Diyarbakır`ın merkez Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi`nde yaklaşık bir hafta süren sokağa çıkma yasağının sonlandırılmasından ardından evlerine dönen halk, gördükleri manzaraya inanamadı.

Kapıları kırılarak girilen evlerin otel gibi kullanıldığı mahallede, birçok evin duvarında mazgallar açılarak koridor oluşturulduğu görülürken kimi meskenlerden ise eşyaların çalındığı belirtildi.

Ev ve işyerlerinin büyük zarar gördüğü Kaynartepe`deki mağdur halkın bir kısmı, yasağın kalkmasıyla birlikte evlerinde oluşan hasarları gidermeye çalışıyor.  

İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) yaşadıklarını anlatan Hasan Arat, hayatında ilk defa böyle bir zulüm ile karşılaştığını söyledi.

Sokağa çıkma yasağı olmadan önce sık sık silah seslerini duyduklarını belirten Arat, “Saat 03.00 sıralarında bir ses ile uyandım. Apartmanın kapısını kırdılar. Gelip kapımızı çaldılar ve bende kapıyı açtım. Birinin elinde keleş ve balyoz, yüzleri açık iki kişide kapının dışında bekliyor. Yüzleri kapalı olanlar iç tarafa geçtiler.  Bana ‘ne yapıyorsunuz kim var evde` şeklinde bazı sorular sorudular. Konuşmaları Şırnak veya Hakkâri`nin Kürtçesine benziyordu. Kendilerine çocuklarım evde var ve ailemden başka kimse yok diyip kapıyı kapattım.” dedi.

“Silah ve patlama seslerinden çocuklarımın psikolojisi bozuldu”

Sabaha kadar silah seslerinden dolayı uyuyamadıklarını söyleyen Arat, “Sokakta silah sesleri ve patlamalar sabah namazına kadar devam etti. Evden çıkmak için hazırlandık, çünkü işin sonu daha kötüye gidiyordu. Dışarı çıktık ki komşular da dışarda olduğunu gördük. Aradan silah sesleri geliyordu ve o sırada bize ‘içeriye girin biz sizin için savaşıyoruz siz nereye gidiyorsunuz` diyorlardı. Sonra birkaç silah sıktılar komşular içeri girdi, biz de içeri girdik ve çıkamadık. Ondan sonra yağmur yağmaya başladı. Baktık kimse yok apartmandakilerle beraber hemen çıktık. Çocuklarım psikolojisi bozuldu silah ve patlama seslerinden.” ifadelerini kullandı.

“En büyük zulmü de kendi halkınıza yapıyorsunuz”

Yaşadıkları mağduriyetten dolayı HDP`ye yüklenen Arat, şöyle seslendi: “Sana oy verip destek çıkan bir halkı mağdur ettiğin kadar kimseyi mağdur etmedin. Sur`da yaşattıklarınızı bugün buraya da taşımaya çalıştınız. Sur`da yaşananlar ortada, millet sizin ne olduğunuzu gürdü. Bağlar`da herkes kaçtı, destek vermedi ve destek de vermeyecek. Kendi halkınıza zulmetmekten başka bir şey yapmadınız. Siz diyorsun ki ben bu halk için mücadele ediyoruz, oysaki en büyük zulmü de kendi halkınıza yapıyorsunuz.”

İsmini vermek istemeyen yaşlı bir kadın ise, “Artık çatışmalı süreç bitsin. Biz, kan dökülmesini istemiyoruz. Barışın gelmesini istiyoruz. Herkesin annesi vardır. Annelerin ciğeri yanıyor. Çocuklarımız gece kulaklarını kapatarak uyuyor, onlara da yazık. Bu adalet değildir. Çocuklarımız nerelere gitsinler. Hepsi açtır, yoksuldur.” dedi. (Emrah deniz, Hamza Adiyaman-İLKHA)