Temel: Yaşadığımız toplum için örnek olmalıyız
İsviçre`nin Basel şehrinde bulunan Said-i Nursi Vakfını ziyaret eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel, burada yaptığı konuşmada, Avrupa`da yaşayan HÜDA PAR gönüllülerinin yaşadığı toplum için örnek olması gerektiğini vurguladı.
Bir dizi ziyaret gerçekleştirmek için Avrupa'ya gelen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel, İsviçre'nin Basel şehrinde İslami hizmetlerini sürdüren Said-i Nursi Vakfı'nda düzenlenen seminerde parti çalışmalarını anlattı.
Vakfın Mescidinde gerçekleşen ve bayanların da kendilerine ayrılan bölümde sinevizyon aracılığıyla takip ettiği seminerde konuşan Temel, sözlerine katılımlarından dolayı herkese teşekkür ederek başladı.
"Yaşadığımız toplum için örnek olmalıyız"
Konuşmasında ağırlıklı olarak HÜDA PAR'a gönül verenlerin yaşadığı toplum için örnek olması gerektiği konusu üzerinde duran Temel, "Bizler İslam'ı kendi yaşantımızda inşa etmek suretiyle yaşadığımız toplum için misal olacağız, örnek olacağız. Başkaları bizim ilişkilerimize bakarak, bizim kardeşliğimize bakarak, bir birimize olan aşırı muhabbetimize bakarak, bizim dürüstlüğümüz ve sağlamlığımıza bakarak etkilenmelerini sağlamalıyız." ifadelerini kullandı.
"İnsanlarla temas kurmamız lazım"
Konuyla ilgili Peygamber Efendimiz'in (sav) Çin'e gönderdiği sahabe Vehb bin Ebi Kebşa'nın (ra) hayatından örnekler vererek konuşmasını sürdüren Temel, "Allah Resülü'nün talimatını alan O mübarek sahabe, Medine'den yola çıktıktan, bir yıl sonra Çin'in Shenzhen eyaletine yetişebilmiş. O zamanın şartlarında dil problemini nasıl çözdüğüne dair kaynaklar bilgi aktarmamış ancak, Shenzhen eyaletinde bir yıl boyunca davet çalışması yürütmüş, hizmet etmiş. Bunun neticesinde insanlar, O'nun güzel ahlakından ve ilişkilerinden etkilenerek İslam'a gelmişler ve müthiş bir etki bırakmış. Hz. Peygamber'i çok özleyen Hz. Vehb (ra), bir müddet sonra tekrar Medine'ye dönmek için hareket ediyor ve dönüşü de 1 yıl sürüyor. Yani gidişi kalışı ve dönüşü 3 yıl sürüyor. Medine'ye vardığında Peygamber Efendimizin irtihal ettiğini öğreniyor, bunun üzerine Hz. Vehb halife Hz. Ebubekir'den (ra) izin alarak bu defa hanımı ve çocuklarını da yanına alıp, bir daha dönmemek üzere Çin'e dönüyor ve orayı kendine yurt ediniyor. Dolayısıyla her birimiz buralarda Hz. Vehb'in misyonunu yüklenebiliriz. Madem nasibiniz buraya çıkmış, o halde her biriniz Hz. Vehb'in misyonunu sürdürebilirsiniz. Bunun için ben inanıyorum ki sizler, dil sorununu ya çözmüşsünüz ya da çözmeye çalışıyorsunuz. Bana göre en acil durum bu dil problemini ortadan kaldırıp, içinde yaşadığınız toplumla kaynaşmanızdır. Ben asla dil öğrenmenin önünde bir mazeret olduğuna inanmıyorum. Bizim için insanlarla temasın ana anahtarı dili öğrenmektir. Ondan sonra bu insanlarla temas kurmamız lazım" tavsiyesinde bulundu.
'Dünya Müslümanları olarak temel misyonumuz davet ve tebliğdir. İnsanların imanının kurtulması bizim asıl hedefimizdir. Müslümanlar olarak buna kilitlenmeli ve hedefimize ulaşmalıyız" vurgusunda bulunan Temel, konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen soruları yanıtladıktan sonra sohbetini dua ile sonlandırdı. (Ahmet Bayram - İLKHA)