HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut`un dün Sur ve merkez Kaynartepe esnafına yönelik çağrısından sonra bir çağrı da HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu`ndan geldi.

Şehir merkezlerine taşınan çatışmalardan dolayı halkın ve özellikle de esnafın çok büyük bir mağduriyet yaşadığını belirten Tanrıkulu, Sur ve Kaynartepe esnafını ferahlatacak olan “Alışverişimizi Sur ve Kaynartepe esnafından yapalım” kampanyasına destek çağrısında bulundu.

“Şu anda esnaflar büyük bir mağduriyet yaşamaktadır”

Çatışmaların şehir merkezlerine taşınmasıyla büyük mağduriyetlerin yaşandığını ifade eden Tanrıkulu, “Şehir merkezlerine taşınan çatışmaların ve akabinde yapılan operasyonlar neticesinde halkımız topyekûn bir mağduriyet yaşadı ve bu mağduriyet hala devam etmektedir.” dedi.

Tanrıkulu, “Bununla ilgili olarak yapmış olduğumuz esnaf ziyaretlerinde esnafın mağduriyetini yerinde görmüş, yine evlerini terk etmek zorunda kalan halkımızın sıkıntılarını dinleyerek kamuoyuyla 23 maddelik bir eylem planı deklare etmiştik. Çözüme yönelik bazı önerilerimiz oldu, fakat ne yazık ki bu güne kadar önerilerimizle ilgili olarak ne hükümet tarafından ne de mülki idare amirler tarafından bu konuda iyileştirme konusunda bir adım atılmış değil. Şu anda esnaflar büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Sur`daki çatışmalardan sonra bir netice elde edemeyenlerin Kaynartepe Mahallesine bu çatışmaları taşıması halkımızın yaşadığı mağduriyeti daha da büyütmüştür.” dedi.

“En azından esnaf kardeşlerimizi hem moral hem de psikolojik yönden rahatlatalım”

Esnafın büyük bir mağduriyet ve borçlarını ödeyemedikleri için işsizlikle gelen psikolojik bir çöküntü yaşadığını dile getiren Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti:

“Halkımız hem maddi hem de manevi bir travma yaşıyor. Bundan dolayı halkımız Kaynartepe ve Sur`da yaşayan insanlarımıza destek vermelidir. Yaşanan bu sıkıntının daha da büyümemesi için bir kampanya başlattık. Bu ay içerisinde topyekûn olarak alışverişlerimizi Sur ve Kaynartepe esnafından yapalım çağrısında bulunuyoruz. Hepimiz buralarda alış verişlerimizi yapalım ve en azından esnaf kardeşlerimizi hem moral hem de psikolojik yönden rahatlatalım. Bundan dolayı tüm Diyarbakır halkını başlatmış olduğumuz bu kampanyaya katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Verecekleri bu destek ile esnafımızın bir nebzede olsa sıkıntıları giderilecektir.” ifadelerini kullandı.

“Var olan sıkıntıların giderilmesi adına hükümetin adım atması gerekiyor”

Çatışma bölgelerinde meydana gelen mağduriyetlerin giderilmesi noktasında pasif kalındığını dile getiren Tanrıkulu, “Sur`da olduğu gibi Kaynartepe`de de yetkililer çok pasif davranmış, halkın sıkıntılarını tespit ederek gidermede çok pasif kalmıştır. Yapmış olduğumuz ziyaretlerde bu sorun çok sık dile getirilmiştir. Kaynartepe`de sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen iş yeri ve evleri tahrip edilen insanlar yetkililerce ziyaret edilmemiş, zarar gören halkın zararı tespit edilmemiştir. Bu hususta daha duyarlı olunması, halkın sıkıntılarını giderilmesi için biraz daha çaba ve gayret içerisinde olunması gerekiyor. Var olan sıkıntıların giderilmesi adına hükümetin adım atması gerekiyor.  Yaşanan bu mağduriyetin giderilmesi adına hükümet yetkililerine ve mülki idari amirlere büyük iş düşmektedir. Halkımıza merhem olma adına atılacak adımların bir an önce ve hızlı bir şekilde atılması gerekiyor. Yine insanların can güvenliğinin olmadığını gördük. Düşünün şu anda bile Bağlar ilçesinde evlerini terk etmek üzere eşyalarını toplayan ve taşıyan insanlar mevcut. Bunun önüne geçilmesi, güven ortamının oluşturulması lazım.” dedi.

“Huzurun gelmesi ve barış ortamının oluşturulması için herkes üzerine düşeni yapması gerekiyor”

Halkın çatışmalar ile mağdur edilmesinin önüne geçmek için duyarlı tüm vatandaşların bu zulme sebep olanlara karşı sesini yükseltmesi gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, Diyarbakır`da faaliyet yürüten etkin sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin bu kirli çatışmaya karşı birlikte hareket etmeleri gerektiğinin de altını çizdi.

Tanrıkulu sözlerini şöyle bitirdi: “Halkın daha fazla mağdur edilmemesi için toplumun tüm dinamiklerinin seslerini hep birlikte, güçlü bir dayanışma içerisinde yükletmesi gerekiyor. Normalleşmenin sağlanması, huzurun gelmesi ve barış ortamının oluşturulması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.  Biz bu konuda daha öncede olduğu gibi bundan sonrada halkımızın huzuru ve saadeti için elimizden gelen gayreti ve çalışmaları yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.” (M. Hüseyin Temel – İLKHA)