■ Mustafa Karakaş / Doğruhaber

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım`ın milli günü dolayısı ile Rusya`ya gönderdiği mektuplar ve yakın zamanda hazırlanan kararname ile 50 ülkeye yeni büyükelçilerin atanması Türkiye`nin dış politikası değişecek mi sorusunun sorulmasına neden oldu. Biz de bu soruyu HÜDA PAR Genel Başkan Sait Şahin`e sorduk.

ESED MERKEZLİ POLİTİKADAN PYD MERKEZLİ POLİTİKAYA

Türkiye`nin geliştirmeye çalıştığı komşularla sıfır sorun politikasının çöktüğünü, gönderilen bu mektupların dış politikada bir değişim yaşanacağının da bir sinyali olduğunu ifade eden Şahin “Cumhurbaşkanı ve Başbakanın Rusya`daki mevkidaşlarına gönderdikleri mektuplar var. Bazı hükümet yetkililerinin medya önünde yapmış oldukları açıklamalar vardı. Rusya ile aramızın düzelmesini istiyoruz yönünde Numan Kurtulmuş`un yaptığı açıklamalar vardı. Türkiye,  Suriye`de gelinen nokta ile beraber çok ciddi manada yeniden politikalarını gözden geçirme, stratejilerini belirleme ile karşı karşıya. Suriye politikasında Esed`i merkeze alan bir strateji ile yola çıkıldı. Bugün geldiğimiz noktada Esed merkezli bir dış politikadan ziyade PYD merkezli bir dış politikaya dönüştü."

ABD`NİN MÜTTEFİKİ TÜRKİYE DEĞİL; PYD

Türkiye`nin müttefiki olan ABD`nin Suriye meselesinde stratejik ortak olarak PYD`yi tercih ettiğini belirten Şahin şöyle devam etti. “ABD Suriye de iç savaşa başladığı zaman Türkiye ile birlikte yol alıyordu. Ama geldiğimiz noktada tabiri caiz ise ABD Türkiye`yi sattı. Stratejik ortak olarak Türkiye`yi bıraktı, PYD ile ortaklık yürütüyor. IŞID`in elinde bulundurduğu bölgelere yönelik Türkiye`nin bir teklifi oldu. Biz beraberce ortak operasyonlar yapalım dediler. Fakat ABD bu tür tekliflere olumlu cevap vermedi. Sahada PYD ile ortak hareket ediyor. PYD`nin alan hâkimiyetinin artması demek Türkiye`nin kırmızıçizgilerinin aşılması ve korktuğunun başına gelmesi demektir. Yani Suriye`de yaşanan gelişmeler yeni bir konsept oluşturdu. Türkiye işin başından beri Suriye Kürdistanı`nda PYD`nin hâkimiyetine karşı. Orada bir statü elde etmesine karşı bir duruş sergiliyor. Dolayısıyla yeni ortaya çıkan gelişmeler Türkiye açısından Suriye politikasını yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor."

TÜRKİYE MÜTTEFİK ARIYOR

Türkiye`nin Suriye politikasında müttefiki olan ülkelerden ayrı düştüğünü ve yalnızlaştığını belirten Şahin yeni bir denklem kurulduğunu ifade etti. Şahin şöyle devam etti:

”Türkiye bugüne kadar Suriye meselesinde karşısına aldığı ülkelere yanaşmak durumunda hissediyor kendini ve bu denklemde kendini yeniden konumlandırmaya çalışıyor. Bu konumlandırmada güç merkezi olarak gördüğü Rusya`nın kapısını aşındırmaya başladı.”

TÜRKİYE AB`DEN UZAKLAŞIYOR

AB ile yaşanan vize süreci ve Almanya`da parlamentodan geçen Ermeni Soykırımı Yasasının Türkiye`yi Avrupa`dan uzaklaştırdığını ifade eden Şahin “(bu uzaklaşmayı) Özelikle AB ile yürüyen süreç ile de ilişkilendirmek gerekir. Avrupa Birliği ile yürütülen süreçte Türkiye`yi çok ciddi manada rahatsız eden sonuçlar çıktı. Hem mülteci krizi hem de vize muafiyeti ile alakalı ve Almanya`nın Ermeni soykırım iddialarının yasa tasarısını kabul etmesi. AB gittikçe Türkiye`yi kendinden uzaklaştırıyor. AB Suriye politikasında da Türkiye`yi yalnızlaştırma politikası güdüyor."

TÜRKİYE`NİN DIŞ POLİTİKASI DEĞİŞİYOR

Yalnızlaşan Türkiye`nin yeni müttefikler aradığını ifade eden şahin Türkiye-israil ve Türkiye-Rusya yakınlaşmasının temel nedeninin PYD`nin devletleşmesini engellemek olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu: “Türkiye mevcut şartlarda kendisine yeni müttefikler bulma arayışı içerisine girdi. Dikkat ederseniz son dönemlerde Rusya ile ilişkilerin düzelmesine yönelik girişimler var. Tabi bunun öncesinde israil ile ilişkileri düzeltme aşaması var. israil ile ilişkileri düzeltme zemini aynı zamanda Rusya ile de ilişkileri düzeltmenin bir çabasıdır. Onun için Türkiye PYD`nin devletleşeceği bir Suriye`nin gerçekleşmemesi için Suriye`nin bütünlüğünü savunan güç merkezine kayıyor. Dolayısıyla İran ve Rusya ile yakınlaşma söz konusu oluyor. Dolayısıyla Türkiye`nin dış politikası değişiyor diyebiliriz. Yaşanan Gelişmeler onu gösteriyor.”

‘SURİYE`DEKİ SAVAŞ TÜRKİYE`Yİ VE İRAN`I VURACAK` DEMİŞTİK

Artı olarak Suriye savaşının en fazla zararının Türkiye ve İran`a dokunacağını daha önce defalarca ifade ettiklerini söyleyen Şahin “Biz parti olarak. İşin başından beri şunu söyledik Suriye`deki bu savaş bir noktada dönüp Türkiye`yi ve İran`ı vuracak. Çünkü ABD`nin başını çekmiş olduğu emperyalist dünya İslam dünyasında sınırları yeniden tayin ediyor. Oyunu Pkk/PYD üzerine kuruyor. Bu yaşanan gelişmelerde PYD devletleşiyor ve dönüp İran ve Türkiye`yi vuracak. Şimdi daha yeni yeni sonuçları görmeye başladılar. Bu sonuçlar üzerinde Suriye konusunda karşı karşıya olduğu ülkeler ile bir noktada buluşma ihtiyacı hissediyor. Bu sadece Türkiye`nin hissettiği bir ihtiyaç değil Rusya da bu yakınlaşmayı istiyor. Dünya denklemi içerisinde Türkiye`yi yanında görmek istiyor. Evet, bazı somut şeyler isteyecek mutlaka. Fakat ilişkilerin iyileşmesi için durduğu sert duruşu yumuşatacak diye düşünüyoruz. Suriye bataklığında Türkiye çırpınıyor. İnşallah batmaz. Batmamak ile birlikte doğru noktalarda kurtuluşu bulur diye ümid ediyoruz.” ifadelerini kullandı.