Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, terörle mücadelenin içeride ve dışarıda, her alanda kararlı bir şekilde süreceğini vurguladı, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyadan bu konuda destek beklediklerini ifade etti. Çavuşoğlu, "Amasız bir şekilde terörle mücadelede ortak hareket etmemiz lazım" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile Çırağan Sarayı'nda baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına Beyoğlu'nda kaymakamlık önündeki canlı bomba saldırısında hayatını kaybedenler için Allah'tan rahmet, yaralananlara şifa dileyerek başlayan Çavuşoğlu, "Terör bir kez daha çirkin ve kalleş yüzünü göstermiştir. Sivilleri hedef almıştır" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, terörle mücadelenin içeride ve dışarıda, her alanda kararlı bir şekilde süreceğini vurguladı. Çavuşoğlu, "Tüm dünyadan da başta Avrupa olmak üzere beklentimiz budur. 'Amasız' bir şekilde terörle mücadelede ortak hareket etmemiz lazım" diye konuştu.

Zarif'le yaptıkları görüşmede terörle mücadele konusundaki işbirliğini güçlendirme kararlılığını ortaya koyduklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Bu konuda içişleri bakanlarımız başta olmak üzere ilgili kurumlarımız da önümüzdeki süreçte bir araya gelecek" ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, ilerleyen günlerde iki ülke arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısı yapılacağını hatırlattı ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yi Türkiye'de ağırlayacak olmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti.

Görüşmede iki ülke arasındaki ticari ilişkileri de ele aldıklarını işaret eden Çavuşoğlu, taraflar arasındaki ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkarmak istediklerini söyledi. İran'dan Türkiye'ye yılda 1,7 milyon turist geldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, İran'dan Alanya Gazipaşa Havalimanı'na doğrudan uçuşların başlatılmasıyla ilgili de düşünceleri aktardığını, Zarif'in de ilgili bakanlara ve kurumlara bunu ileteceğini söyledi.

Doğalgaz fiyatı konusunda yaşanan anlaşmazlıkla ilgili uluslararası tahkim mahkemesinin Türkiye lehine verdiği karara da değinen Çavuşoğlu, "Tahkim kararını uygulamak konusunda da her iki tarafın karar ve saygısı var" diye konuştu.

Suriye'de ateşkesin sağlanması konusunda iki tarafın birlikte hareket ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, bu fırsatın kalıcı ateşkes ve siyasi çözümün sağlanması için iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Suriye'nin toprak bütünlüğünün her iki ülke için de önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, bu konuda gerekli her türlü çabayı sarf etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

Yemen, Irak ve Libya'daki sorunları da yakından takip ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Bölgenin istikrarı için Müslüman ülkeler arasındaki işbirliği çok önemli. Biz İran ve Suudi Arabistan arasında yaşanan mevcut sorunların kardeşlik duyguları içinde aşılmasını arzu ediyoruz. Bu konudaki düşüncelerimiz daha önce hem İran'la hem Suudi Arabistan'la hem de kamuoyuyla paylaştık. İki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için de katkı sağlamaya devam edeceğiz ve nisan ayında düzenleyeceğimiz İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Zirvesi'nin de bunun için vesile olmasını arzu ediyoruz ve bu zirvede de İran'ı ağırlamaktan mutluluk duyacağız" diye konuştu.

Sığınmacı krizinin çözülmesine yönelik anlaşma

Bakan Çavuşoğlu, sığınmacı krizinin çözülmesi amacıyla AB ile dün varılan anlaşma kapsamında Yunanistan'dan sığınmacıların ne zaman kabul edilmeye başlanacağıyla ilgili bir soruya şu cevabı verdi:

"Vardığımız anlaşmaya göre 20 Mart'tan sonra Yunan adalarına, 5 adaya ulaşan göçmenlerin hepsini Türkiye'ye alacağız ama bu uygulama için 15 günlük süre gerekiyor. Var olanların boşaltılması geriyor. Yarına kadar bu adalara varan mültecilerin boşaltılması gerekiyor. Yani Yunanistan'a, anakaraya gitmesi gerekiyor. Yarından itibaren gelenler alınacak ve Türkiye'ye yaklaşık 2 hafta sonra göçmenler gelecek bu anlaşma gereği ve aynı gün, aldığımız kaçak göçmen sayısı kadar Suriyeli göçmeni AB alacak. Aynı gün. Şu anda zaten bu konuda tespitler yapıldı ve bundan sonraki süreçte de 1'e 1 olacak. Biz ne kadar alırsak aynı gün o kadar sayıda Suriyeliyi AB ülkeleri yeniden yerleşim için almış olacak."

AB'den gelecek 3 milyar avroluk mali destekle ilgili de bu kaynağın Suriyeliler için kullanılacağını vurgulayan Çavuşoğlu, hangi alanlara harcama yapılacağını da somutlaştırdıklarını söyledi. Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için tek başına 10 milyar avroya yakın harcama yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, AB üyesi 28 ülkenin, vereceği 3 milyar avroyu çok bulmasını ve tartışmasını eleştirdi.

Anlaşmanın "konsensus" ile yapıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu konudaki itirazların Türkiye'nin değil AB'nin sorunu olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, "Herhangi bir AB ülkesinin bu konuda itiraz etmesi bizi bağlamaz" diye konuştu.

Vize serbestisi

Bakan Çavuşoğlu, vize serbestisi anlaşmasıyla ilgili olarak da Türkiye'nin gerekli 72 kriterin yarıdan fazlasını karşıladığını ve Meclis'e gelecek yeni reform paketiyle ve diğer adımlarla da 4 Mayıs'a kadar geri kalan kriterleri karşılamayı hedeflediklerini aktardı. Çavuşoğlu, vize serbestisinin uygulanma tarihiyle ilgili olarak da "AB kurumları karar mekanizmasını işletecekler, parlamento dahil kurumlardan karar alacaklar, haziran sonuna ancak yetişebiliyor. Dolayısıyla bu konuda mutabakata vardık. Herhangi bir değişiklik yok" dedi.

PYD'nin federasyon ilanı

Çavuşoğlu, PYD'nin Suriye'de federasyon ilan etmesiyle ilgili bir soruya ise PYD ve YGP mensupları Suriye'deki kamplarda aldıkları eğitimin ardından sivilleri hedef alan saldırılar düzenlediğini belirtti.

Bakan Çavuşoğlu, "DAEŞ'le mücadele ediyor diye terör örgütü meşru görülemez" diyerek şunları kaydetti:

"PYD, DAEŞ ile Suriye'nin toprak bütünlüğü, Suriye'nin özgürlüğü için mücadele etmiyor ki. Kendisine kanton oluşturmak için, Suriye'nin topraklarının belli bir bölümünü işgal etmek için mücadele ediyor. Özgürlük için mücadele etmiyor, kendisi için mücadele ediyor. Bundan karşıydık. Bunu tüm konuşmalarımızda vurguladık. Endişelerimizde de haklı çıktık. Bugün YPG, PYD gerçek yüzünü tüm dünyaya gösterdi. Bizim bildiğimiz yüzünü tüm dünyaya gösterdi. Tüm dünya gördü. Suriye'yi bölmek istiyorlar. Buna karşıyız. Biz İran'la birlikte Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz, dolayısıyla bu tür girişimlere karşıyız ve karşı olmaya da devam edeceğiz."