Kilisliler çareyi kenti terk etmekte buluyor
Kilis`te Suriye`den atılan roket mermileri nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısında yaşanan artış Kilislilerin tedirginliğini arttırıyor. Can ve mal güvenliklerinin kalmadığını belirten Kilisliler, çareyi kenti terk etmekte buluyor.
Suriye`deki iç savaşın başlamasından bu yana Suriye sınırına komşu olan Kilis`e, son zamanlarda art arda düşen roket mermileri ölüm ve yaralanmalara neden oluyor. Son olarak Suriye tarafından atılanlarla birlikte şu ana kadar Kilis`e 50`ye yakın roket mermisi düştü.
Kilis`e son 4 ay içerisinde 30 roket düşerken, son saldırılarda 5`i Suriyeli olmak üzere toplam 12 kişi hayatını kaybetti. Suriye tarafından atılan roket mermilerden bazıları Cami başta olmak üzere, okul bahçesi, askeri lojman, öğrenci pansiyonu, boş arazi ve bazı evlere de isabet etti. Roketler nedeniyle kentte önemli derecede maddi hasar ve tahribat meydana geldi.
Saldırıların her geçen gün artması ile birlikte diken üstünde olduklarını belirten Kilis halkı, yetkililerin artık bir an önce soruna çözüm bulmalarını istiyor. Ev ve araçlarına roket düşen kimi vatandaşlar ise yetkililerin kendileri ile ilgilenmemesinden yakınıyor.
Son düşen roket mermilerinin ardından kimi vatandaşların çareyi evlerini terk ederek Gaziantep başta olmak üzere çevre illere göç etmekte bulduğunu belirten Kilisliler, artık sokağa çıkmaktan korkar hale geldiklerini, yetkililerden sınırdaki tedbirleri daha ciddi şekilde artırmasını istediler.
Ne zaman bomba düşecek diye, korkudan evlerimizde oturamıyoruz
Geçtiğimiz Salı günü atılan roketlerden birinin Bilal-i Habeşi Camisinin lojmanına isabet etmesi sonucu evinde büyük bir çapta hasar meydana gelen Sıtti Durna, roket düştüğünde evde olmadığını, 3 gündür evlerine roket düşmesine rağmen yetkililerin ancak bu gün hasar tespiti yapmaya geldiklerini ve iki gündür sokakta kaldıklarını ileri sürdü.
Durna, “Roket düştüğünde evde yoktuk. Evde olsaydık parçamız bulunmazdı. Kızımın evine gitmiştim. Eşim evden çıktıktan 10 dakika sonra roket düşmüş. Hiç can güvenliğimiz yok. Kilis daha önce bundan iyiydi. Kilislilerin hiç can güvenliği yok. Yetkililer daha bu gün geliyor. İki gündür kimse gelmiyor. Eve girmeye korkuyoruz. Nereye gidelim. Ne zaman bomba düşecek diye, korkudan evlerimizde oturamıyoruz. Çocuklarımızı okula göndermiyoruz. Buna bir çare bulmalılar. Bu insanlara yazık değil mi? Hepimiz can pazarındayız.”dedi.
3 gündür bekliyorum hala bir yetkili gelmedi
3 gün önce Suriye tarafından atılan roketlerden birinin Bilal-i Habeş camisine isabet etmesi sonucu evinin ve aracının zarar gördüğünü belirten Selahattin Kelahmetoğlu, 3 gündür evinde ve aracında hasar olmasına rağmen yetkililerin kendileri ile ilgilenmediğini söyledi.
Kelahmetoğlu, “Aracım ve evim hasarlı. 3 gündür bekliyorum hala bir yetkili gelmedi. Dilekçe verdiğim halde gelmediler. Şu an bekliyorum. Aracımda gaz kaçağı var. 3 gün önce meydana gelen patlamada hem evim hem de aracım zarar gördü. Bekle diyorlar, bende bekliyorum. Yapacak bir şey yok. Daha bu gün memurlar geldi. Tespit yapıp gittiler. Bu araç burada patlasa bunun hesabını kim verecek? Ben vereceğim. Bu mantıklı mı? Evimin içindeki merdiven sallanıyor. Nerede ise çökecek. Karışma diyorlar, bende karışmıyorum bekliyorum. Altında kalıp ölmeliyim ondan sonra mı gelecekler?” diyerek yetkililere tepki gösterdi.
Kilis halkının sesini duysunlar artık
Saldırılardan kaçan Kilislilerin Gaziantep başta olmak üzere daha güvenli gördükleri çevre şehirlere göç etmeye başladığını belirten Kelahmetoğlu, “Kilis halkının sesini duysunlar artık. Bomba gelip her gün evlerimize düşüyor. Korkudan geceleri yatamıyoruz. Evin içinde gezmeye korkuyoruz. Çocuklar korkudan ne yapacağını bilmiyor.”diyerek sitem etti.
Kilis`teki birçok aile daha güvenli kentlere taşınıyor
Son birkaç ayda yaşanan roket ve füze saldırıları nedeniyle yaşanan ölümler sonrası Kilis`teki birçok ailenin daha güvenli kentlere taşındığını belirten Bahar C. ise, “Gelinimi dün doktora götürdüm. ‘Anne buradan gidelim` diyor. Nereye gidelim? Artık korkudan göç edenler var. Kardeşimin kızı korkudan İstanbul`a gitti. Komşumuz Ankara`ya gitti. Kimi komşularımız hazırlanıyorlar Antep`e gidecekler. Kilis halkının hiç huzuru yok. Buna artık bir çözüm bulsunlar.”dedi.
Kilis halkının adeta diken üstünde olduklarını belirten esnaf Ahmet Gezer, “Kilisli bir esnaf olarak çok tedirginiz. Atılan bombalardan dolayı artık çok korkuyoruz. Kilis halkı şu an adeta bir dikenin üstünde yaşıyor. Vatandaş ne yapacağını bilmiyor. Zaten şu an esnafların durumu çok kötü. İş olmuyor. Vatandaş can derdine düşmüş. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Güvenlik önlemleri hiç alınmıyor. Buraya düşen roketler basit roketler değil. Atılan roketlere karşılık olarak top atışları yapılıyor. Bu da yeterince bir cevap değil. Hiç çekinmiyorlar hala atmaya devam ediyorlar.”şeklinde konuştu.
Sınırda yeterli güvenlik önlemleri yoktur
Suriye tarafından atılan roketleri yetkililerin yanlış siyasetine bağlayan tamirci Hasan G., isimli esnaf ise, “Geçen hafta bizim yakınımıza roket düştü. Tüm Kilis halkı endişeli durumda. Çocuklarımızı Gaziantep`e götürdük. Şu an burada tek yaşıyoruz. Her an buraya da roket düşer korkusu içerisindeyiz. Çocuklarımızı okula gönderemiyoruz. Atılan roketler okullara, camilere ve evlere düşüyor. Bütün kardeşlerim ailelerini Antep`teki akrabalarımızın yanına götürdü. Biz burada kendimiz kalıyoruz, çünkü çalışmak zorundayız. Göç edenlerde var. Birkaç hafta önce hemen evimizin yakınına bir roket düştü. İki belediye işçisi hayatını kaybetti. Biri zaten bizim akrabamızdı. Kilis zaten küçük bir yer olduğu için hayatını kaybedenler mutlaka yakınımız oluyor. Sınırda yeterli güvenlik önlemleri yoktur.”ifadelerini kullandı.
5 yıldır diken üstünde olduklarını belirten bir başka vatandaş ise, “Yetkililerden yardım istiyorum. Milletvekillerimiz, Belediye başkanlarımız, Ankara`daki yetkililer buna bir çözüm bulsunlar. Herkesin evi ve barkı yanıyor. Oğlumun üzerine hep camlar düştü. Ne yapacağız biz? Evlerimizi terk edip gidelim mi? Buna bir çözüm istiyoruz. Evler yanıyor, insanlar ölüyor ve vatandaşlarımız ölüyor. 2 tane Milletvekilimizden, Başbakanımızdan rica ediyorum, buna bir çözüm bulsunlar.” çağrısında bulundu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)