Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan ´Aday Öğretmen Yetiştirme Sürecine İlişkin Yönerge´ çerçevesinde düzenlenen ‘Aday Öğretmen Yetiştirme’ kapsamında bugüne kadar yapılan çalışmaların değerlendirilmesi, süreç içerisinde aksayan yönlerin tespiti ve gereken tedbirlerin alınması amacıyla ülke genelinde aynı anda başlatılan ‘Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci 1. Değerlendirme Toplantısı’ Diyarbakır’da da gerçekleştirildi.

Yapılan toplantıya, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Metin Direk, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Tekdemir, ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürleri ve aday öğretmenler katıldı.

Toplantı,  öğretmen adaylarından Delal Yıldırım’ın yaptığı konuşma ile başladı. Yıldırım’ın ardından aday öğretmenlere hitaben konuşan Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, Diyarbakır’da göreve başladığının ikinci günü olduğunu belirtti.

Aslan, her eğitim idarecisinin asli görevinin öğretmenlik olduğunu ifade ederek,  “Eğer biz öğretmenlerimizi görmezden gelir, öğretmenlerimize kulak tıkarsak başarıyı yakalamamız mümkün değildir.” dedi.

“Sevginizi veremediğiniz öğrencinize bilginizi asla veremezsiniz” diye konuşmasına devam eden Aslan, “Öğretmenlik bir sevgi mesleğidir. Öğretmenlik kutsal olduğu kadar zordur, zor olduğu kadar da kutsaldır. Bir sözünüzle dünyanın kaderini değiştirecek dâhiler yetiştirebilirsiniz. Bir sözünüzle de bir çocuğu hayata küstürebilirsiniz. Onun için her öğretmen arkadaşımızın öncellikle yüreğinin sevgiyle dolu olmasını istiyorum.” ifadelerini kulandı.

Öğretmenlerin öğrencilere bir evlat şefkatiyle yaklaşması gerektiğini vurgulayan Aslan, şunları ifade etti: “Bizler öyle bir mesleğin mensuplarıyız ki anne ve babasının merhamet göstermediği bir çocuğa merhamet göstermekle, onun saçını okşamakla, onun yüreğine dokunmakla sorumluyuz. Biz böylesi kutsal bir mesleğin mensuplarıyız.  Sınıfa girdiğinizde kendi kardeşleriniz için neleri yapıyorsanız orada bulunan çocuklara da aynısını yaptığınızda görevinizi layıkıyla yapmış olursunuz. Ben temenni ediyorum ve gayret edeceğim ki okula kazandırılmamış hiçbir öğrenci kalmasın. Hiçbir öğrencimizin gözlerindeki ışık sönmesin. Hiçbir yavrumuzun hayalleri heba olmasın. Sadece okulun değil, mahallemizin öğretmeni olmalıyız. Mahallede yaşayanların öğretmeni olmalıyız. Onları hoşgörüyle, sevgiyle en güzel şekilde eğitmeli ve onların çocuklarını en güzel şekilde eğitime kazandırmalıyız. Hepinize gönülden teşekkür ediyorum. Sizlere her zaman kapımız açık. Benim meslek hayatım boyunca hep dikkat ettiğim bir nokta var; kapımıza gelen hiçbir öğretmeni bekletmeden en kısa şekilde dinleyip varsa sorununu gidereceğiz. Buna özellikle dikkat ediyorum. Sizleri her zaman bekleriz.”

Toplantı, illerde uygulama esnasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ile aday öğretmen yetiştirme sürecinde gelinen nokta, beklentiler ve gerçekleşenler konusunda iki ayrı sunumun ardından son buldu. (İLKHA)