalifiye insanlar var, kalifikasyonu yüksek insanlar var, kariyer sahibi insanlar var. Biz almayalım da İngiltere'ye, Kanada'ya, şuraya, buraya mı gitsin. Bak biz ayrım yapmıyoruz. Buyurun Ukrayna'dan Ahıskalı kardeşlerimizi ne yaptık, Ahıska Türklerini aldık, Erzincan'a, Üzümlü'ye yerleştirdik. Yine gelsin yine alacağız. 780 bin kilometrekare bu vatan topraklarının içinde yeter ki 'bu vatana ben de sahibim, ben de bu vatanda yaşayanların birer kardeşiyim' anlayışında olan kim olursa olsun biz bunları alırız." dedi.