TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 29 ŞUBAT

Jul Sezar takvimdeki karışıklıkları çözmesi için astronomi bilgini Sosigenes'e (Sosijinıs) emir verir. Sosigenes'in oluşturduğu yeni takvimde her yıl, 365 gün çekecek, her yıldan 6 saat artacak, artan saatler 4 yılda bir eklenecek şekilde düzenlenir. Böylelikle her yıldan artan 6 saatten dolayı 4. yıl 365 + 24 saat = 366 gün olacak.

366 gün 12 eşit parçaya bölünmediği için 6 ay 30 gün, diğer 6 ay 31 gün çekecekti. Fakat 365 gün çeken yıllarda aylara göre dağılımın nasıl olacağı sorun olmuştu. O zamanlar yıl, Mart ayı ile başlıyordu. Yılın ilk ayı olan Mart ayı 31 gün çekecek, daha sonraki aylar bir 30, bir 31 çekecek şekilde düzenlendi. Şubat ayı bu takvim düzenlemesinde yılın son ayı olduğu için de 4 yılda bir 30 gün, diğer yıllarda 29 gün oldu. Sonradan imparator olan Agustus, Ağustos ayına kendi adını verdi. Fakat JULIUS (Jülyus) Sezar'ın adını verdiği JULY (Juli) yani Temmuz ayı 31, kendi adını verdiği Ağustosun 30 çektiğini gören Agustus, Şubattan bir gün alarak Ağustos ayına verdi. Böylelikle Ağustos 31 çekerken, Şubat 4 yılda bir 29, diğer yıllarda 28 çekmeye başladı. Halihazırda kullandığımız takvim uygulamasında Şubat'ın 4 yılda bir 29 çekmesinin hikayesi işte böyledir.

1886: Kırım Savaşı`nda Rus ve Türk birlikleri arasındaki çatışmalar son buldu. Osmanlı ve Rusya arasında Kırım Savaşının son bulması, Osmanlıları ve Rusları ilgilendirdiği kadar Kafkas Müslümanlarını ve onların şanlı lideri Şeyh Şamil'i de ilgilendirmektedir. Çünkü Ruslar Osmanlılarla anlaşma yaparak Kırım Cephesini kapatırlar. Şeyh Şamil, dönemin Osmanlı yöneticilerine bu aşamada anlaşma yapmamalarını, bunun Rusların bir oyunu olduğunu, Osmanlının Kırım cephesinden, Kafkas Müslümanlarının da Kafkas cephesinden vurmaya devam etmekle Rusların yakında bellerinin kırılacağını anlatır. Gelin görün ki, Osmanlı Batılıların da tazyikiyle Şeyh Şamile kulak vermez ve anlaşma yapar. Bu anlaşmayla Kırım cephesini kapatan Ruslar tüm dikkat ve askeri birliklerini Kafkas cephesine yığar. Şeyh Şamil'in cihad hareketini bitiren Ruslar tekrar Osmanlıya savaş açar. Şeyh Şamil, Osmanlıyı Rusların geçici barış yapacağı ve Kafkaslarla işi bitince anlaşmayı bozup tekrar savaş başlatacağı yönünde uyarmıştır. Ve onun dediği gibi de olur. Kafkas Müslümanları sindiren Ruslar tekrar Osmanlıya savaş açar. Takdir-i İlahi..! O dönemde Osmanlı, Şeyh Şamil'e kulak vermiş olsa ve Kırım cephesini kapatmamış olsa belki de Kafkas hatta Türkiye'nin Doğu haritası şu an olduğundan daha farklı ve müslümanlar lehinde bir harita olacaktı.

1948: Siyonist Stern örgütü, Kahire-Hayfa trenine bombalı saldırı düzenledi 27 İngiliz askeri öldü

1960: Fas'ta deprem: 3000'den fazla kişi öldü.

1980: Sadece Şubatın 29 çektiği günlerde yayımlanan "La Bougie du Sapeur" (La Bujii di sepiyor) gazetesinin ilk sayısı çıktı.

La Bougie du Sapeur, Fransa'da her dört yılda bir 29 Şubat gününde yayınlanan gazetedir.
1980 yılında Paris merkezli olarak yayın hayatına başlayan gazete 29 Şubat 2008 tarihinde sekizinci sayısını yayınladı. Gelecek sayının ise 29 Şubat 2012 tarihinde çıkarılması planlandı. Yani bu plana uyulmuş ise 2012'nin 29 Şubatında gazetenin dokuzuncu sayısını çıkarmış olması gerekiyor.
2004 yılında gazetenin, Dimanche adındaki versiyonu yayınlandı. Bu versiyon ise sadece 29 Şubat gününe rastlayacak Pazar günleri yayınlanmaktadır. Bu eşleşme yani 28 Şubatın pazar günlerine denk gelmesi ise her 28 yılda bir gerçekleşeceğinden gelecek sayının 29 Şubat 2032 tarihinde yayınlanması planlanmaktadır.

2000: Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, üçüncü yıldönümünde 28 Şubat kararlarını değerlendirdi. 28 Şubat'ın Cumhuriyet'in kurulmasıyla başlayan ve ‘‘devam eden bir süreç`` olduğunu belirten Demirel, ‘‘Bu böyle gidecek`` dedi. Demirel, 28 Şubat kararlarının ilk maddesinin demokrasi ve laikliğin korunması, sonuncusunun da Atatürk'e dil uzatanlara karşı tavır alınması olduğunu söyledi. Demirel, ‘‘Bu, cumhuriyetle başlayan ve devam eden bir süreçtir. Devam da edecektir`` dedi. Demirel aktif siyasete atıldığı 1960'lardan beri darbe ve muhtıralara muhatap olmuş en büyük darbezedelerden biridir. Böyle birinin demokrasinin, sivil iktidarın en büyük savunucusu olup askeri vesayete karşı çıkan ilk kişi olması gerekirken 28 Şubat'ın en büyük sivil aktörü olmuştur. Aynı şekilde darbe şakşakçılığını Ergenekon Operasyonları döneminde Ergenekona açıktan destek vermekle de göstermiştir. Anlaşılan, Asker yaptığı her bir darbede, verdiği her muhtırada Demirel'i terbiye etmeyi başarmıştır.

2004: Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un, Aralık Ayında Suriye ile yapılan 'Ortak Güvenlik Toplantısında'; "Türkiye'den Suriye'ye giderek Suriye Medreselerinde okuyan Türk öğrencilerin, bu medreselere kabul edilmemesi" talebi Esad tarafından kabul edildi. Hatırlanacağı üzere Suriye'ye kadar elini uzatıp Türkiye'den giden müslümanların Suriye Medreselerinde ilim öğrenmelerine engel olmaya çalışan Şener Eruygur, Ergenekon yapılanmasının kilit ve üst düzey isimlerinden biri olarak daha sonra tutuklanmıştı. Suriye'ye elini uzatıp müslümanlara belasını süren bu adamın rütbeli bir askerken Türkiye'de neler yapmış olduğunu merak edenler Ergenekon İddianamelerine göz atıp basını geriye dönük tarayabilirler.

2008: Dünyada hapishanelerinde en çok mahkûm bulunan ülkenin Amerika olduğu bildirildi. Özel bir kuruluş tarafından açıklanan rapora göre, her 100 Amerikalıdan 1'i demir parmaklıklar ardında. Kuruluş tarafından dün yayınlanan raporda, ABD ceza sisteminin bu yılın başı itibarıyla 2,3 milyon kişiyi hapishanelerde tuttuğu, ABD'yi 1,5 milyon kişiyle Çin izlediği, Rusya'nın ise 890 bin kişiyle 3. sırada yer aldığı belirtildi. Raporda, “ABD, sadece hapishanede bulunanların sayısının da ötesinde, vatandaşlarını hapse mahkûm etme oranınında da Güney Afrika ve İran gibi ülkeleri geride bırakarak tek küresel lider” ifadelerinin yer alması dikkati çekti. Hapishanedekilerin sayısının 1987 ile 2007 yılları arasında 3 kat arttığına işaret edilen raporda, demir parmaklıklar ardındakilerin sayısı 2007 yılında da sıçrama yapmaya devam ederek ABD'deki eyaletleri büyük bir ekonomik yük altında bıraktığı ve eyaletlerin, sabıkalıları caydırıcı ve ülkedeki genel suçu önleyici tedbirleri almakta başarısız kalmasına yol açtığı ifade edildi. ABD'deki eyaletlerin geçen yıl suçluları islah çalışmaları için 44 milyar dolar harcadığı, bu rakamın 1987 yılında ise sadece 10,6 milyar dolar olduğuna dikkat çekilen raporda, hapishane harcamalarındaki artış oranının, yüksek öğrenim harcamalarının artış oranından 6 kat fazla olduğu vurgulandı.

2008: Irak'ta Başkanlık Konseyi, devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in ''Kimyasal Ali'' lakaplı kuzeni Ali Hasan El Mecid'in idamını onayladı. Devlet televizyonunun haberine göre, Başkanlık Konseyi'nin onayıyla, Kimyasal Ali'nin idamının önündeki son yasal engel de aşılmış oldu. El Mecid, 1980'lerde Iraklı Kürtlerin öldürülmesiyle ilgili olarak görülen Enfal davasında idam cezasına çarptırılmıştı. El Mecid'in idam cezasının geçen yıl infaz edilmesi gerekiyordu, ancak Irak devlet başkanı ve iki yardımcısından oluşan konsey idamı onaylamadığı için, El Mecid'in idamı ertelenmişti. Başkanlık Konseyinin onayının ardından, infazın 30 gün içinde yapılması gerekiyor.

2012 : Nato Füze Savunma Kalkanının İlk Ayağı Olan Malatya Kürecik Üssü Faaliyete Geçti.
Kürecik Üssünde 50`nin Üzerinde Abd`li Asker Bulunuyor.
Tesisin Komutası İse Türkiyeli Subaylar Tarafından Yürütülüyor.
Kamuoyu Üssün Terör Rejimi İsrail`i Korumak İçin Kurulduğu Görüşünde… Ancak Yapılan Eylemler Ve Gösterilen Tepkilere Rağmen Kürecik Üssüfaaliyet Geçti...

MERCEK