• DOLAR 34.666
  • EURO 36.708
  • ALTIN 2930.785
  • ...
Tarihte Bugün
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 9 MART

1814: Viyana Kongresi toplandı. Viyana Kongresi, Napolyon Savaşları sonunda Fransız Orduları`nın Koalisyon Orduları tarafından tümüyle yenilgiye uğratılmasının ardından, Avrupa`daki sınırları ve güçler dengesini yeniden belirlemeye yönelik kararlar almak üzere toplanmış olan kongredir. Fransız İhtilali ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. Bu kararlar ve yeni statüko ile I. Dünya Savaşı'na kadar devam eden Avrupa siyas coğrafyası, yeni dönemde de pek çok isyan, ihtilal ve olaylara sahne oldu. Hemen hemen tüm Avrupa devletlerinin temsilcilerinin katılmasına karşın, 1815 Viyana Kongresi'nde ve Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya Başbakanı Metternich oynamıştır. Kongrenin nihai kararları, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya tarafından belirlenmiştir.

1917: İngiliz uçakları İstanbul'u bombaladı.

1923: Sovyet lideri Lenin geçirdiği felç sonucu konuşma yeteneğini kaybetti.

1961: Cemal Gürsel, Alman gazetecilerin, "Parlamento teklif ederse cumhurbaşkanlığını kabul edecek misiniz?" sorusuna, "Parlamento değil, millet teklif ederse hizmete hazırım" dedi. 1960 Darbesi öncesi Kara Kuvvetleri Komutanı olan Gürsel, Menderes Hükümetiyle anlaşamayınca emekli edilerek zorunlu izinle İzmir'e gitmişti. Darbeyi yapanların hepsi Albay rütbesindeydi. General Ragıp Gümüşpala da darbeyi yapanlar arasında kendisinden rütbeli biri yoksa tüm darbecileri asacağı tehditinde bulunmuştu. Albaylar cuntası İzmir'den Gürseli getirerek darbeci cuntanın oluşturduğu Milli Birlik Komitesi'nin başına geçirdi. Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Gürsel, bu şekilde askeri hiyerarşi içinde darbeye meşruiyet kazandırdı. "Halk isterse cumhurbaşkanı olurum" diye Alman gazetecilere salvolar atan Gürsel, aslında askerin isteğiyle cumhurbaşkanlığını kabul etti.

1971: Başsavcılık, Erbakan Hocanın  Milli Nizam Partisi'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

1978: Nurettin Ersin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı. 80 Darbesinde Kara Kuvvetleri Komutanı olarak diğer kuvvet komutanlarıyla beraber Milli Güvenlik Konseyi üyesi olan Nurettin Ersin, bilahare Genelkurmay başkanı oldu ve 83 yılında kendi isteğiyle emekli oldu.

1980: Genelkurmay başkanı Org. Kenan Evren, Cumhurbaşkanlığına aday olacağı söylentilerini yalanladı. Evren, her ne kadar yalanlasa da 2 yıl sonra 82 Anayasasının halkoyuna sunulup kabul edilmesinden sonra 7 Kasım 1982'de 7. Cumhurbaşkanı oldu.

1984: Turgut Özal "Türk Ceza Kanunu'nda siyasi suç olmadığını" söyledi. Özal, Türkiye'de siyasi suçların kategorize edilip cezalarının düzenlenmesinde iştahlı çalışmalar yapmıştır. DGM'leri tekrar hayata sokan, siyasi örgütlü suçlarda İsrail infaz yasasını örnek alan, Olağan Üstü Hal uygulamasını, Bölge Valiliğini, Koruculuk Sistemini ve benzeri hep devleti esas alan politikalar onun eseridir. Bu manada "Türk Ceza Kanunu'nda siyasi suç olmadığını" söylemesi, kendince büyük bir eksikliğin tespit edilmesidir.

1992: Siyonist liderlerden ve İşgal devleti İsrail'in sözde başbakanlarından Menahem Begin öldü. Menahem Begin, Filistin Toprakları daha İngiliz Mandası altındayken, Yahudilerin askeri direnişinde kilit rol oynamış çekirdekten yetişme bir Siyonist'tir. Enver Sedat'ın İslam Ümmetine ve Filistin Davasına ihanet ederek İsraille imzaladığı anlaşmayı Yahudi devleti adına başbakan Menahem Begin imzalamıştı. Bundandır ki, sözde Nobel Barış Ödülünü 1978'de Enver Sedat ile beraber aldılar. Menahem Begin sayesinde Enver Sedat'ın ihanetiyle ilk kez bir Arap ülkesi, İsrail'in varlığını tanımış oldu.

1997: İnsan azmetti mi, imkansız gibi görünen çok şeyleri başarır. Uluslararası bir derginin yazı işleri müdürü, 1995'te geçirdiği beyin kanaması sonucunda tüm vücudu, başından ayak parmağının ucuna kadar felç olmuştu. Yalnızca beyni ve göz kapakları çalışan bu kişi, göz kapaklarını kullanarak kitap yazdı. Kitabın yazılış öyküsü sabrın ve dayanışmanın öyküsüydü. Çünkü söz konusu derginin yazı işleri müdürü, bir yıl boyunca her gün hastaneye gelerek ona alfabeyi sesli olarak okudu. Felçli olan bu kişi de gerekli olan harfi gözünü kırparak belli ediyordu, böylece harf harf kelimeleri dikte ettirerek kitabı yazdı. 

2012 : Özbekistan'ın Başkenti Taşkent'te Başörtüsü Ve Tesettür Kıyafetlerinin Satışına Yasak Getirildi.
Taşkent'in En Büyük Pazarları Olan Corsu, İpadrom Ve Kuyluk Çarşısı Esnafına Gönderilen Resmi Tebliğle Başörtüsü Ve Tesettür Kıyafetlerinin Satışı Yasaklandı.
Pazarlara Tesettür Kıyafeti Almak İçin Gelen Halk, Yasağı Öğrenince Yönetime Tepki Gösterdi.
Ülkede Dini İnançları Dolayısıyla Ve İbadet Ettikleri Gerekçesi İle Tutuklananların Sayısı İse 10 Binin Üzerinde Bulunuyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir