Hüseyin Kaya / Siyaset Gemisi / Doğruhaber 

Medya, kuvvetler ayrılığı içerisinde “4. Kuvvet” olarak isimlendirilir. Yürütme, yasama ve yargının ilk üç kuvvet olarak kabul edildiği sistemde etkin kullanımdan dolayı bazen medya “1. Kuvvet” pozisyonuna geçer. Yerel ve küresel algı operasyonlarında medyanın bu yönüyle ne kadar etkin olduğu artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Özellikle küresel ölçekte bir güce sahip olan kimi medya patronları,  istedikleri ülkelerde spekülasyonlardan siyasi krizlere, darbelerden kitlelerin yönlendirilmesine kadar her alanda etkinliklerini ortaya koyabilmektedirler.

Rupert Murdoch, dünya çapında önemli bir medya gücünü kontrol etmesi ile bilinen bir isimdir. Türkiye`de de bir televizyon kanalına sahip olan Murdoch, Çamlıca`ya cami yapılmasına tepki göstermiş ve “İstanbul`un en görkemli yerine” yapılan yapıdan dolayı rahatsızlığını dile getirmiş.

Muhafazakâr bir kapitalist olan Murdoch`un “çevre duyarlığı” ile böyle bir şey söylemediğini herkes kabul eder. Yani Çamlıca`ya görkemli bir anıt/heykel yapılsaydı Murdoch`un tepki göstermeyeceği kesindi. Murdoch, İslam`a, İslami değerlere olan kinini açığa vuruyor.

Paris`te rezil karikatürleri yayınlayan rezil derginin elemanları öldürülünce Rupert Murdoch, bu olaydan bütün Müslümanların sorumlu tutulması gerektiğini söylemiş, içindeki kini dışarı dökmüştü.

Çamlıca Camiine tepki gösteren Murdoch`un şahsında liberal tahammülsüzlüğün bir tık üstünün keskin bir faşizme dönüştüğünü böylece daha net olarak görmüş olduk.

Ama Murdoch, sadece Rupert Murdoch olarak değil bir medya devi olarak konuşuyor.

Yeni bir spekülasyonun, kitlesel kalkışmanın işaret fişekleri olabilir Murdoch`un sözleri.

Evet, medya sadece medya değil ve Murdoch gibileri bunu silah olarak kullanarak kitleleri nasıl ajite edeceklerini iyi biliyorlar.