Aldandık İşte (Doğrugenç Haftanın Yazısı)
Ne İbrahim gibi İsmaillerimizi Allah`a kurban etmeye yeltendik ne de İsmail gibi şah damarımızı bıçağın önüne dayamaya cesaret edebildik. Ne Yusuf gibi kuyularda Allah`ı zikrettik ne de Yunus gibi balığın karnında secde ettik. Yine aldandık işte
Ümmet olarak, dünya sahnesinde firavunların kölelik sisteminin kurbanı olmaya, Nemrut'un zindanlarında işkence görmeye ve Karun'un kanımızın son damlasına kadar bizi sömürmesine her nasıl razı olduksa, aldandık işte.
Âdem`in dünya zindanına atılmasını görmezden gelip Kabil misali Müslüman kardeşlerimizin kanını dökmeye nasıl cüret ettikse, aldandık işte.
Ne İbrahim gibi İsmaillerimizi Allah'a kurban etmeye yeltendik ne de İsmail gibi şah damarımızı bıçağın önüne dayamaya cesaret edebildik. Ne Yusuf gibi kuyularda Allah'ı zikrettik ne de Yunus gibi balığın karnında secde ettik. Yine aldandık işte… Çünkü ne Firavun'un sarayında Musa olabildik ne de Kerbela'da Hüseyin...
Aldandık, çünkü hep beklediğimiz ya Musa'nın asası ya İsa'nın nefesi ya da Süleyman'ın saltanatı oldu. Ancak ya zalimin sopasını yedik ya da beklerken son nefesimizi verdik.
Hayır! Biz bu değiliz aslında, kendimize gelmeliyiz artık zaman geç olmadan. Uyanmalıyız bu gafletten. Yüzümüzü hakikat suyuyla yıkamalı ve artık gerçek dünyaya doğmalıyız. Herkese akıl vermeyi bırakıp kendimizi kurtarmalıyız aldanmışlıktan ve asıl görevimize dönmeliyiz.
Niçin geldiğimizi bu dünyaya, kaynağından öğrenmeliyiz. Dünya gibi anlamsız emeller peşinde kendimizi avutmaktansa, cennetleri dahi az görmeliyiz hedeflerimiz içinde. Amaç neydi Allah rızasından başka. Şimdi ne oldu da kendimizi helak edercesine feryat ediyoruz. Her şeyin bir karşılığı yok muydu zaten?
Muhammed Sıddık Bilge / Diyarbakır (Bağlar) – Yaş: 24
Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Diyarbakır Bağlardan Muhammed Sıddık Bilge Kardeşimiz: Bizleri yaratıp gözleyen Rabbül âlemin, Bizlere işaret ettiği program çerçevesinde hareket etmemizi tavsiye etmiştir. Kendi sisteminde aziz olan insan, ne zaman ki programının dışına çıktı o zaman zaafa düştü gücünü kaybetti. Hileler karşısında aldandı bu aldanmalar alışkanlık yapınca beşeri sistemler içinde direncini kaybedip köleleşti. Öz benliğini yitirerek bırakın başkalarının haklarını savunmayı bireysel haklarını savunamaz oldu. Hedefleri olmayan bu tür bireyler Allah`ın rızasını bırakıp kendi eksiklerini çok konuşarak telafi etmeye çalıştı. İsmail gibi koşulsuz başını feda edemezken efendileri için ölmeyi kutsal saydı. İzzeti ve şerefi başka kulvarlarda aramaya başladı. Oysaki asıl izzet ve şeref kulluk bilincindeki anlayışta ve ilahi sisteminde. Duygularınızı ve tecrübenizi güzel ifade etmişsiniz. Teşekkürler. Yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz. Allaha emanet olunuz.