8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle değerlendirmelerde bulunan Aylık eğitim ve Kültür Dergisi yazarlarından Aynur Sulün, kadının toplumun en önemli bir parçası olan ve İslam`ın büyük değer verdiği kadının günümüzde algı operasyonları ile yozlaştırılmak istendiğini ifade etti.

İslam kadına toplumsal ve hukuki anlamda değer verdiğini belirten Sulün, "Bugün bize medeniyeti en üstün medeniyet, kültürü en üstün kültür olarak pazarlanan Batılı ülkeler kadını bir meta gibi alıp satarken, nüfus sayımlarına, seçimlere dâhil etmezken, İslam kadına aile içi toplumsal ve hukuki anlamda birçok haklarla vermiştir." dedi.

"Reklamlar kadınların en zayıf noktaları üzerinden yapılıyor"

Tüketim felaketine karşın Müslüman kadının kendisini ve evlatlarını muhafaza etmeyesi gerektiğine dikkat çeken Sulün, "Bugün kadınlar ‘özgür olma` telkinleriyle yozlaştırılıyor. Üretim Sistemleri kadına ‘Tükettiğin oranda, özgür olacaksın, fark edileceksin` telkinleri yapıyor. Reklamlar kadınların en zayıf noktaları üzerinden yapılıyor. AVM`ler adeta tüketim mabetlerine dönüşmüş.  Her gün zihinlerde uyandırılan onlarca yalancı ihtiyaç hissine karşı israf artıyor, kanaat elden gidiyor. Böyle bir tüketim felaketine karşın Müslüman kadın kendisini ve evlatlarını muhafaza etmeye çalışmalıdır. Neyin ihtiyaç, neyin israf olduğunu sağlam bir iman terazisinde tartmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Dizilerde zihinlere kazılan ideal eş ve aile modelleriyle bugün kadınlar çok mutsuzlar”

Medya ve diziler aracılığıyla aile ve kadın üzerinden tehlikeli yönlendirmeler yapıldığını ifade eden Sulün,"Diğer bir tehlike zihinlere dayatılan 'ideal eş' ve 'ideal aile' tiplemeleridir. Dizilerde yıllarca zihinlere ezberletilen 'ideal eş' ve 'ideal aile' modelleriyle bugün kadınlar çok mutsuzlar." diye konuştu.

Evlilikten umduğunu bulamadığını kadınların sayısının gün geçtikçe arttığını ifade eden Sulün, zihinlere kazınan ezberlerin feminizme, boşanmalara, aile içi şiddete neden olmaktan başka bir şeye yaramadığını söyledi.

"Annelerin inşaa etmesi gereken o körpe zihinleri TV ve internet inşaa ediyor." diyen Sulün daha sonra şunları kaydetti: "Fitnenin evin içine girdiği bu dönemde anne evlatlarına karşı sorumluluğunu ihmal etmemeli; cep telefonu, internet ve televizyona karşı çeşitli alternatifler geliştirmelidir. Çocuğunu eğitmek bir kadının özüne şefkatle verilen bir potansiyeldir.  Uzmanlara göre bir anne çocuğunu eğitmede 100 öğretmen gücüne sahiptir."

Sulün son olarak, “Kadın talip olunan, istenendir. Fıtratına verilen sükûnet, yumuşaklık, nezaket nedeniyle erkek tarafından istenen; onun eksik yönleri tamamlayanıdır. Aynı zamanda cennetin ayakları altına serdiği bir şefkat kahramanıdır. Kadın bu potansiyellerini muhafaza etmeli; şartsız, şeksiz güzel ahlaklı olmalıdır. Değerini ancak o zaman hem Allah katında, hem de eşinin yanında muhafaza edebilecektir.” ifadelerini kullandı.

(M. Sıddık Bilge - İLKHA)