İnsan Hakları Cemiyeti Genel Merkezi, Cemaat-i İslami Mutiurrahman Nizami`nin Bangladeş`teki laik Hasina rejimi tarafından idam edilmesi ve geçtiğimiz gün Diyarbakır`da yaşana bombalı araç saldırısına ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı.

Bangladeş`teki dikta rejiminin  muhalefeti ve özellikle de Cemaat-i İslami hareketini sindirme amaçlı baskı ve zulümlerin çılgınlık boyutuna vardığına dikkat çekilen açıklamada, kurulan savaş mahkemesinde verilen idam kararlarıyla hareketin lider kadrosunun aşamalı bir planla yok edildiği belirtildi.

Son olarak hareketin lideri Mutiurrahman Nizami`nin, halkın tepkisi ve infialine rağmen idam edildiği hatırlatılan açıklamada, “Hukukla izahı mümkün olmayan tamamen siyasi ve keyfi karar ve uygulamalara imza atan dikta rejimi, cüret ve cesaretini kamuoyunun meseleye duyarsız ve ilgisiz kalmasından almaktadır.” denildi.

“İslam ümmetinin cılız birkaç açıklama dışında olaya ciddi tepki vermemesini anlamlandırmak mümkün değildir “

Diktatör Hasina yönetiminin cinayetlerinin engellenmesi noktasında sivil toplumun, kamu vicdanının harekete geçmesinin önemli olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “İnsan hakları ve demokrasi anlayışlarını kendi bakış açılarına ve menfaatlerine göre şekillendiren batı kamuoyunun vurdumduymaz ve hatta teşvik edici tavrı şu ana kadarki çifte standartçı yaklaşımlarından biri olarak yorumlanabilir. Ancak İslam ümmetinin cılız birkaç açıklama dışında olaya ciddi tepki vermemesini anlamlandırmak mümkün değildir. Saygın kişiliği ve alim sıfatıyla  halkının önemli bir kesimi nezdinde lider konumundaki Mutiurrahman Nizami`nin zalim, zorba dikta rejim tarafından  katledilmesini son birkaç asırdır İslam ümmetine yönelik yürütülen bilinçli planların bir icrası olarak görüyoruz.  Bu zulüm ve haksızlığı tüm ümmete yapılmış olarak kabul ediyor ve tel`in ediyoruz.” denildi.

Bağlar`daki saldırı

10 Mayıs Salı günü Diyarbakır`ın Bağlar ilçesinde PKK`nin düzenlediği bombalı saldırıya değinilen açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

“Uzun bir süreden beri  şiddetlenerek devam eden çatışma ortamı ve artan eylemlerin hayatın tüm alanlarını vehamet arz edecek şekilde olumsuz etkilediği görülmektedir. Başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakların ihlaline zemin hazırlayan bu ortamın toplumsal barış ve huzuru tehdit eder hale gelmesi  akl-ı selim sahibi vicdanlarda ve kamuoyunda  ciddi endişelere sebep olmaktadır.”

Çatışmaların şehirlere, yaşam alanlarına taşınmasının akıl tutulması olarak nitelendiği açıklamada, “Halkımızın talebi olan huzur ve sükun ortamının tesisi için bir an önce tüm siyasi hesap ve mülahazaların bir kenara bırakılarak herkesin üzerine düşeni acilen yapması gerektiğine inanıyor ve kamuoyunun tüm kesim ve dinamiklerine bu çerçevede duyarlı hareket etme çağrısı yapıyoruz.  Bu amaçla gösterilecek sivil tepkilerin  önemli olduğunu düşünüyoruz.” denildi.

Açıklamanın sonunda yapılan saldırı telin edilirken patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri ve yakınları baş sağlığı, yaralılar acil şifa temennilerinde bulunuldu. (İLKHA)