28 Şubat darbesi 19`uncu yılında protesto edildi
28 Şubat darbesi, Bursa İmam-Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHMED) ile Memur-Sen Bursa İl temsilciliği tarafından 19`uncu yılında protesto edildi.
Bursa İmam-Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHMED) üyeleri, 28 Şubat'ı 19'uncu yılında protesto etti.
Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği de, 28 Şubat post-modern darbesinin 19. yıl dönümü nedeniyle sendika binasında basın açıklaması düzenledi.
Tarihi Ulu Camii yakınındaki Orhangazi Parkı'nda çeşitli STK üye ve gönüllüerinden oluşan kalabalık, karanlık süreci protesto etti.
BİHMED öncülüğünde yapılan program da toplanan kalabalık 28 Şubat sürecinde dönemin bazı gazete kupürlerinden oluşan serginin etrafında el ele tutuşup halka oluşturdu.
Bursa 28 Şubat Platofrmu BİHMED ve diğer STK`lar adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Yeşil Bursa Kız İmam Hatip Okulları Derneği Başkanı Zahide Arı, 28 Şubat 1997'nin, Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrası dindar kesimin eğitim kurumlarından medyasına, sermaye gruplarından dernek ve vakıflarına kadar iç tehdit olarak tanımlandığı, tüm özgürlük alanları ile değer yargılarına topyekun savaş ilan edilen zorbalıklarla dolu bir utanç tarihi olduğunu söyledi.
Bu sürecin sadece asker tarafından değil, sözde sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve sermaye grupları tarafından sınır tanımaz bir baskı ve zorbalık uygulamasına dönüştüğünü kaydeden Arı, “Bu gruplar aldıkları brifinglerle militarizmi meşrulaştırmak için her türlü gayri hukuki uygulamaya imza atmış, geride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlar bırakmıştır. 'İrtica tehlikesi' adı altında başlatılan ve dindar kesimi hedef alan baskı ve zulümler, akıl almaz algı oyunlarıyla desteklenerek ülkenin en önemli meselesi haline dönüştürülmüştür. Toplumu fişleme birimleri oluşturulan bu süreçte sivil toplum kuruluşu (STK) görünümlü birçok dernek ve grup, militarizmin gönüllü kolluk gücü olarak faaliyet yürütmüştür." ifadelerini kullandı.
Bazı gazeteciler, STK temsilcileri ve öğrencilerin Devlet Güvenlik Mahkemelerinde idamla yargılandığını dile getiren Arı, “Süreç içindeki uygulamalarla insan hakları, hukukun üstünlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, inanç özgürlüğü gibi anayasal hakların hiçe sayıldığını, ulusal ve uluslararası kurumlar ve sözleşmelerin de yanlı tutumlarla meşruiyetini kaybettiğini anlatan Arı, "(Gerekirse silah bile kullanırız) ifadesiyle mücadele edilen kitlenin terör örgütü olduğu algısı yerleştirilmeye çalışılmıştır. Darbeyi, baskı ve zulmü meşrulaştırıcı her türlü kaos da çeşitli entrikalarla oluşturulmuştur" şeklinde konuştu.
Program dönemin zulmünü yansıtan gazete küpürlerinin sergilendiği havuzun etrafında el ele tutuşup yürüdükten sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
“28 Şubat zulmünü unutmayacak, unutturmayacağız”
Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, 28 Şubat post-modern darbesinin 19. yıl dönümü nedeniyle sendika binasında basın açıklaması düzenledi. Memur-Sen Bursa İl temsilcisi Numan Şeker tarafından okunan basın açıklamasında 28 Şubat zulmünü ve bedel ödetenleri unutmayacak, unutturmayacakları belirtildi.
Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, 28 Şubat post-modern darbesinin 19. yıl dönümü nedeniyle sendika binasında basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Başkanı Numan Şeker, “Türkiye`nin yakın tarihinde siyasal ve sosyo-ekonomik bakımdan en acımasız sonuçlar doğuran olaylardan biri olan ‘28 Şubat post-modern darbesinin üzerinden 19 yıl geçti. Siyasi geçmişimizde ve literatürümüzde eşsiz acılar ve zulüm karşılığıyla yer alan 28 Şubat; aklımızı, ruhumuzu donduran soğuğuyla hatırlanacaktır. Bu sürecin mağdurlarının başında gelen ve o dönemdeki 54. Hükümet`in başbakanı olan merhum Necmettin Erbakan`ı sendika olarak ölümünün 5`inci yıl dönümünde rahmetle anıyoruz” diye konuştu.
“Millet iradesine yapılan iğrenç bir darbe”
28 Şubat`ın millet iradesine yapılan iğrenç bir darbe olduğunu hatırlatan Başkan Numan Şeker, “28 Şubat süreciyle, milletin özgür iradesinin iş başına getirdiği 54. Hükümet, irtica gibi kaba, sıradan, gülünç bir gerekçe ve militarist baskıyla görevden uzaklaştırılmıştır. Denk bütçe, havuz sistemi, değişen pozisyonlara göre emekçi ve emeklilere yüzde 100`lerden yüzde 300`lere varan zam, yatırım programları gibi konularda hızlı atılımlar yapılıyorken önü kesilen Türkiye; hızla siyasi, ekonomik kriz ortamına sokulmuştur. Kısa zamanda bankaların içi boşaltılmış, çalışanların maaşını bile ödeyemeyecek duruma gelmesi gibi sebeplerle IMF`den borç ve kredi istemek durumunda bırakılmıştır. Atatürkçülük, ilericilik, çağdaşlık yalanı ve perdesi arkasından sürdürdükleri planlarıyla bir şekilde halkını susturdukları, siyasetçisini sindirdikleri ülkeyi yağmalamışlardır. Devleti ve milletiyle ülkemiz, tüm hatlardan uçuruma itilmiştir” şeklinde konuştu.
“Siyasi, sosyal, kültürel alanda yapılan tahribat daha yıkıcı”
Siyasi, sosyal, kültürel alanda yapılan tahribat daha derin ve yıkıcı olduğunu işaret eden Numan Şeker, “Darbe ile hükümet düşürülmüş, siyasi partiler kapatılmış, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan başta olmak üzere, birçok siyasetçinin siyaset yapması yasaklanmış, hâkim ve savcılar hizaya sokulmuştur. Andıçlarla gazeteciler, yazarlar fişlenmiş, gazetelerin haber ve manşetleri darbe karargahında üretilmiştir, ‘Batı Çalışma Grubu` ile gerçek bir toplum mühendisliği yapılmış, oluşturulan algılarla toplum yönetilmek ve yönlendirilmek istenmiştir. İnsanlar hedef gösterilmiş, faili meçhuller artmış, kılık ve kıyafete yönelik yasaklarla genç kızların eğitim umudu turnikelere sıkıştırılmış, namaz ve oruç gibi doğrudan İslami hayatın asıl ritüellerine izin verilmemiş, bu gerekçelerle insanlar işlerinden, okullarından sorgusuz sualsiz atılmış, kazanılmış hakları gasp edilmiş, Kur`an kursları kapatılmış, yaş sınırlamasıyla hafızlık çalışmaları fiilen imkansız hale getirilmiş, daha da önemlisi, kesintisiz sekiz yıllık zorunlu eğitime ve korkunç haksızlıklara yol açacak kat sayı uygulamasına geçilerek, imam hatipler ve meslek liseleri neredeyse bütünüyle kapanacak duruma getirilmiştir” dedi.
“Unutmayacak ve unutturmayacağız”
Yüz binlerce insanımızı mağdur eden 28 Şubat post-modern darbesi, her eve ateş, her göze yaş düşürdüğünün altını çizen Numan Şeker, “Milletin, servetinden de önce umudu, hayali, amacı çalınmıştır. Ve bu çağdaş Türkiye tablosunun bin yıl süreceği söylenmiştir. Yaşanan bunca kabus ve kaos, yapanlar için sevinç ve mutluluk kaynağı olabilmiştir. Onun için, söz konusu süreçte zulüm yapanları, bedel ödetenleri, insanların umutlarını çalanları, haklarını gasp edenleri hiçbir zaman unutmayacak ve unutturmayacağız” diyerek sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “İnanç ve özgürlüğü temel karakter edinmiş milletimizin sabır ve kararlılıkla gösterdiği direnç sonrasında, bin yıl sürmesi planlanan kuşatma, on yıl geçmeden paramparça olmuş ve planlar da yapanların başına geçirilmiştir. Memur-Sen olarak, milletimizin ve ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını geciktiren, her alanda mağduriyetlere ve travmalara neden olan 28 Şubat sürecinde rol alanları kınıyor, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri, masum insanlara zulmedenleri lanetliyor; her konuda evrensel standartlara ulaşmış bir ülke ve gelecek diliyoruz.” (İLKHA)