TÜİK enflasyon verilerine göre, enflasyon rakamları beklenenin aksine düşüş göstererek, son 7 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Mart ayında TÜFE yüzde 0,04 düştü, ÜFE yüzde 0,40 artış gösterdi.

Aylık en yüksek artış yüzde 1,21 ile sağlık grubunda gerçekleşti

Ana harcama grupları itibariyle 2016 yılı Mart ayında endekste yer alan gruplardan çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,87, ulaştırmada yüzde 0,79, lokanta ve otellerde yüzde 0,65 ve ev eşyasında yüzde 0,62 artış gerçekleşti.

Zam şampiyonu sivri biber

Tüketici fiyatları bazında Mart'ta en yüksek fiyat artışı yüzde 17,78 ile sivri biberde görüldü.

TÜİK verilerine göre, sivri biberi fiyat artışında yüzde 12,12 ile dolmalık biber ve yüzde 8,04 ile muz izledi.

En çok kabak ucuzladı

Geçen ay fiyatı en fazla düşen ürünlerin başında yüzde 39,27 ile kabak geldi. Bunu, yüzde 32,93 ile yeşil soğan, yüzde 26,91 ile salatalık, yüzde 24,18 ile pırasa, yüzde 23,41 ile ıspanak, yüzde 19,08 ile patlıcan, yüzde 17,57 ile karnabahar, yüzde 16,34 ile domates, yüzde 12,45 ile patates izledi.

Yapılan anketlerde TÜFE'de Mart ayında medyan bazında yüzde 0,5 artış bekleniyordu.

Konu hakkında görüştüğümüz Tüm Meyve Sebze Komisyonu ve Tüccarlar Federasyonu (TÜMESKOM) ve Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Burhan Er, fiyatların hallerde düşük olduğunu fakat belli bir denetleme olmadığı içi vatandaşa yansımadığını belirtti.

Burhan Er, “Salatalığın halde çıkış fiyatı 80 kuruş ile 1.20 TL arasında ama piyasada salatalığı 3 lirada aşağı almanız mümkün değil. Gelin hep birlikte bunun önüne gecelim, bununla ilgili bir çalışma yapalım. Bu sektörün başkanı olarak vicdanen rahatsızlıklarım oluyor. Bizim de perakende olan yerlerimiz var perakende satış yaptığımız yerler var. Bizde şu an patlıcan 2 liradan satılırken başka yerlerde 4 liradan veya 5 liradan satılıyor. Biz diyoruz ki bunların önüne geçmek lazım. Yani bu fırsatı uluslararası şirketlere büyük holdinglere büyük kuruluşlara bırakmamak lazım. Neden çünkü pazarcının alım gücü yüksek değil, zengin bir kuruluş değil. Bütçesi ve veya sermayesi yok. Aldığı malı aldığı gün satamıyorsa saklayacağı yeri yok dolayısıyla elinde çürütür veya eve götürür.” dedi.

Burhan Er, “Pazar sektörü küçük yerler, bunun akşama kadar hesabını yapar. Bir gün semt pazarlarında pazarcı o malı o akşama kadar bitirmek zorunda ama diğer büyük holdingler ve kuruluşlar öyle değil. Bazen bazı şeyleri bahane ederek yok çok sıcak oldu efendim malı çürüktük, çok soğuk oldu malı çürüttük veyahut yağış oldu. Önceden stoku var ister istemez fiyatı aşırı derecede yüksek tutuyorlar. Aslında bunlarla ilgili büyük bir değişikliğin çeki düzeneğinin yapılanması gerekiyor. 30 yıldır ben bu sektörün içindeyim daha hallerle ilgili dört dörtlük bir kanunun yasanın olduğunu görmedim.” diyerek sözlerini noktaladı. (Muhsin Şenol/Ahmet Karakaş - İLKHA)