Kadim Akademi ve el Hamra Öğrenci Topluluğu, Halepçe katliamının 28. yıldönümü münasebetiyle bir program düzendi. Mardin Artuklu Üniversitesi Konferans Salonu`nda düzenlenen “Halepçe” konulu programda katliamda 20`ye yakın akrabasını ve 2 kardeşini kaybeden Bilal Hassan Ali konuşmacı olarak katıldı. Program sinevizyon gösterimiyle başladı.

Türkiye`ye ikinci, Mardin`e ise ilk gelişi olduğunu ifade ederek Halepçe`nin tarihini anlatan Hasan Ali, kendisini bu zamanda değil katliamın yapıldığı tarihte gördüğünü söyledi.

“Hem insanlar, hem hayvanlar…”

Irak Kürdistanı`nın İran sınırına çok yakın kasabası Halepçe`nin bir ilim merkezi olduğuna işaret eden Hasan Ali, birçok âlimin Halepçe`de yetiştiğini söyledi. Hasan Ali, sözlerini şöyle sürdürdü; “Irak birlikleri 16 Mart 1988 yılında Enfal`in en acımasız saldırısı için düğmeye bastı. Önce hava bombardımanı, ardından topçu atışı yapıldı. Tabi bunun üzerine Halepçe halkı, sığınaklara indi. Ancak Irak ordusunun taktiğinden haberdar değillerdi. Bombardımanlara evlerin camları kırıldı. Sonra da kimyasal bombalar devreye girdi. Camlar kırıldığı için zehirli gazlardan kurtulmadılar. İkinci bombardıman başladığında ortaya bir koku yayıldı. Hayatta kalanların çoğunun ‘Elma kokusu` dediği kokuya kimse anlam veremedi. Verecek zaman da kalmadı zaten. Kokuyu genizlerinde hissedenler birer birer ölmeye başladı. Hem insanlar, hem hayvanlar…”  

“Zalime sebep gerekmez”

Vahşete varan saldırıda 5 bin insanın şehit olduğunu, 10 binin üzerinden insanın da yaralandığını aktaran Hasan Ali, şehit olanların yüzde 60`ının kadın ve çocuklardan oluştuğunu anımsattı.  Hasan Ali, “Bu katliam dünyada çok ses getirdi, çünkü böylesi bir katliam, böylesi bir vahşet tarihte yaşanmamıştı. Bir ülkenin lideri kendi halkını kimyasal silahlarla bombaladı, bunun bir örneği daha yok. Aslında Halepçe daha önce de defalarca bombalandı. 13 Mayıs 1987 yılında yine Irak ordusuna ait savaş uçakları Halepçe`yi bombaladı ve 38 kişi şehit oldu. Köylerin boşaltılmasına karşı medeni bir yürüyüş yapılmıştı. Bu yürüyüş nedeniyle Halepçe bombalandı ve köylerde dâhil olmak üzere büyük bir yıkım yaşanmıştı. Kürt bir atasözü vardır; Zalimlere neden yaptın diye sorulmaz. Çünkü zalime sebep gerekmez! 16 Mart 1988 yılında da Halepçe`de büyük bir katliam yaşandı. Havayolu ile yapılan katliam sabah başladı ve saat: 11.00`e kadar havadan bombalandı, ardından saat: 02.30`da kadar da kimyasal silahlar atıldı. Hedef bir bütün Halepçe halkıydı.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)