1453: İstanbul`un Fethinden sonra Roma imparatorluğunun en büyük kilisesi olan Ayasofya fethin bir nişanesi olarak camiye çevrildi ve ilk Cuma Namazı kılındı. Ayasofya'da ilk cuma namazını Fatih Sultan Mehmet`in hocası olan Akşemseddin kıldırdı. Bu durum bağnazlık içinde kıvranan Avrupa hıristiyan dünyasının yüzyıllarca kin ve nefret ateşiyle kıvranmasına yol açmış, öyle ki onların nezaretinde kurulan Cumhuriyet`ten ilk istekleri Ayasofya`nın tekrar kiliseye çevrilmesi olmuştur. Nitekim Ayasofya Camii ibadete kapanmış ve ismi konulmasa da bir kilise olarak, müze adı altında, birçoğu Avrupalı olan turistlerin ziyaretine ve kullanımına açılmıştır.

1896: Ermeniler Van`da isyan etti. Çoktan beridir Ruslardan silah yardımı alan Ermeni Komiteleri Van Merkezli isyan başlatmış, bu isyan Avrupa ülkelerinin gizli, Rusya`nın ise açık desteğini almıştır. Bu tarihten sonra da Ermeni Hareketleri, 1914 II. Ermeni İsyanına kadar devam etmiştir.

1911: Osmanlı`da Hava Kuvvetleri kuruldu. Harbiye Nazırı (Savaş Bakanı) Mahmut Şevket Paşa'nın, ''balon ve uçak satın almak, pilot yetiştirmek ve hava tesisleri yaptırmak için görevlendirdiği Kurmay Yarbay Süreyya (İlmen) Bey'in, bu işlerin ''Teknik Birlikler ve Müstahkem Mevkiler Müfettişliği''ne bağlı olarak yapılması önerisinin uygun görülmesiyle, söz konusu müfettişliğin 2. şubesinde bir ''Tayyare Komisyonu'' kuruldu. Bu komisyonun kuruluşu, aynı zamanda Türk Hava Kuvvetleri'nin kuruluş tarihi olarak benimsendi.

1930: Resmi ve özel bütün kurumlarda Arap harflerinin kullanılış izni sona erdi. Kur`an alfabesi kurumlarda yasaklanmakla kalmayacak giderek toplumun hayatından ve belleğinden silinmeye çalışılacaktı. Sonraları alınan önlemlerin yetersiz olduğu kanısına varılacak ve Arapça ezan ve kamet de yasaklanacak kimse evinde dahi Arapça ezan ve kamet okuyamayacak ve buna riayet etmeyenler hemen derdest edilip cezalandırılacaktı.

1952: Berlin bir kısmı Doğu Almanya`da diğeri Batı Almanya`da kalmak üzere resmen ikiye bölündü. II. Dünya Savaşı´nın sonunda savaşı kaybeden Almanya ve başkenti Berlin işgal kuvvetlerince Amerikan, Fransız, İngiliz ve Sovyet bölgesi olarak dörde bölündü. Kısa süre sonra Batı ittifakı benzer şekilde olan yönetim birimlerini birleştirdi ve tek bir yönetim bölümüne dönüştü. Sovyetler Birliği ise bu birleşmeye karşı çıktı. Batılı işgal kuvvetleri Sovyetlere karşı Almanya'yı tekrar inşaya girişip komünizme karşı karakol kurmayı amaçladı. Sovyetler de bu girişime karşı Doğu Almanya'da yeni bir rejim kurmaya girişti. Ekonomisi sosyalizme dayanan, siyasi yönetimi otoriter olan Doğu Almanya'dan Batı'ya kaçışlar büyük ölçüde Berlin'den gerçekleşiyordu. Bunun üzerine Doğu ile Batı Almanya arasındaki katı bir sınır çizildi. Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 yılında Berlin'de 46 km uzunluğunda bir duvar inşa edilmeye başlandı. Batı'da yıllarca "Utanç duvarı" (Schandmauer) olarak da anılan ve Batı Berlin'i abluka altına alan bu betondan sınır, 9 Kasım 1989'da Doğu Almanya'nın, isteyen vatandaşların Batı'ya gidebileceğini açıklamasının ardından tüm tesisleriyle birlikte yıkıldı.

1971: Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi(THKP-C) liderleri Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir 30 Mayıs1971`de polis takibinden kaçarken Maltepe`de girdikleri evde Sibel Erkan'ı rehin almışlardı. Eve operasyon düzenlendi. Cevahir 23 kurşunla vurularak öldürüldü. Çayan kendini vurarak ağır yaralandı. Rehine Sibel Erkan ise yara almadı.

1975: Dünya Bankası, Türkiye`yi Moratoryum durumundaki ülkeler arasında saydığını ve borçlarını ödeyemez hale gelen bir ülke olduğunu ilan etti. Türkiye daha önce 1959 ve 1965 yıllarında da borçlarını ödeyemez ülke ilan edilmişti.

1985: Türk, Amerikan ve Alman bilim adamları, 21 yıllık kazının sonucunda dünyada bilinen en eski köyün Diyarbakır'da bulunduğunu ortaya çıkardılar. Ergani İlçesi yakınlarında Çayönü höyüğü kazılarında, yaklaşık 9 bin yıl öncesine ait içinde insan kafatası bulunan bir yapı bulundu. Çayönü, Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Sesverenpınar (Hilar) yakınlarında bulunan eski adı Kotaberçem (Çayboyu) olan tarih öncesinden kalma bir höyüktür. Çayönü'nde kazı çalışmaları 1964 yılında başlamıştır. Höyük çevresinde resimli resimsiz mağaralar, mağara duvarları kullanılarak yapılmış evlerin izleri bulunmaktadır. Arkeolojinin ilk veri tabanında tarıma ilk başlanılan yer olarak gösterilmiş olması açısından önemlidir. MÖ.7500-6250 arasına ait olan höyük en iyi neolitik ev yapılarını vermektedir. Izgara planlı, Yuvarlak planlı, taş tabanlı, kanallı, dikdörtgen planlı yapıları oldukça ilginçtir. Kullanım şekilleri spesifik bir yaklaşımla değerlendirilir.

1987: Lübnan Başbakanı Raşit Kerami helikopterinde bomba patlaması sonucu öldü. Olayın perde arkası çözülememiş olsa da tüm işaretler Mossad`ı göstermekteydi.

1990: George Bush ve Mikhail Gorbachev, kimyasal silah üretimine son veren bir antlaşma imzaladılar. Nükleer silah çokluğundan kimyasal silaha pek de ihtiyacı olmayan bu iki silah canavarının imzaladıkları metinlere ne kadar sadık kaldıklarını bilme imkanı bulunmamaktadır; ama işaretler bu silahların yine bu ülkeler tarafından hala çok miktarda üretildiğini ve dünyaya pazarlandığını göstermektedir.

2005: 79 yıldır yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, yerini 5237 sayılı TCK'ya bıraktı. Yürürlüğü 1 Nisan'dan bugüne ertelenen yeni TCK ile birlikte 1929'dan beri uygulanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve 1965'ten beri uygulanan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun da yerini yeni yasalara bıraktı. Yasalara bağlı olarak hazırlanan bazı yönetmelikler de yürürlüğe girdi.

2012: Mit Hizbullah`ın İçine Sızamadı
Türkiye Medyası Yıllarca Hizbullah`ın Devlet Tarafından Pkk`ya Karşı Kurulduğu İddialarına Yer Verdi.
İddiaların Temelinde İse Ergenekon Soruşturmasında Yargılanan Çetin Doğan Ve Eski İstihbarat Şube Başkanı Bülent Orakoğlu`nun Açıklamaları Vardı.
Dönemin Ohal Valisi Ve Eski Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner`in Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna Yaptığı Açıklamalar, Konuya Kısmi Açıklık Getirdi.
“Hizbullah Pkk`ya Karşı Devlet Tarafından Desteklendi Deniliyor” Sorusu Üzerine Hizbullah İle İlgili Açıklamalarda Bulunan Aydıner, “Devlet Tarafından Kurdurulduğu Masal. O İşin Masal Tarafı. Her İstihbarat Örgütü Grupların İçine Girmek İster. Emniyet İstihbarat Olarak En Güçlü Kuruluştur. İçlerine Girmek Mümkün Olamamıştır. Dıştan Takip Yapılmıştır”Dedi.