Başbakan Yıldırım'dan AB'ye 'vize' çıkışı
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Terörle Mücadele Kanunu'nda herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz. Bunun sonucu vize muafiyeti olsa bile. Varsın orada kalsın vize muafiyeti." dedi.
AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin konulara değindi.
Ramazan ayının üçte birinin neredeyse tamamlandığını belirten Yıldırım, “Rahmet, mağfiret ve günahlardan arınma; birlik, beraberlik, kardeşliğin doruğa ulaştığı; ayrılıkların, gayrılıkların, husumetlerin sona erdiği bu mübarek ayda, ne yazık ki bizimle hiç ortak değeri olmayan, hiçbir kutsalı olmayan, inancımızda, kültürümüzde, değerlerimizde hiçbir şekilde yer almayan, terör örgütünün masum insanlara yönelik faaliyetleri devam ediyor.” diye konuştu.
“Musul ve kuzeyinde ortaya konan bazı planlar var”
Operasyonlarla birlikte PKK’nin ne kadar ilkesiz, barbar, cani bir şekilde insanlara kıydığını, masum insanları hedef aldığına şahit olduklarını söyleyen Yıldırım, operasyonlar sonucunda şehirlerde ve ilçelerde PKK’nin direncinin tamamen kırıldığını belirtti. Başbakan Yıldırım, “Artık buralarda umudu kalmayan terör örgütü, üst akıllardan yeni yeni öğütler alarak, kırsalda ve güney sınırlarımız civarında yeni tertipler yeni tezgahlar arayışı içindedir. Ama şunu herkes iyi bilmelidir, gerek Suriye'nin kuzey sınırında, gerekse Musul ve kuzeyinde ortaya konan bazı planlar var. Türkiye, asla ve asla oralarda yeni bir oluşuma izin vermeyecektir.” dedi.
Yıldırım şöyle konuştu: “Türkiye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı açısından, bizim açımızdan bu bölgelerde, bu ve buna benzer hareketler asla ve asla müsamaha ile karşılanamaz. Gereken neyse hiç tereddüt etmeden onu da yaparız. Koalisyon güçlerinin, dostlarımızın, mutabık kaldığımız amaçlar doğrultusunda yapacakları her türlü faaliyeti sonuna kadar destekliyoruz ama Türkiye'nin huzurunu bozan, canını yakmaya çalışan bu terör örgütlerine müzahir davranışlar içerisine girmelerini de terörle mücadele, Suriye'de özgürlük mücadelesi adı altında bir takım çalışmalara girmelerini de asla müsamaha ile karşılayamayız.”
Yıldırım, dış politikada prensiplerinin dostların sayısını artırmak, düşmanları azaltmak olduğunu bildirdi.
Bu çerçevede, bölge ülkeleri başta olmak üzere, müttefik olunan birçok ülke ile ilişkileri tekrar gözden geçirdiklerini belirten Yıldırım, Türkiye'nin 53 yıldır AB üyeliği için bir yola girdiğini, yarım asrı geçen bir serüveninin olduğunu hatırlattı.
Süre ne kadar uzun olursa olsun, Türkiye'nin duruşundan, samimiyetinden sapma yapmadığına işaret eden Yıldırım, taahhütlere aynen riayet edildiğini ifade etti.
“Şimdi bizim beklediğimiz Avrupa'nın Türkiye'nin bu samimi davranışına karşılık aynı samimiyeti göstermesi ve verdiği sözleri yerine getirmesidir” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Varsın orada kalsın vize muafiyeti”
“Nedir bu sözler? Gümrük birliği, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı. Ülkemize bir bedel çıkarmasına rağmen biz bunu uygulamaya koyduk. Şimdi artık bu gümrük birliğini yeni baştan ele alma zamanıdır. Uzun süren uygulamalardan sonra ülkemizin aleyhine gelişmiş konuların tekrar değerlendirilerek, gümrük birliğinin güncellenmesi gündemimizdeki önemli maddelerden bir tanesidir. Bir başka konu da insanların serbestçe dolaşması. Benden önce görevi sürdüren Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun mart ayında başlattığı yeni süreçte, haziran ayı sonunda vize muafiyetinin yürürlüğe girmesiydi. Bu konuda bizden istenen 72 maddenin bir çoğunu Meclisimiz, Hükümetimiz yoğun bir çalışmayla bütün bu şartların çok ciddi bir bölümünü tamamladı. Son anda önümüze bir şey çıkardılar, bunların alışkanlığı. Son söyleyeceklerini saklarlar saklarlar, tam işler yoluna girdiği anda piyasaya çıkarlar. 'Efendim siz Terörle Mücadele Kanunu'nu esnetin.' Nasıl esnetecekmişiz? 'Terörle mücadeleyi yapmayın, bırakın adamlar rahat çalışsın.' Bu dostluğa sığar mı? Böyle günlerde gerçek dostluk belli oluyor.”
Yıldırım, “Ülkemizin birlik, beraberlik ve bekası için bir mücadele veriyoruz. Bu şartlar altında asla ve asla bizim açımızdan Terörle Mücadele Kanunu'nda herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz. Bunun sonucu vize muafiyeti olsa bile. Varsın orada kalsın vize muafiyeti.” ifadesini kullandı.
Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında, “ABD'deki gibi bir başkanlık sistemi getiriyorsanız buyurun.” dediğini belirtti.
“Amerikan tipi başkanlık olsun diyorsanız ona da varız”
Başbakan Yıldırım, “Biz bunu, 'biz hazırız' olarak anlıyoruz. Biz buyurduk, siz de buyurun, Amerikan tipi olsun. Biz Türk tipini tercih ediyoruz ama siz Amerikan tipi başkanlık olsun diyorsanız ona da varız, hodri meydan; buyurun başlayalım görüşmelere, bu işi de Türkiye'nin gündeminden kaldıralım. Anamuhalefet Partisi tekrar millet önünde samimiyet sınavındadır. İnşallah geçmişte oldukları gibi bu sınavdan da başarız çıkmaz. Bu fırsatı millet adına kaçırmamasını bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Danıştay ve Yargıtayın yeniden yapılandırılmasını öngören yasanın görüşüleceğini anlatan Yıldırım, bu yasanın, hukuk sistemi içerisinde çok kapsamlı bir düzenleme olduğunu ifade etti. Yıldırım, kısa süre önce 7 istinaf mahkemesi (bölge mahkemeleri) kurduklarını anımsatarak, bu bölge mahkemeleri kurulduktan sonra artık ikinci derece yargılamanın, büyük oranda istinaf mahkemelerinde gerçekleşeceğini ve sonuçlandırılacağını söyledi.
Binali Yıldırım, böylece bugün görülen davaların en az yüzde 70-75'inin Yargıtaya, Danıştaya gelmeden hallolacağını aktardı.
Yargıtayda 2 milyon, Danıştayda ise 200 bin dosya olduğunu dile getiren Yıldırım, “Daire ve hakim sayısını ne kadar artırırsanız artırın, bu davaların sonuçlandırılması, insan gücünün, kapasitesinin yetmeyeceği boyuta erişti. O yüzden istinaf mahkemelerinde belirli parasal büyüklükler, hürriyeti kısıtlayıcı cezaların sınırları altında kalan davalar, kısa sürede ilk dereceden sonra burada sonuçlandırılacak. Ancak çok büyük davalar üst yargıya gelecek.” diye konuştu.
Gerek Yargıtay gerekse Danıştayda mevcut kapasitenin atıl kalacağını vurgulayan Yıldırım, “Dolayısıyla hem daire sayısında hem de yargıçların sayısında azaltmaya gidilecek. Bunlar diğer yerlerde değerlendirilecek, olayın özü budur.” ifadesini kullandı.
Yıldırım, söz konusu düzenlemenin muhtemelen bu hafta komisyonda ele alınacağını ve adli tatil başlamadan önce yasalaşacağını kaydetti.
Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis'ten geçtiğini, Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra kesinlik kazandığını hatırlatan Yıldırım, bundan sonraki sürecin yargının işi olduğunu söyledi.
Yıldırım, “Yargı, bütün dosyaları inceleyecek, gerekli gördüğü hakkında kovuşturmaya yer varsa onu yapacak, yoksa takipsizlikle sonuçlanacak. Bundan sonra bizim söyleyeceğimiz hiçbir söz kalmadı. Yüce Meclis söylemesi gereken her şeyi söyledi. Her şey konuşuldu ve milletimizin umumi arzusu yerine getirildi.” diye konuştu. (İLKHA)