Mehmet Metiner ve Altan Tan`ın İlginç Hikayesi
Bugün size medyadan meclise transfer olan iki yeni yüzün, Mehmet Metiner ve Altan Tan`ın ilginç hikayesini anlatacağım.
Bu iki yol arkadaşının hikayesini
eminim şaşırarak okuyacaksınız.
Dün TV’lerde Mehmet Metiner ve Altan Tan’ın, bu iki eski dostun kavgasını görünce geçmiş 20 yıl gözümde canlandı. Size bu iki arkadaşın beraber geçirdiği 20 yılın kısa bir özetini yapmak istiyorum. Mehmet Metiner ile Altan Tan’ın en belirgin ortak özellikleri, hem İslamcı hem de Kürt kökenli olmaları. Hem Kürt, hem de ‘İslamcı’ bu iki arkadaş ortaklaşa ‘sert ve tavizsiz İslamcı’ bir çizgiye sahip Girişim dergisini çıkardılar. Derginin yayın politikasında Said’i Nursi’den gelen damara uygun şekilde Kürtlük ve İslamcılık ön plandaydı. Dergiyle elde ettikleri popülarite bu arkadaşların 90’lı yılların yükselen yıldızı olan ‘siyasal İslamcılığın’ adresi olarak görülen Refah Partisinde yer almalarının da beraberinde getirdi. Fakat bu fasıl çok uzun sürmedi. Çünkü iki arkadaş Refah Partisi’nde bekledikleri ilgiyi, ‘itibarı’ görememişlerdi. Sonra ikisi birden Refah Partisi’nden istifa edip Aydın Menderes’in kurduğu Büyük Değişim Partisin’ne geçtiler. İkilinin bu tercihleri, dindar muhafazakar mahallede bir hayli yadırgandı. Ciddi bir yıpranma yaşadılar. Bu yıpranmaya rağmen büyük umutla Menderesle başladıkları siyasi yolculuk da pek uzun sürmedi. Menderes partisini Demokrat Parti ile birleştirince, ikisi de bu hareketten ayrıldı. Siyasette umduklarını bulamayan Metiner ve Tan, Sözleşme ve Yeni Zemin dergileriyle matbuat alemine yeniden dönüş yaptılar. Yeniden ‘İslamcılık’, yeniden ‘Kürtçülük’ ağır basmaya başlamıştı. Bu da pek fazla sürmedi. Gerek tutturdukları çizginin marjinal kalması, gerekse siyasette var olma istekleri bu arkadaşları farklı arayışlara taşıdı. Altan Tan Ankara Keçiören’de Melih Gökçek’in yardımcılığını üstlenirken, Mehmet Metiner İstanbul’da Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını üstlendi. Özenle sürdürdükleri Kürtçü söylem bir miktar geri plana düşmüş, İslamcı söylem yeniden baskın olmaya başlamıştı. İki arkadaşın belediyelerdeki bu yolculukları da bir süre sonra türlü gerekçelerle son buldu. Altan Tan’ın Melih Gökçek’le yolları ayrıldığı dönemde, Mehmet Metiner de Tayyip Erdoğan`la yollarını ayırmak zorunda kaldı. Çünkü ortalık ‘Tayyip Erdoğan Mehmet Metiner’i tokatlayarak makamından kovdu’ dedikodularıyla çalkanıyordu. Bu ayrılış bu iki arkadaşın muhafazakar mahalleyle olan sorunlu ilişkilerini de neredeyse kopma noktasına getirmişti. Bu hırpalanma iki arkadaşı yeni arayışlara sevk etti. Mahalleyle olan bağlarının zayıflanması üzerine ‘İslamcılık’ geri plana düşmüş, Kürtçülük ön plana çıkmıştı. Artık söylemlerinde Kürt vurgusu yapmayı daha fazla tercih ediyorlardı. Bu tercihleri onları bu alanda siyaset yapan hareketin tam da içine çekti. Altan Tan HADEP’de PM üyeliğine geçerken, Mehmet Metiner aynı partide genel başkan yardımcılığına sıçradı. İki arkadaşın bu yolculuğu da pek uzun olmadı. Bir süre sonra bu ikili yarım ‘İslamcı’ yarım ‘kürtçü’ tutumları yüzünden, İslamcılar arasında da Kürtçüler arasında da aradıkları tatmini bulamadılar. Bir şey olma konusunda gösterdikleri acelecilik ve o arada çizdikleri zikzaklar bu arkadaşların itibarını çok zedeledi. İkisi de bir şey olma çabalarına uzun bir mola vermek zorunda kaldılar. Ta ki AK Parti iktidara gelene kadar. Altan Tan başlangıçta AK Parti’den de beklediği ilgiyi göremedi ve rotayı tamamen Kürtçülüğe çevirdi. Mehmet Metiner ise Kürtçülükten beklediğini alamadığından (ve belki gördüğü ilgiyi biraz da istismar ettiğinden), rotayı AK Parti’ye kırdı. Metiner`in önünde bir engel vardı: Başbakan Erdoğan’la arası bozuktu. Metiner`in AK Parti`yle ilişkilerinin gelişmesi zaman aldı ve meşakkatli oldu. Çok uğraştı, çok çabaladı. Yılmadı. Azimle, kararlılıkla, bu sefer tutturduğu istikamette devam etti. ‘Kendisine yapılanları unutmaz ve asla bağışlamaz’ diye bilinen Başbakan Erdoğan Mehmet Metiner’i sonunda affetti. Bu nasıl oldu, niçin oldu, kimse pek bilmese de Mehmet Metiner sonunda Tayyip Erdoğan’ın dikkatini yeniden çekmeyi başarmıştı. AK Parti Mehmet Metiner’i affederken, AK Parti cenahında beklediği ilgiyi göremeyen Altan Tan Kürtçülük kartını masaya açmış ve BDP’nin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Sonunda büyük uğraşlarla, varmak istedikleri noktaya biri AK Parti’de diğeri ise BDP saflarında ulaşmış oldu. İşte dün TV’de birbirlerine ağza alınmayacak hakaretleri, küfürleri savuran bu iki arkadaşın ilginç hikayesi böyle. Gördüğünüz gibi Türkiye’de bir şey yapmak için değil, bir şey olmak için yola çıkanlar sonunda mutlaka bir şey oluyorlar değil mi? Peki ne oldukları konusunda bir fikri olan var mı?
METİNER VE ALTAN`IN ORTAK CV`LERİ
Birlikte GİRİŞİM dergisini çıkardılar
Birlikte RP`ye girdiler.
Birlikte RP`den ayrıldılar
Birlikte Menderes`in partisi Büyük Değişim
Partisine girdiler.
Birlikte Büyük Değişim partisinden
ayrıldılar.
Birlikte belediyeye girdiler.
Altan Tan Gökçek`in yardımıcısı,
Mehmet Metiner Erdoğan`ın danışmanı oldu.
Ve yine birlikte görevlerinden ayrıldılar.
Birlikte HADEP`e girdiler...
Birlikte HADEP`ten ayrıldılar...
VE AYRILIK...
İkisi de muhafazakar kürtçüydü...
Altan Tan Kürtçülüğü aldı...
Mehmet Metiner muhafazakarlığı...
Cenk Açık