Hangi üç aylar!
Hüseyin Kaya / DOĞRUHABER
Selahattin Demirtaş, dini mesajlar vermeye başladı.
Cuma namazında garip bir görüntü verdikten sonra şimdi de mübarek üç aylardan söz etmeye başladı. Sosyal medya hesabından şunları yazdı Demirtaş:
“Önümüz üç aylar, bu cuma da Regaip Kandili.
Bu vesileyle, elinde yetkisi olan herkese sesleniyorum: Lütfen silahları susturun, ellerinizi tetikten çekin, savaşı durdurun.”
İlginç bir dönüşüm; ama iğreti duruyor üzerinde.
Daha birkaç sene önce Ramazan ayında aynı siyasi çizginin vekili kadınlarla sahillerde görüntülenmişti.
Birkaç sene önce (2009) Ramazan ayında yirmi vekile sahip siyasi hareket toplantıdan önce topluca kahvaltı etmişlerdi. O zamanki partilerinin ismi DTP idi ve vekillerin hiçbiri göstermelik olarak bile oruca saygı göstermemişti.
Sonra Demokratik İslam Kongreleri tertiplediler ve bu meseleleri bilenlere havale ettiler.
Altan Tan, Ayhan Bilgen, Nimetullah Erdoğmuş, Kadri Yıldırım gibi isimler konuşunca daha az sırıtmaya başladı vitrin çabaları.
Ama Demirtaş konuşunca hava birden bozuluyor. Alışkın olmadığı bir dili kullanınca garip duruyor sözleri.
Hani bir dönem yanındakiler İsmet İnönü`yü uyarmışlar.
“Sayın İnönü” demişler. “Diğer parti liderleri halkın dilini kullanıyor, Allah`tan, Peygamber`den söz ediyorlar. Siz de arada bir böyle şeyler söyleseniz…”
“Tamam” demiş İnönü.
Halkın karşısına çıkmış ve mitingde uzun uzun konuşmuş.
Konuşmadan sonra yanındakiler;
“Ama” demişler. “Sayın İnönü, neden Allah`tan, Peygamber`den söz etmediniz?”
“Söz ettim” demiş İnönü. “Konuşma bittiğinde ‘Allaha ısmarladık` dedim ya!..”
Demirtaş`ın da namaz, kandil gibi şeylerden söz etmesi öyle şaşırtıcı geliyor işte.
Bir de işin diğer tarafı var.
Acaba Demirtaş “Üç aylar”dan söz ederken “Bu iş çok uzadı, üç ayda bitirin” mi demek istedi?
“Üç ay” sonra Pkk`nin yeni bir hamlesinden mi haberdar oldu da “birilerini” uyarma ihtiyacı hissetti?
“Mübarek üç aylar”la alakası olmayanların başka üç ay”ları hesaba kattığını ve ona göre politika belirlediğini düşünme hakkımız var, öyle değil mi?