Feyha Şeleş: Her kadının içinde yenilik tohumları var
Siyonist işgal rejiminin haksız ve hukuksuz uygulamalarına boş mideyle karşı koyan ve 3 ay süren mücadelesi zaferle sonuçlanan esir gazeteci Muhammed El-Gig`i mücadelesinde yalnız bırakmayan, eşine destek için kamuoyu oluşturmayı başaran gazeteci Feyha Şeleş`in yılın “Filistin Kadını” seçiminde “en iyi kadın gazeteci” kategorisinde birinci seçilmesi sürpriz olmadı.
Dengeli tutumu ve açıklamaları yanında eşinin 98 günlük açlık grevi direnişinin enformasyon boyutunu en güzel şekilde idare etmesi sonucu işgalciye baskı oluşturabilecek noktaya gelen bir kamuoyu oluşturmayı başarmış, direnişiyle destan yazan eşinin maneviyatını yükseltmiş ve işgalcinin onu salıverecek tarihi belirlemesine neden olmuştu.
Filistin Kadın İşleri Bakanlığı, Gazze`de düzenlediği törenle 2015 yılı için Filistin`de en iyi kadın gazeteci ödülünü Feyha Şeleş`e verdi. Şeleş ödülünü Ramallah`ta aldı.
Eşine verdiği destekle kamuoyu oluşturmayı başaran gazeteci Feyha Şeleş Filistin Enformasyon Merkezi'ne röportaj verdi.
Feyha Şeleş'in röportajını aynen veriyoruz:
Bu ödülü nasıl kazandınız?
Bu ödülü almak için herhangi bir girişimde bulunmadım. Haberim de yoktu. Kadın İşleri Bakanı Heyfa El-Ağa bu ödüller için birçok kadının önerildiğini, bunlardan 75`inin bu ödüle layık görüldüğünü açıkladı. Bakanlık bünyesinde belli kriterlere göre toplumda öne çıkan ve bu ödüle layık kadınları araştıran bir komisyon var.
Siyonist işgal rejimi zindanlarında açlık grevine başlayan ve oldukça uzun denilebilecek bir süreci yaşayan eşime verdiğim destek ve mücadelesinde gösterdiğim faaliyetleri inceleyen komisyon beni 2015 yılının en iyi kadın gazetecisi ödülüne layık gördü.
Bu ödülü aldıktan sonra nasıl bir duygu yaşadınız?
Öncelikli Allah`a şükrediyorum. Ardından Kadın İşleri Bakanlığına teşekkür ederim. Eşim açlık grevindeyken ulaştırılması gereken mesajı ulaştırabildiğim için de mutluyum.
Eşimin işgalciye karşı gösterdiği direnişinde yanında olmak benim için dini, ahlaki ve milli bir görevdi. Son nefesime kadar yanında olmam gerekiyordu. Bu süre boyunca bir gün olsun ödül kazanma derdim olmadı. Tek derdim, eşimin özgürlüğe kavuşup sağ salim ailesinin ve çocuklarının arasına dönmesiydi.
Peki, bu ödülü almanız ne ifade ediyor?
Eşim amacına ulaşıp açlık grevini bıraktığında, işgalciye karşı giriştiğim bu savaşta başka ödüller ve kazanımlar elde ettiğimi gördüm. Bu ödülü sadece ben almadım. Bu süreçte Allah`ın yardımı ve inayeti, Filistin`deki basın yayın organlarıyla bu büyük halkın duruşu olmasaydı bunlar gerçekleşmezdi. Baştan beri beni destekleyen, beni bir an olsun yalnız bırakmayan, yanımda duran, hiçbir çaba ve desteği esirgemeyen bu kesimler olmasaydı bu başarılar asla olmazdı.
Bu ödül Filistinli kadının harekete geçmesinin önemini mi gösteriyor? Gösteriyorsa bu nasıl olacak?
Her Filistinli kadının içinde farklı bir meziyet ve nitelik vardır. Bu ödülü almam, bu kadınlar arasında en iyi kadın olduğum anlamına gelmiyor. Bu ödül, belli bir aşamada bana bahşedilen fırsat neticesinde mevcut imkânlarımı ortaya koymama ve sonunda hedefe ulaşmama vesile olan bir sürecin sonucudur.
Her kadının içinde yenilik tohumları var. Onun bunu geliştirmesi, büyütmesi ve gün yüzüne çıkarması gerekir. Muhammed açlık grevine başlamadan bu aşamada rol alabileceğime inanmıyordum. Hatta ilk günlerde üstlendiğim sorumluluğu yerine getirememe ve başarısız olma korkum vardı. Bu tecrübenin sonunda çalışıp kazanmaya gücümün yettiğini gördüm. Bu, Filistinli kadının çalışmaya, değiştirmeye ve arzu ettiği amaca ulaşmaya kadir olduğunu gösterdi.
Ulaştırmak istediğiniz bir mesajınız var mı?
Gösterdikleri fedakârlık denizinde bir damla olamadığım kadınların çektikleri ahlar karşısında zihnim dağılmaktadır. Gözyaşları gözlerinden inmeden yüreklerine düşen anne ve eşlere… Çok daha acı tecrübeler yaşayan kadınlara… Şehit, esir ve yaraların annelerine ve eşlerine… Esir, şehit ve yaralı kadınlara… Evet, onların hepsine bu ödülü takdim ediyorum.