• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
İslami Toplumların İnşası (Doğrugenç Haftanın Yazısı)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Zihinlerimizi kuşatan sömürgeci pırangaları paramparça etmedikçe gerçek anamda İslami bir toplum inşa edemeyiz. Zihnimize dayatılan bu tiran sistemlerini yıkmak için düşüncelerimizdeki bu işgali ortadan kaldırmalıyız. Düşüncesizleştirilen toplumların bağımsız, özgün, gerçekçi bir gelecek inşa etmeleri olanaksızdır. İçerisinde Müslümanların yaşadığı ve Müslümanları kapsayan, kuşatan toplumlar var ancak Müslümanların oluşturduğu, Müslümanların kadrolaştığı İslami kesimler ve toplumlar yoktur...
Bizim zihinlerimize, düşüncelerimize, fikirlerimize, yaşayış şeklimize dayatılan sömürü altında onca yitik kavramımız varken, Müslümanların, İslami toplumların bunu fark etmemesi ne kadar çok acıdır.
Müslüman toplum kitleleri medya savaşları, yaşayış şekli zihinsel sömürü aracılığıyla zihinlerimiz, düşüncelerimiz, fikirlerimiz ve yitik kavramlarımız soykırımdan geçiriliyor.
İslam toplumları, Müslüman kitleler, sözde bazı İslami camialar İslam'ın bağımsız irade ve eylem yetenekleriyle bir varoluş, dönüşüm tekrar diriliş mücadelesi vermek yerine her konuda, her alanda, her olayda batı dünyasındaki tiranların, despotların, alçakların onayını alarak onları memnun ederek yorulmaya, sömürüde geçmeye, soykırım malzemesi olmaya çalışıyorlar.
Sömürülen, soykırımdan geçirilen, yitirilen bize sunulan bir geçmiş nostaljisi, toz pembe hatıralar yerine, gerçek kavramlı bir geçmiş inşa etmemiz gerekmektedir. Önemli olan başarıya ulaşan, rıza-i ilahiyi kazanma yolunda fikirlerin, düşüncelerin yeniliği değil o düşüncelerin İslam toplumlarında başarıya ulaşması için uygun ve gerçekçi olmasıdır.

Mushaf Durna / Aksaray - Yaş: 21

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

Aksaray İlinden Mushaf DURNA Kardeşimiz: Hayatımızı etkileyen en önemli etkenlerden biri farkındalıktır. Bir olayı bir meseleyi değerlendirirken bilinçli olmanın yolu kutsal kitabımızı ve sünneti seniyeyi iyi okuyup kavramaktan geçer. Bu konuda Efendimiz( a.s) sahabelere: ‘`Benim bildiklerimi siz bilseydiniz az güler çok ağlardınız.`` diye buyurmuştur. Konuyu derinlemesine incelediğimizde bu izahlarda çeşitli hikmetin olduğuna şahit oluyoruz. Bu bağlamda düşündüğümüzde Allah için elde edilen bilgi, insana feraset kazandırdığı gibi insanı vakarlı kılar. İşin farkında olmayıp her şeye bahar havasıyla bakanlar kışı hesaplayamazlar. Hatta psikolojik izahlara göre ağlamayanların ağlayanlara göre daha güçsüz olduğu belirtilir. Bu yüzden Allah için gözyaşı dökmek gerek.
Duygularınızı tecrübeleriniz üzerinden güzel ifade etmişsiniz teşekkürler. Yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olunuz.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir