• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Neden Bir Lider Seçmek Zorundayız? (Doğrugenç Haftanın yazısı)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bir Müslüman, davasını yaşamak ve yaşatmak ister ve bu yolda bir aktiviteye de sahip olmaya çalışırsa yapacağı ilk şey kendisi gibi düşünen insanlarla hareket etmek olacaktır. Zira" birlikte" yürütülen bir davanın; ferdi yürüyen bir davadan daha etkili olduğu su götürmez bir gerçektir.

Düzen ve birlik dini olan İslam' da hayatın en ince detaylarında bile etkili olan belirli düzenlemeler getirildiği gibi "birlikte" hareket ederken nasıl yol alınacağı da belirtilmiştir. Söz konusu bu belirlemelerin en önemlilerinden biri de birlikte hareket ederken bir lider, öncü, imam v.s. edinmektir. Ancak insan'ın hürriyetine, düşünce özgürlüğüne gem vurmak gibi anlaşılan bu mesele, özünde aslında insan özgürlüğüne ne kadar önem verildiğinin bir delilidir.

Allah' ın insana bahşetmiş olduğu akıl, idrak, düşünme, kavrama v.s. gibi insan' ı " yönlendirme" özelliğine sahip olan bu kavramlar, insan' ın kendi kendisini yönetmesini de sağlar. Kabullenileceği üzere her insan kendi bilgi seviyesi ve yetenekleri mesabesinde bir doğruya ulaşabilir. Belki ulaşılan bu doğrular hakikatken doğrudur da. Durum böyleyken özgür düşüncenin sağlandığı, söz konusu herhangi bir oluşumda; doğru sayısı da insan sayısı kadar çok olacaktır.

Her insan' ın kendi doğrularının peşinden gitmesi sonucu ise; dümdüz ilerlenmesi gereken bir yolda sağa-sola taşmalar olacak ve gidilen bu yolların sayısı da haliyle artacaktır. Fakat intizam ve vahdet sahibi olan yüce Allah ve O' nun Resulü' nün öğütleri sayesinde yolları azaltarak  hatta bire indirerek hakikat yolunda seyretmek mümkündür. Doğruların artması sonucu insanlar kendilerine en doğruyu belirleyen ve bu yeteneğe, cesarete sahip bir lider seçsinler ki sağa-sola sapan yollar tekrardan bir düzlüğe dönüşsün. Ancak kendilerine bir lider seçerek sanki geri kalanların bilgilerine itibar edilmeyecek ve onlar artık doğruyu düşünmeyecekmiş gibi bir zanna kapılmasınlar.

Zira içlerinde liderlerinden daha selametli bir düşünceye sahip olanlar olabilir. Bunun içinde bir can damarı ve selametli bir yöntem olan istişare/şura heyeti mutlaka bulunmalıdır. Bu şuralar neticesinde sadece lider ne derse odur denilerek düşünme, akledebilme melekeleri yalnız lidere hasredilmeyip dinamik bir ümmet anlayışı da desteklenmektedir. Aslında bir lider edinme insanların düşünmemelerini, ekletmemelerini istemekten ileri gelen bir netice değildir. Aksine her insan' ın özgür bir varlık olduğu kabul edilip sadece yolda sapmalar olmaması için alınan bir tedbirden ibarettir.

 

Rabia Özelçi / Şanlıurfa - Yaş: 22

 

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

Şanlıurfa İlimizden Rabia ÖZELÇİ Bacımız: Bizi yaratıp bizlere güç kuvvet veren kudret, irademizi kullanarak Ona kulluk etmemizi istemiştir. Bizlerin daha rahat kararlar almamız için bazen bir lideri bazen bir camiayı öncü kılmıştır. Biz akıl sahiplerinin tefekkür ederek birbirimize danışarak sorunlarımızı çözebileceğimizi emretmiş. Bu yaklaşımın peygamberlerden, daha önceki inanç sahiplerinden miras kaldığını onların işlerinin danışma ile olduğunu vurgulayarak bizlerin de bu yolda böyle hareket etmemiz gerektiğini işaret etmiştir.
Bu tarihi mirası prensip eden inanç sahipleri tarih boyunca yücelmiş, zalimlerin kalplerine kenetlenerek korku salmışlardır. Kendi liderine sahip çıkmayanlar hep kendi aklını hâkim başka akılları mahkûm gören anlayışlar ise kaybetmişlerdir. Dünya ve ahrette kazanmak istiyorsak kulluk bilincine riayet etmeliyiz. Tecrübenizi paylaştığınız için teşekkürler. Yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olunuz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir