Hüda Kaya: `Başörtüsü Mücadelesi Sürecek`
28 Şubat süreci ve başörtüsü özgürlük mücadelesinin yakın tanıklarından, Gazeteci-Yazar ve Aktivist Hüda Kaya, hazırlamış olduğu, "Başörtüsüne Özgürlük Yolunda Görülmüştür" adlı iki ciltlik kitabının tanıtımını birçok tanınmış şahsiyetin katıldığı bir programda yaptı.
İSTANBUL - 28 Şubat süreci ve başörtüsü özgürlük mücadelesinin yakın tanıklarından, Gazeteci-Yazar Hüda Kaya, "Başörtüsüne Özgürlük Yolunda Görülmüştür" adlı iki ciltlik kitabını tanıttı.
Kitabın yazarı Hüda Kaya: ``Başörtüsü direnişimizi, mücadelemizi kayıtsız şartsız hayatımızın her alanında özgürce yaşayabileceğimiz şartlar oluşuncaya kadar sonuçlandırmamızı diliyorum``
Yazar Hüda Kaya`nın kaleme aldığı ve başörtüsü sorunun dünü ve bugünü ile anlatıldığı ``Başörtüsüne Özgürlük Yolunda-Görülmüştür`` kitabı tanıtıldı. Düşün Yayınları etiketiyle 2 cilt halinde yayınlanan kitap 860 sayfadan oluşmaktadır. Fatih Belediyesinin Topkapı`daki sosyal tesislerinde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Kaya, başörtüsü yasaklarının sadece 28 Şubat süreci ile değerlendirilen bir konu olmadığını söyledi. Kaya, kendisinin birebir yaşadığı spesifik bir olaydan, 28 Şubat süreci ve başörtüsü paralelinde yola çıkarak kitabın ortaya çıktığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
``Başörtüsü deyince sadece üniversiteleri hatırlıyoruz. Başörtüsü bizim hayatımızın her alanında bir duruş, bir direniş, bir kişilik gerektiren bir mevzu. Başörtüsü mücadelemiz, duruşumuz ve direnişimiz bizim adalet arayışımızın, hakkı savunuşumuzun sadece bir alanı. Bu eserde yer alan, bizim başörtüsü ile ilgili yaşadıklarımıza yönelik kaleme alınabilen sadece bir alan.``
Başörtüsünün adalet mücadelelerinin bir alanı olduğunu vurgulayan Kaya, ``İnandığı gibi herkes yaşasın ve giyinsin ve konuşabilsin. Başörtüsü ile ilgili 28 Şubat sürecine psikolojik, sosyal o atmosferi kısmen hissettirebileceğine inandığım bu kitap, henüz o dönemde yaşadıklarımızın ayrıntılarını ifade eden bir kitap değil. Bu çalışmam devam ediyor. Başörtüsü direnişimizi, mücadelemizi kayıtsız şartsız hayatımızın her alanında özgürce yaşayabileceğimiz şartlar oluşuncaya kadar sonuçlandırmamızı diliyorum`` şeklinde konuştu.
Kaya, başörtüsü bir hayatın, bir inancın yansıması olduğuna işaret ederek, ``Ben hayatın her alanında başörtümle kayıtsız şartsız var olabilmeliyim`` dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ`un tutuklanmasına da değinen Kaya, ``12 Eylül darbecileri, 28 Şubat sorumluları yargılansın diye kampanyalar var. Biz bunlara destek veriyoruz. Bugün bu sorgulamaların geldiği son noktada Başbuğ`un hapsedilmesinin sonucunda `tutuksuz yargılanmasının`` ifade edilebilmesi beni çok rencide etti. Bugün bu sözün söylenmesi diğerlerinin sorgulanmasına neden olabilecek kapıların kapatılmasına sebep oldu`` ifadelerini kullandı.
MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cuneyt Sarıyaşar, 28 Şubat sürecinde sadece yargı ve üniversite mensubu değil, medya mensuplarının da askerden birifing aldığını, bu yasakların medya eliyle güçlendiğini söyledi.
Yazar Roni Margulies de Türkiye`de farklı düşünce, kökene ve inanca sahip olan insanların ortaklaşa vereceği çok fazla mücadele olduğunu vurguladı. Margulies, herkesin istediği şekilde giyinebilmesi gerektiğine inandığını ifade ederek, ``Herkes bu memlekette ne isterse onu giymeli. İster başörtüsü, ister çırılçıplak umurumda değil`` dedi. Kitabı sadece başörtüsü konusuna değil, daha geniş unsurlara işaret ettiği için önemli bulduğunu aktaran Margulies, ``Başörtüsü bitmiş bir mücadele değil, kadınlar hala bununla ilgili sorunlarla karşılaşabiliyor`` şeklinde konuştu.
Gazeteci Hilal Kaplan da, kitap çalışmasını ilk duyduğunda heyecanlandığını belirterek, ``28 Şubat süreci açtığı tüm yaralara rağmen ve günümüzde bu süreci aştığımız söylenmesine rağmen o döneme dair tanıklıklar, yaşanılanları aydınlatma konusunda ne yazık ki çok fazla bir şey yapılmış değil. Sadece belli siyasilerin söylemlerini duyuyoruz. Bu kitap bu anlamda çok değerli`` diye konuştu.
Yazar Nureddin Şirin ise, "Hakkı ve adaleti ayakta tutmak için şahitlik yapmak, zulüm ve haksızlıklar karşısında el ele verip yardımlaşmak da bir ibadettir." diye konuştu.
(İLKHA)