Hüseyin Sağlam / Doğruhaber

Son dönemlerde IŞİD ile PKK arasında sivil hedeflere dönük bir “İntihar eylemi” yarışması göze çarpıyor.

İntihar olimpiyatlarını kim düzenliyor, sponsorlar kim, kupayı hangisi kazanacak, kim takdim edecek ayrı bir mesele.

Ancak şöyle bir durum hemen göze çarpıyor:

IŞİD, yaptığı her eylemi, bırakacağı etkiye, yol açacağı yeni durumlara aldırış etmeden hemen üstleniyor. Başkaları, IŞİD için farklı “alamet-i farikalar” öne sürse de herhalde en önemli “alamet-i farikası” bu olmalı. Tabi bu durum “mertlik ötesi” bir şey midir, daha farklı bir vaka mıdır, bu vaka psikolojik midir, patolojik midir, bu da farklı bir durum ve tabii ki yoruma da açıktır.

Gelelim “İntihar olimpiyatlarının” diğer bir iddialı yarışmacısı olan PKK`ye.

PKK için önemli olan gerçekleştirdiği eylemin niteliğidir. Arada yüz tane sivil gitse de içerisinde bir tane bile asker-polis varsa bunu bir “övünç” nedeni saymakta, eylemi hemen “Demokrasi güçlerinin şerefine” adamakta, “Fedai ruhu” sloganları kulakları tırmalamaya yetmektedir. Ankara`daki askeri servis araçlarını da kapsayan bombalı intihar eyleminde olduğu gibi.

Amma… Yaptığı eylem sadece sivilleri hedef almışsa o zaman “demokrasi ve barış” için kuluçkaya yatmakta, “Demokrasi ve barışın” soğuk yüzüyle sert rüzgarlar estirmeye çabalamaktadır.

Bir de şaibeli eylemler vardır. Götürüsü IŞİD hanesine yazılacak, getirisi ise PKK hanesine yazılacak şaibeli eylemler…

Mesela HDP`nin D.Bakır İstasyon meydanındaki mitinginde patlayan bombalar…

Mesela Suruç`ta patlatılan “Devrimci Yoldaşlar!”

Mesela Ankara tren garında patlatılan bombalar…

Götürüsü IŞİD`e, getirisi PKK`ye yansıtılan o şaibeli patlatmalar!

Üçünün de faili IŞİD bağlantılı çıktı!!!

Oysa IŞİD memnuniyet duygularını ifade etse de üstlenmedi. Yaptığı bir eylemi üstlenmeme durumu, kesinlikle IŞİD`in karakteri değil. Hem IŞİD yapmışsa neden üstlenmekten kaçınsın ki?! Neticede Suriye sahasında savaş halinde olduğu bir örgüt var ve zaten ölümüne birbirleriyle savaşıyorlar.

Denilebilir ki, Türkiye`nin şimşeklerini üzerine çekmemek için böyle bir tavırsızlık ortaya koydu!

İyi de IŞİD`in öyle bir kaygısı ya da stratejik tavrı var mı ki Türkiye faktörünü dikkate alsın?!

Ya da Türkiye`de olmasına rağmen “yabancı uyruklulara” karşı yaptığı eylemleri neden üstlenme gereği duysun o zaman?!

Gelelim sadede…

IŞİD üzerinden HDPKK yararına “Cadı kazanı” kaynatıldığı bir zaman diliminde… HDPKK`nin seçimlerde sıçrama yapmasının ısrarla istendiği-desteklendiği bir dönemde sadece HDPKK ve bağlantılı yoldaş tayfalarının seri eylemlerle hedef alınmasının mantığını azıcık irdelesek?!

Cami bombalamalarını, tamamen sivil hedefleri patlatmasını, en son İstiklal caddesi ve Brüksel patlatmalarını zaman kaybetmeden üstlenen IŞİD, neden D.Bakır/Suruç/Gar patlatmasını üstlenmekten kaçınsın?!

HDPKK`yi IŞİD tahteravallisi üzerinden bir adım öne çıkarma çabalarının en yoğun olduğu dönemde heval tayfasını bir bir patlatmak?..

Bilmem ki?!

En iyisini hevaller ve yoldaşlar biliyor olmalı!

Sahi, bu nemenem işti heval?!

“Demokrasi/barış/özgürlük” prangalarından kurtularak bunlara bir izahat getirmek mümkün olmayacak mı?!