Geride bıraktığı 20 yıla rağmen mesleğini ilk günkü gibi severek yaptığını söyleyen oto tamirci ustası Abdullah Güneş (31), oto tamircilik mesleğinin çok hassasiyet ve dikkat isteyen bir meslek olduğunu belirterek, mesleğinin tehlikesi olmakla birlikte güzel bir meslek olduğunu kaydetti.

Gaziantep’te oto tamir ustası Abdullah Güneş, 9 yaşında başlamış olduğu oto tamirciliğini 20 yıldır severek sürdürüyor. Tamircilik mesleğini çok sevdiğini belirten Güneş, mesleğini yaşatmak için büyük çabalar harcadığını belirtti.

Mesleğini yaşatmak için gençlere öğretebilmek adına halen sanayide işinin başında durduğunu belirten Güneş, dert yakınarak eskisi gibi kalifiyeli eleman yetişmemesinden şikâyetçi olduğunu söyledi.

“Tehlikeli olmakla birlikte tamircilik güzel bir meslektir”

11 yaşında ilkokul 3’e giderken okulu bırakarak oto tamircilik mesleğine başladığını belirten Güneş, “3’ncü sınıfı okurken okulu bıraktım. Bu mesleği severek yaptım. Bu mesleği hoşumuza gittiği için o dönem tamirciliği tercih ettim. Şu anda da bu mesleğin meyvelerini yemeye başladık. Bir usta olarak kendi işyerimi kurdum. Şu anda yanımda 4 tane kalfa çalışıyor.” dedi.

Tamircilik mesleği biraz kafa yorucu bir meslek olmakla birlikte bazen tehlikeleri olan bir meslek olduğunu söyleyen Güneş, “Mesleğimizin biraz tehlikesi de vardır. Bir araba tamir ettiğiniz de kovan bir kaydığında altında kalma ihtimaliniz var. Bunun için çok risklidir. Ya da bir dinamo tamir ederken eliniz kayışın arasında kalsa kolunuz gidebilir. Ama buna rağmen zevkli bir meslektir. Bir aracı söküp takması, parçalarını tekrar takması ve aracı istenilen hale getirilmesi güzel bir iştir. Bundan dolayı tehlikesi ile birlikte tamircilik güzel bir meslektir.” ifadelerini kullandı.

“İş güvenliği önemlidir”

Tamircilikte hata yapmamanın çok önemli olduğunu ifade eden Güneş, tamircilikte bazı kuralların da olduğuna vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin aracın motorunu düzerken motoru mutlaka usta düzer. Çünkü bu işte iş güvenliği önemlidir. Kalfa ustaya yardım eder. Tamircilikte bazı kurallar vardır. Bu kurallar araç tamirinde usta, kalfa ve çırak olarak herkesin yapacağı bir iş vardır. Herkes kendi işini yapar. Bir aracın motorunu ben düzerim. Kalfa ise yerine koyar. Kalfa yerine taktıktan sonra çırak ise takımlar toplayarak düzer.”

11 yaşından itibaren oto tamirciliğinden başka bir işle uğraşmadığını belirten Güneş, “Bir aracı tamir ederken söktüğünüz parça eski ise mutlaka değişmesi gerekir. Eğer eski değil ve iyi ise müşteriye zarar vermeyeceksin onu tekrar takacaksın. Şimdi bu aracın devir-daimini değiştim. Devir-daim ölüydü. Termoslarından su kaçırıyordu. Bu termosları geri takabilirdim. Ama yazık sürücü yolda kalırdı. Şu an bu araç sağlam oldu.”diye konuştu.

Yaz ile kış aylarında araçlardaki arızların hava şartlarına göre değiştiğini belirten Güneş, “Yaz aylarında genelde üst kapak contası yanması, motor kilitleme ve hortum patlaması yazın bu arızalar olur. Kış aylarında ise Devir-daim kaçırma ve şanzıman bozulması olur. Yani yaz ile kış aylarında araçlardaki arızlar hava şartlarına göre değişir.” bilgisini verdi.

“Son yıllarda eleman bulmakta zorlanıyoruz”

Kalifiye eleman sıkıntısı da yaşadıklarını dile getiren Güneş, “Artık eskisi gibi eleman yetişmiyor. Biz son nesiliz. Şu an iki tane çırağım var. Fakat onlarda bu mesleğe pek fazla kafa yormuyor. Yani artık kalifiyeli eleman yetişmiyor. Biz bu mesleğe 10 yaşında başladık. Şimdi öğrenciler 20-25 yaşında ancak okul bitiriyor. O zamanda bir şey öğrenemiyor. Bu mesleğe çocukken başlanılması gerekir.”dedi.

Meslek okullarında tamircilik eğitiminin verildiğini ancak sadece defter üzerinden verildiğini bununla birlikte pratikte de uygulamalı olarak eğitim verilmesi gerektiğini belirten Güneş, “Sevmediğiniz yaptığınız bir işten hiçbir şey anlayamazsınız. Bizim iş zevkli bir iştir. Bir parçayı kendin söküyorsun, kendin temizliyorsun ve kafana göre düzüyorsun. Biz işimizi severek yapıyoruz.” ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)