• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
`Ramazan ayı Kur`an ayıdır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ramazan ayına sayılı günler kalırken, konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İttihad'ul Ulema üyesi Molla Halil Esen, Ramazan`ın Kur`an ayı olduğunu belirterek, bu ayda Müslümanların Kur`an-ı Kerim`i daha fazla okuması gerektiğini söyledi.

Recep ve Şaban aylarının Ramazan'da manevi atmosferi yakalamada güzel bir hazırlık iklimi olduğunu belirten Esen, "Bu aylarda oruç tutarak ve sadakalarımızı çoğaltarak, Kur`an-ı Kerim`i okuyarak ve birçok ilmi yönünden çalışmalar yaparak Ramazan ayına güzel bir şekilde hazırlanmamız gerekiyor.” dedi.

Günümüz insanların dünyevi işlere fazla meyletmelerinden dolayı Ramazan ayına hazırlığının zayıf olduğunu söyleyen Esen, “İnsanların Ramazan ayına hazırlığının olup olmadığını zahiren gördüğümüz üzere zayıf bir hazırlanma vardır. İnsanlar genelde Recep ve Şaban ayından gafil oldukları için bu aylarda Ramazan ayına ne gibi bir irtibatın olduğu ve Ramazan`a ne gibi bir hazırlığın yapılması gerektiğini bilmediklerinden dolayı zayıf bir şekilde hazırlık yapılıyor. Bunu zayıflatan en büyük etkenlerden bir tanesi de kişilerin uhrevi şeylerden çok dünyevi şeylere meyledip kendilerini dünyevi işlere kaptırıp, Recep ve Şaban ayı içerisinde Ramazan`a hazırlanmayı ihmal ediyorlar.” diye konuştu.

Ramazan ayının hem oruç hem de Kur`an ayı olduğunu sözlerine ekleyen Esen, şöyle devam etti:

“Ramazan hem oruç tutma ayıdır hem de Kur`an-ı Kerim ayı olarak bilinmektedir. Zira Kur`an Ramazan ayı içerisindeki bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesinde inmeye başlamıştır. Ramazan ayını sadece oruca ve Kur`an`a sınırlandırmak yetmiyor. Bunun yanında nefsi istek ve arzularımızı kırdığı için orucun aynı şekilde insanın nefisini terbiye etme yönünden de etkisi vardır. Ayı şekilde kişiye sabrı da öğretir. Kişiyi kanaatkâr bir kişi eder. Ayrıca kişiyi aç gözlülükten de uzak tutar. Aç kaldığımız içinde fakir fukarayı gözetme ve onlara merhamet etme duygusunu da bize aşina ediyor.”

“Orucu sadece kendimizi aç bırakarak değil bütün vücudumuza yansıtarak tutmalıyız”

Orucun sadece bedeni aç bırakarak değil bütün vücuda yansıtarak tutulması gerektiğinin altını çizen Esen, “Ramazan sadece oruç tutmak değildir dedik. Orucu kendimizi aç bırakarak değil, bütün vücudumuza yansıtarak yani kulaklarımıza oruç tutturarak, gözlerimize, burnumuza, ağzımıza oruç tutturarak yerine getirmemiz gerekiyor. Gözün orucu harama bakmamaktır. Dilin orucu haramı söylememesidir, kulağın orucu haramı işitmemesidir, elin orucu harama el uzatmamaktır, ayağın orucu ise haram yerlere gitmemesidir. Bu şekilde bütün vücudumuz orucu tutarsa o zaman oruç tutmuş sayılırız. Yok, eğer bu şekilde uzuvlarımız oruç tutmazsa sadece açlığımız bize kalır.” dedi.

“Ramazan insana merhamet ve güzel hasletler kazandırır”

Ramazan ayında insan aç kaldığından dolayı yokluğun farkına vardığını, bundan dolayı da merhamet kazandığını söyleyen Esen, “Ramazan orucu insana güzellik, merhamet, güzel hasletler kazandırır. Merhamet kazandırması da şu yönden gelir; kişi aç kaldığı zaman yokluğun farkına vardığından dışarıda fakir fukara, göçmen, mülteci olan Müslüman kardeşlerimizin ne acı bir durumda olduğunun farkına varır ve onlara yardım etmek için elinden geleni yapmaya gayret gösterir.” ifadelerine yer verdi.

"Fitre ve zekâtlar mağdur ailelere verilmeli"

Fitre ve zekâtların mağdur ailelere verilmesi gerektiğini söyleyen Esen, Hz Muhammed'in cömertliğini örnek göstererek “Bizler de Peygamberimizi kendimize önder ve numune edindiğimiz için O'nun ahlakıyla ahlaklanarak bu ayda elimizden geldiği kadar sadakalarımızı ve fitrelerimizi mağdurlara verelim. Zekâtlarımız varsa fakirlere ulaştıralım. Eğer ki bizler ulaştıramıyorsak ulaştırabilecek yardım kurumlarına verelim. Onlar da tespit ettiği fakir ailelere ulaştırsınlar.” diye konuştu. (Ramazan Casuk - İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir