RANA ÇETİN / NİSANUR

İnsanların birçoğunun huzursuz, yorgun ve tembel olarak sabahladıklarına şahit oluruz. Gün boyunca bu huzursuzluk ve tembellik hali devam eder. Dinlenmek, günün yorgunluğunu atmak için yatılan yataktan daha fazla yorgunluk ve huzursuzluk ile kalkıyorsa bir insan, bunun bir nedeni olmalıdır.

Bu halin de sebebini Fahri Kâinat Efendimiz binlerce yıl evvelden belirtmiştir. Şöyle buyurur Allah Resulü (SAV) “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, ‘Gecen uzun olsun, yat uyu!` diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah`ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah`ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar.” (Buhari)

Tembellik; kişinin gücü ve kuvveti yerinde olduğu halde, nefsinin telkinine uyup, yapması gerekenleri yapmamasıdır. Bir amaç için harekete geçememek, bir işe başlayamamaktır. Kişinin yapması gereken işi; yapması gereken zamanda, yapması gereken yerde ve yapması gereken şekilde yapamamasıdır. Ve çağımızın hastalığı olarak belirtilen stres de dâhil, birçok olumsuzluğun sebebidir.

Kişi o işi yapması gerektiğini bildiği gibi, yapması halinde kazancını ve yapmaması halinde zararını da bilir. Kimi zaman o işi yapmayı çok da ister. İşi nasıl yapacağını da bilir. Lakin bütün bunlara rağmen bir türlü o işi yapmak için harekete geçemez. Tembelliğinden dolayı işi yapmamanın veya ertelemenin verdiği maddi ve manevi zararla karşılaşınca da, ruhi bir çöküntü ve buhran olan ‘stres` halini yaşar.

Tembelliğin en büyük nedeni iç disiplin zayıflığı, motivasyon eksikliğidir. Kişi kendi ruhuna ve nefsine hâkim olmayı öğrenebilirse yapması gereken işleri de zamanında ve yapılması gerektiği şekilde yapmayı öğrenir.

Resulallah (SAV): “Ümmetim hakkında en çok korktuğum zaaflar; karın büyüklüğü, çok uyumak, tembellik ve iman zaafıdır” (Suyuti) diye buyurur.

İslam coğrafyasının ve Müslümanların en büyük sorunlarının başında bu gün bu sorunlar gelmektedir. Bunlardan iman zaafı ve tembellik diğer sorunların sebebidir.

Bedenler uyuşuk oldu mu ruhlar da uyuşuk olur. Oysa ki dinimiz çalışma ve dinamizm dinidir. “İki günü eşit olan ziyandadır” (Beyhaki) buyuran Allah Resulü, Müslümanın her an eylem halinde olması gerektiğini bildirir.

Yüce Mevla (CC) İnşirah Suresi`nde; “Bir işten boşalınca hemen başka bir işe koyul” (İnşirah / 7) emri ile miskin miskin oturmanın mü`min kullarının işi olmaması gerektiğini belirtir.

“De ki: Çalışın, yaptıklarınızı Allah da Resulü de müminler de göreceklerdir.” (Tevbe / 105) Ayeti tembelliğin müminin özelliklerinden olmaması gerektiğini vurgular.
Peygamber Efendimiz (SAV); “Allah`ım! Acizlikten, tembellikten, cimrilikten, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve kabir azabından sana sığınırım” (Müslim) diye dua ederdi.