Ramazan ayında ekmeklerini taştan çıkartıyorlar
Gaziantep'te tarihi eski Antep evlerinin restorasyon çalışmalarında çalışan taş ustaları, 40 derece hava sıcaklığının altında çalışarak Ramazan ayında ekmeklerini taştan çıkartıyorlar.
Ramazan ayının yaz aylarına denk geldiği bu dönemde sıcaklığın en çok hissedildiği mekanlarda ekmek parası için çalışan işçiler, bir yandan da sıcağa aldırmadan oruçlarını tutuyor. Aşırı sıcaklarda güneş altında çalışan işçiler, zorlansalar da oruçlarını tutmayı ihmal etmiyorlar.
Gaziantep’te tarihi eserlerin restorasyon çalışmalarında büyük emek harcayan taş ustaları, bunaltıcı sıcak havaya rağmen oruç tutarak ekmek paralarını kazanıyor. Ramazanda sıcak havanın da etkisiyle ağır koşullarda çalışan taş ustaları, hem işlerinin zorluğu hem de yakıcı güneşin altında çalıştıkları için zorlandıklarını ancak buna rağmen oruçlarını tutmaya devam ettiklerini söyledi.
Tarihi eski Antep evleri ve mekanların restorasyon çalışmalarında kullanılan doğal beyaz taşlara şekil verilmesinde büyük emek harcayan taş ustaları, ellerindeki ağır çekiçlerle bir yandan 40 derece hava sıcaklığının altında taşlara şekil vermeye çalışırken, bir yandan da taşlardan çıkan tozlarla mücadele ediyor.
Çalışmanın oruç tutmaya engel olmadığını belirten 44 yıllık taş ustası Vural Doğan, Ramazan ayında biraz zorlandıklarını, ancak buna rağmen oruçlarını tutmaya devam ettiklerini söyledi.
"Çalışmak oruç tutmamıza engel değildir"
Oruç ibadetinin Allah’ın emri olduğunu hatırlatan Doğan, “Oruç tutmamız gerekiyor. Kulluk görevimizi yerine getirmemiz gerekiyor. Bunun mükafatını veren sadece Allah’tır. Tabi hava sıcak ona katlanmak zorundayız. Ekmeğimizi kazanıyoruz. İlk günler serin geçiyordu. Fakat bir-iki günde artan sıcaklar bizi zorluyor. Zaten günde 8 saat çalışıyoruz. Ne olursa olsun ben orucumu tutmayı gayret göstereceğim. Çünkü yarın ahret ve hesap günü var. Kulluk hesabımızı veremeyeceğiz bari hiç olmaza Allah’ın emirlerini elimizden geldiği kadar dini vecibemizi yerine getirmeliyiz. Çalışmak oruç tutmamıza engel değildir.” dedi.
Tozun toprağın içinde güneşin altında çalıştıklarını ve buna rağmen oruçlarını tutmaya çalıştıklarını belirten Mehmet Özkan ise “Bu mübarek oruç ayında mecburen akşama kadar çalışmak zorundayız. Taş kesiyoruz. Toprak getirip götürüyoruz. Ramazan ayı geldi tabi biraz zorlanıyoruz. Çok zor Allah yardım etsin. Ancak çalışan adam anlar bizi. Tozun toprağın içinde güneşin altındayız.” ifadelerini kullandı.
Sıcaklarda oruç tutmak isteyen insana Allah'ın yardım ettiğini belirten Şantiye şefi Hasan Arzık ise “Yüzde 99 Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede insanlar dini vecibelerini yerine getirmek istiyorlar. Tabi çalışma koşulları el verir vermez insanlar yine de Allah (cc) farzlarını yerine getirmeye çalışıyorlar.” dedi.
"İşçilerimize bu ayda müsamaha gösteriyoruz"
Hava sıcaklığının arttığı bugünlerde oruçlu iken işleri gereği sıcakta çalışanların susuzluk ve açlıktan daha çok etkilendiğini belirten Arzık, şöyle devam etti:
“Şu an bizim yaptığımız iş inşaat işidir. Aynı zamanda açık alanda olduğu için ve yılın en sıcak günlerini yaşıyoruz. İnsanlarda gördüğünüz gibi çalışıyorlar. Gördüğünüz gibi enkaz kaldırıp enkaz taşıyorlar. Bununla birlikte taş kesiyorlar. Bu sıcakta aynı zamanda oruçlu oldukları için bu kendileri için çok zor oluyor. Tabi belki Allah (c.c) katında mükafatı daha çoktur. Bu şekilde işçilerimiz hem çalışıyorlar hem de oruçlarını tutuyorlar. Ramazan ayında muhakkak ister istemez işçilerin performansı düşüyor. Çünkü insan enerjisi bir yere kadar dayanabiliyor. 17-18 saat bir şey yiyip içmiyorlar. O enerji ile akşama kadar mesailerini bitirmek zorundalar. O yüzden de ister istemez verimlilik düşüyor. Bundan dolayı bizler de işçilerimize bu ayda biraz daha müsamaha gösteriyoruz. İşçilerimizde ellerinden geleni yapıyor.”
Yaptıkları restorasyon çalışmaları ile ilgili de bilgi veren Arzık, “Bu iş restorasyon olduğu için genelde tarihi yapıları yeniden canlandırmaya, o tarihi dokuyu yeniden kazanmaya çalışıyoruz. Gaziantep’in böyle bir kültürü olduğu için ve çok eski bir geçmişi olduğu için o tarihi tekrar yaşatmak, yeniden canlandırmak için bu alanda çalışmalar yapıyoruz. Yeni yapıdan ziyade eski yapıları gün yüzüne çıkarıyoruz.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)