"Dindar nesil yetiştirmek Kur'an okumayı bilen nesil yetiştirmek değildir"
Okuryazar buluşmaları kapsamında Hilvan'a gelen Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca, dindar bir nesil yetiştirmek gerektiğini ve dünyanın kurtuluşunun da bu nesle bağlı olduğunu belirtti.
Eğitimci-Yazar Sait Sait Çamlıca, okuryazar buluşmaları kapsamında Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesine geldi. İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Çamlıca, dindar bir nesil yetiştirmek gerektiğini ve dünyanın kurtuluşunun da bu nesle bağlı olduğunu belirtti.
Dindar bir nesle ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Çamlıca, “Dindar nesil kelimesinin arkasında şu yatıyor; Allah’a vereceği hesabı bilen, Allah’tan korkan, yaptığı her şeyi Allah rızası için yapan bir nesil yetiştirmek. Bu sadece bizim temennimiz değil, dünyanın kurtuluşu da buna bağlıdır. Dindar nesil ideali çok önemlidir. Aslında bizim işimiz bu dindar nesil kelimesinin içini nasıl dolduracağımızdır. Mesela söyleyince bana çok kızarlar, ama dindar nesil yetiştirmek Kur’an okumayı bilen nesil yetiştirmek anlamına gelmiyor. Sadece Kur’an okumak yetmiyor. Kur’an okumayı bilmek yeterli olsaydı, Arapça konuşan ülkeler bugün dünyanın süper gücü olurdu. Dindar nesil hedefi çok önemlidir, ama bence bizim üzerinde çalışmamız gereken şey dindar nesli nasıl yetiştireceğimizdir.” dedi.
Allah’tan korkmayanı frenleyecek hiçbir sistemin olmadığına dikkat çeken Çamlıca, “100 bin nüfusluk bir şehre 50 bin tane şehir kamerası yerleştiriliyor, ama buna rağmen hiçbir suçu önleyemiyorlar. Sokaklara kamera takmakla suç işlemeyi önleyemezsiniz, ama nesillerinizi yetiştirirken sağ ve sol omzunda iki tane kameranın her şeyi kaydettiği bilincini verirseniz, o zaman dindar nesil yetişir. Aksi takdirde asla baş edemezsiniz.” ifadelerini kullandı.
En büyük sorumluluğun anne babaya düştüğünü belirten Çamlıca, “Bu konuda devlete düşen sorumluluklar, öğretmenlere düşen sorumluluklar ve idareciye düşen sorumluluklar var. Ama en büyük sorumluluk aileye düşer. Maalesef biz anne babalar bu konuda bilinçsiziz. Biz hep suçu başkasına atmayı severiz; öğretmen vermedi, müdür vermedi, devlet vermedi, sistem vermedi. Peki, sen ne verdin onun için. Benim kitaplarımdan birisinin ismi ‘Doğurmak Annelik, Doyurmak Babalık Değildir’ Bizim anne babalar çocuklarını dünyaya getirip karnını doyurunca annelik babalık yaptık zannediyorlar. Ben şunun altını çizerek söylüyorum; anne babalar kendi amellerinin hesabını belki verebilirler, ama evlatlarını ihmal etmiş olmanın bedelini ödeyemezler. Çocuk eğitimi evde başlar, bir çocuğun en önemli okulu evidir.” şeklinde konuştu.
Dünyada yaşanan değişime ayak uydurulması gerektiğini söyleyen Çamlıca, “Dünyada çok hızlı bir değişim yaşanıyor. Eğitim müfredatını ne kadar ideal yaparsanız yapın, insanlık tarihinde ilk defa bilgi için bilgi verene ihtiyacı olmayan bir nesil yetişti. Yani somutlaştıracak olursak, İstanbul’un fethinin sonuçlarını internetten öğrenen bir çocuğa öğretmen nasıl bir müfredatta, nasıl bir ders işlemeli sorusu boşlukta duruyor. Biz eğitimciler de sistem de şuna kafa yormak zorundayız; Öğretmen öğrencisine Google’dan öğrenemeyebileceğini öğretendir. Çocuk tarihi internetten öğrenebilir, ama tarih şuurunu öğrenemez, ahlakı internetten öğrenemez. Sistemle ilgili problemler bitmeyecek, önemli olan bunu konuşuyor olmamızdır. Hep daha iyisini yapmak için kafa yormamız gerekiyor.” dedi. (Ramazan Şefkatlı-İLKHA)