Bitlis’te BEST-DER tarafından ‘Dünya Mustazaflar Haftası’ ile Halepçe katliamının 28’inci yıl dönümü nedeniyle bir program düzenlendi. Dernek binasında düzenlenen programa çok sayıda Bitlisli katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, seslendirilen ilahilerle devam etti.

Ümmet coğrafyasında yaşanan zulüm ve katliamların anlatıldığı sinevizyon gösterimi esnasında duygulu anların yaşadığı gözlerden kaçmadı. Günün anlam ve önemine binaen konuşan Erol Tunçtan, dün olduğu gibi bugün de ümmet coğrafyasında kan ve gözyaşının olduğuna dikkat çekti.

Tuçtan, "Filistin’de, Arakan’da Doğu Türkistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Kürdistan’da bulunan mazlum ve Mustazaflara selam olsun. Ömrünü İslam’a adamış, 29 yılını zindanlarda geçirmiş olan Üstad Bediüzzaman’a selam olsun. Ömrünün sonuna kadar İslam için mücadele eden Şeyh Ahmet Yasin’e selam olsun. Bu topraklarda yaşayarak İslam mücadelesi veren, bunun sonucunda saldırılara maruz kalan, şehit edilen, zindanlara atılan, yerlerinden edilen kardeşlerimize selam olsun." dedi.

Mustazaf, kelimelerin aciz, lisanın yetersiz kaldığı bir kavram olduğunu dile getiren Tunçtan, haklı olduğu halde haksızlaştırılmış, güçlü olduğu halde güçsüzleştirilmiş, zaafa uğratıldığı halde ayakta kalmayı başarmış, Allah’ın rızasını kazanmaya çapa sarf etmiş insanlar topluluğu olduğunu ifade etti.

Zulüm kavramının adaletin karşıtı bir kavram olduğunu dile getiren Tunçtan, “Adalet, nasıl her  şeyi  yerli  yerine koymak demek ise zulüm de bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymaktır. Dinimiz  her  şeyde  adaleti  emretmiş, zulmü, haksızlığı yasaklamış ve büyük günahlardan saymıştır. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın kullarına zulmedici olmadığı, zulmedenleri sevmediği ve zalimleri yaptıkları zulüm sebebiyle cezasız bırakmayacağı bildirilmektedir. Bir ayet-i kerime’de Allah, ‘Ey Peygamberim!  Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak Allah onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarıya fırlayacağı bir güne erteliyor.’ diye buyuruyor.” ifadesini kullandı.

İftar zamanında oruçlunun  duası, âdil  devlet  başkanının  duası  ve  mazlumun duasının geri çevrilmediğini hatırlatan Tunçtan, “Allah Kur’an’da mazlumun hakkını alacağını beyan ediyor. Bundan dolayıdır ki, kimseye haksızlık etmeyelim. Kimsenin malını, mülkünü  haksız  yere zimmetimize  geçirmeyelim. Kimseye kötü söz söylemeyelim. Özet olarak söylemek gerekirse, kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmayalım.”diye konuştu.

Program, yapılan duanın ardında sona erdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)